DY9 ~Geçmiş~

11.3K 520 39
                                    


En son saate baktığımda gece on ikiyi geçmişti. Doğum dört saatten fazla sürmüştü. Yorgunum ama değmişti tüm çabama. Kucağımdaki bebeğin yumuk yumuk ellerinin kıpırtısı insana, yaşama dair umutlar veriyordu. Çevremdeki kadın kalabalığına baktığımda Hacer teyzenin yaşlı gözleriyle karşılaştım. Doğumun uzun sürmesi birçok kişiyle beraber onuda endişelendirmişti.

"Maşallah... nur topu gibi bir kız" kucağımdaki bebeğin sağlıklı olduğunu göstermek istercesine annesine doğru döndüm. Hacer teyzenin akrabalarının zılgıtları, 'Allah razı olsun' gibi minnet kelimeleri eşliğinde bebeğini beklentiyle bakan annesinin kucağına bıraktım.

"Annesini tanısın birazdan temizleriz" annesini tanımışçasına kıpır kıpır olan bebekten gözlerimi çekmesi zor olmuştu.

Ben bir ebeydim. İşini bebekleri çok seven bir ebe. Doğurmakta doğurtmakta hep çok kutsaldı benim için. Doğurtmak kutsaldı çünkü nasıl ki yavrusu doğumda ölen bir anne yarım kalır, onu yüreğinde taşırsa; annesi ölmüş bir çocukta yarım büyür. Benim annem beni doğururken ölmüştü. Teyzelerimden ben çocukken beni teselli etmek için duyduğum annemin beni doğururken, köyde ebenin olmayışı sebebiyle öldüğü gibi hayıflanmalara çocukken hep üzülürdüm. Bir ebe olmuş olsaydı belki beni de annem büyütür, okula sabahları o çağırır, yeri gelince yaramazlık yaptığımda döver sonra pişman olup saçlarımı okşar, öper severdi.

Ebelikten yeni mezun olmama rağmen ne ilçedeki hastanede ne de başka bir yerde görev yapmıyordum. Bizim köy ve çevredeki köylerin kadınlarının ve doğacak bebeklerin bana ihtiyacı var gibi hissediyordum. En azından bir süre içimdeki boşluğu böyle dolduruyordum. Maddi açıdan da babamdan kalan bankadaki para bir süre daha idare etmeme yeterdi.

Bebeği temizlemiştim ve annesini de kontrol etmiştim. İkiside sağlıklı görünüyordu. Gitmeden son bir kez uyarıda bulunmak istiyordum.

"Hacer teyze sen aklı selim bir insansın. Bak oğlun doktor erkek diye Yasemini doğru düzgün muayeneye bile göstertmedi. Yarın gün ışıyınca ilk işiniz hastaneye gitmek olsun. Allah muhafaza ne olur ne olmaz. Doktor muayenesi şart!"

"Allah senden razı olsun kızım. Sen ne dersen o... Ben bilseydim oğlum gelinimi hekimden kıskandığı için hastaneye götürmüyor, onun kafasına çalı süpürgesini çalardım" Hacer teyzenin elleri önünde birbirine bağlı yüzü mahcuptu.

Buralarda böyleydi. Başka bir alanın doktoru erkekse kadınlardan bazıları utana çekine gidiyordu. Hele ki kadın doğum uzmanı erkekse çoğu kadın gitmemeyi tercih ediyordu, çoğunun da kocası kıskandığı için izin vermiyordu. Bu tip adamlar bana saç baş yolduruyordu. Böyle zamanlarda o adamların hepsini bir araya getirip maden ocaklarında aç susuz çalıştırmak istiyordum. Belki o zaman dünyaya bir faydaları dokunurdu.

Kadın doğuma zorunlu hizmetle atanan genç doktor Tolga da bu durumun farkındaydı. Köylerden kendisine tek tük giden kadınlardan beni öğrenmiş ve benimle iletişime geçmişti. Her ne kadar ona önyargılı davranılsa da, insanlara yardım etmek istiyordu. İkimizin de amacı aynıydı ve bizde böylece tanışmış olduk.

Montumu sırtıma aldım ve köy evinden Hacer teyzeyle vedalaştıktan sonra çıktım. Şubatın sonunda olduğumuz için hava geceleri soğuk gidiyordu. Bizim ev, köyün içindeki toplu alandaydı. Bu evse köyün içine bir hayli uzak. Nerden baksan mesafe iki kilometreye yakın vardı. Ama her duruma hazırlıklı olan ben neyse ki bisikletle gelmiştim. Bu soğukta bu gece vakti benden başka kimse dışarıda olmazdı. Dışarısı buz tutmaya başladığından bisikletin dengesini sağlayamayabilirdim ama yürüyerek gidersem de ben donacaktım.

Şom ağızlının önde gideniyim. Neyi istemezsem o oluyordu sanki. Sağ salim köye girdiğimi düşünüyordum ki bizim köyü yan köye bağlayan ana yolda önüme çıkan siyah jeeple bisikletin selesini başka yöne kırmak zorunda kaldım. yolun kayganlığı yüzünden ben kurtaramamıştım. O son anda direksiyonu kırıp hafiften bisikletin arkasına çarparak kurtarmıştı. Bisikletle birlikte anayolun ortasında dağılan karpuz kamyonundaki karpuz gibi bende devrildim.

DOKUNMAK YOK (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin