Seven

happier than ever

"Kardeşim böyle bir ayar yiyeceğeni biliyorduk zaten. Anlattım ya sana ne dekanla ne Jeremiah ile konuşuyor üç senedir. Sen bu kadar takma kafana, onun siniri geçer." Yoongi inanmadığı cümleleri sıralarken Jungkook da ona inanmayarak dinliyordu.

Uzandığı sedyeden kalkarken Yoongi de elindeki eldivenleri çıkartmıştı.

"Dikişlerde artık hiçbir sıkıntı yok. Jimin çok iyi çalışmış ama." Jimin'in Jungkook'u ittirdiği bölgeler ameliyat bölgeleri olunca Yoongi'nin de şakası kaçınılmaz olmuştu.

Jungkook sinirle baktı ona.

"Benim gitmem lazım. Kurul toplantısı var."

"Sen en iyisi en uzak köşeye otur malum birkaç yumruk falan yiyebilirsin." Jungkook onun şakalarının bitmeyeceğinin farkındaydı. Gömleğinin düğmelerini yaparken Yoongi'nin ciddi sesini duydu.

"Şaka bir yana. Yeni bir karakterimiz var, çok seveceğine eminim. Senin vekillerinden. Geçiçi olarak Baş Hekimdi. Nörolojiden, Arthur. Jimin'in de son üç yılda biricik arkadaşı. Çok seveceksin yani." Jungkook gerçekten bu ülkeye ayak bastığından beri yaşadığını daha hiç yaşamamıştı.

Sadece yorum yapmadan çıktı.

Adımları toplantı odasına giderken Namjoon'u görmesiyle hafifçe gülümsemişti. Namjoon elini onun omzuna koyarak içeri girmişti.

Gözleri Jiminle ciddi bir şey konuşan bedene gitti. Arthur olduğunu düşündüğü adamın mavi gözler ve hafif turuncuya kaçan sarı saçları vardı.

Adımlarını onların karşısına götürürken Namjoon da yanına geçmişti. Namjoon da iki sene önce kurula girmişti. Yoongi'yse kabul etmemişti. Onluk işler olmadığını söylemişti.

Kurul ilerlerken gözleri yeşil gözlerdeydi. Oysa daha çok Dekan'a ve Arthur'a bakıyordu.

"Arthur geçici BaşHekimiz olarak gerçekten çok güzel işler başardın. Sana teşekkür ederiz. Bundan sonra BaşHekimlik tekrar Jungkooktadır." Masadakiler Jungkook'a dönüp gülümserken herkes Jungkook'un geri gelmesinden ve iyi olmasından çok memnundu.

"Fakat sağlık durumundan dolayı Yardımcı BaşHekim'in de gerekli olduğunu düşündük bu yüzden Jimin de devam edecek." Jimin'in gözleri Dekan'a dönerken bundan haberi olmadığı belliydi.

Ama daha habersiz biri vardı.

"Sağlık durumu?"

"Kendisi riskli bir ameliyattan çıktı gözetimimiz altında kalacak. Vücudunda da hala kanser ibareleri var. Doktoru Jeremiah olacak." Duyduğuyla dekandan sonra Jungkook'a dönse de gözlerini ondan çok tutmadı.

Kanserinin hala var olduğunu düşünmemişti. Daha doğrusu ne olduğu hakkında bir fikri yoktu. O sırada Arthur kaşlarını kaldırarak sordu.

"Ne yani Baş Hekimimiz her an ölebilir mi yani?" Onun sorusuyla sessizlik oluşurken Dekan ters bir şekilde ona bakarken Jungkook nefes verir gibi gülmüştü.

"Patavatsızlık yapma Arthur." Namjoon'un sinirle söylediği şey masada gerginlik yaratmıştı. Jimin de Arthur'un cümlesine sinirlenmiş ve gözlerini arkadaşına döndürmüştü.

"Ne? Eğri oturup doğru konuşalım, durumunu öğrenmek istiyorum sadece. Ve bu durumdaki birini neden hastanenin başına geçirdiğimizi?" Namjoon veya Jungkook konuşacakken Dekan'ın sert sesi duyuldu.

"Jungkook son üç senede bu hastanenin geldiği yeri bir senede getirmişti çünkü. Deneyimli ve bu iş için en uygun insan. Oylama da zaten yapıldı." Arthur son üç sene Baş Hekimlik yaptığı hastanede kendisine söylenen lafla şaşırmıştı ki Namjoon'un ona bakışlarıyla sustu.