"Doktor Park." Jimin gözlerini yaptığı ameliyattan ayırmazken yukarıdaki odadan mikrofonla kendisine seslene Jungkook'a dönmeden konuştu.
"Efendim Doktor Jeon." Yoongi'yle girdiği ameliyatta pürdikkat gerekiyordu. Jungkook'unsa diyecek önemli bir şeyi olmalıydı.
"Bisturi." Hemşire istediğini verirken Jungkook konuştu.
"Elinizi hastadan çekip derhal uzaklaşın. Bay Min siz de. Hasta Afrika'dan gelmiş ve bulunduğu uçakta son 24 saatte 3 tane pozitif çıkmış. Ebola ihtimali olma şansı yüksek. Karantinayı ve yüksek tecriti başlatıyoruz. Hastaya yaklaşmayacaksınız ve kanınızı alıp bize vereceksiniz." Duyduklarıyla ellerindekini bırakırken masadan birkaç adım uzaklaştılar.
Hasta iç kanamayla ve yüksek ateşle gelmişti. Ebola belirtilerini karşılıyordu. Kalbi hızlanmaya başlarken gözleri Yoongi'ye döndü.
"Jungkook, hasta kan kaybediyor. Sadece ben hastaya müdahale etmek istiyorum." Yoongi'nin söylediğiyle Jimin hızla yukarıdaki adama dönmüştü.
"Hastaya müdahale edip stabil bir durumda kapatmalıyız." Jungkook'un gözleri maskenin üstünden belirgin bir şekilde parlayan yeşil gözlere değdi.
"Mümkün değil, hastadan hemen uzaklaşın." Monitör hızla ötmeye başlarken Jungkook eğer bulaşmış ise tedavisi olmadığını biliyordu.
Jimin'in gözleri bir ona bir monitöre bakarken hızla açık hastaya ilerledi.
"Temizleyin, kompres yapın." Yoongi de masaya hızla ilerlerken hemşireler uzak duruyordu. Bezleri hızla kanayan yere doğru götürdü.
"Doktor Park testiniz negatif çıktığında sizinle uzun bir konuşma yapacağız." Jungkook sinirle kapıya tekme atıp hızla ilerlemişti.
Flashback
"Bu yağmurda motora binmemiz uygun mu?" Jungkook gülümseyerek kaskı uzatmıştı.
"Hey, bana güvenmiyor musun?" Kafasına kaskı takarken turuncu saçları aralardan kaçmıştı. Gözlerini devirdi.
"2 hafta oldu tanışalı ve başıma bela olmaktan başka bir şey yapmadın." Motora binerken yağmur sicim gibi yağıyor ve gözlerini açamıyordu.
"Doğru bir yaklaşım, sadece sana değil dekan ve kurulun hepsine bela oldum. Kurul üyelerinden biri olduğumu biliyor muydun? Ben bugün öğrendim. Ve gerçekten toplantılara da gitmem gerekiyormuş." Jimin onun şapşallığına gülerken hafifçe kaskına vurmuş ve dönmesini sağlamıştı.
Yaklaşık 20 dakika sonra evine geldiler.
"Teşekkür ederim ve unutma bir haftan var." Elindeki kaskı verirken saçları ıslandığından yüzüne yapışıyordu. Jungkook'un hayalleri ve hedefleri olduğunu biliyordu ve bu süreçte düzgün bir tedavi almazsa kanserin onu öldüreceğini de.
"Hatırlat da seni kovayım."
"Çok seviyorsun bu şakayı da. İçer gelmek ister misin, ıslandın." Jungkook biraz düşünürken göz kırparak motoru çalıştırmış ve cevap vermeden gitmişti. Jimin bağırdı.
"İletişim diye bir şey bilir misin sen!"
"Seni duymuyorum!" Oldukça ıslanmış olsa da hastaneye dönmesi gerekiyordu Jungkook'un. 20 dakika önce olduğu hastaneye.
Flashback end
Yarım saat sonra adımları hızla ameliyathanenin kapısına giderken içeride yerde oturan Jungkook ve Yoongiyi gördü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seven
RastgeleHastaneye yeni gelen başhekim Jeon Jungkook sisteme boyun eğmiş değişiklikten uzak 'Seven' adlı hastaneyi değiştirmeye kararlıdır. Fakat bu süreçte kanser ile başa çıkmaktadır. Jikook Bu kitap New Amsterdam dizisinin konusundan esinlenmiştir