DY11

14.3K 604 84
                                    


''Şerefsiz murat...'' şimdi kanayan dudağımla yüzüne yüzüne gülüyordum.

Davranışlarım onu sinir ettiği için diğer yanağıma da elinin tersiyle bir tane geçirdi.

"Ben sana dedim! Mahiri bırak, bana gel dedim!" Delirmiş gibi kendi etrafında bir sağa bir sola dönüp duruyordu. "Şimdi uslu uslu dur burda! Birazdan bir araba gelecek ve biz senle gideceğiz"

"Mahir buradan çıkmana izin vermeyecek" dememle karnıma tekme yemem bir oldu. İki büklüm yerde yatarken soluğumu alamıyordum.

"Mahir köpeğin den izin alan mı var lan? Bak! karısı ayaklarımın altında... O ne yapabiliyor?"

" Mahir se... seni bu çiftliğin altına gömecek! " Tekmenin sarsıcı etkisi geçmiş acısı duruyordu. Yine de ayağa kendimi toplamadan kalkmamak için pozisyonumu değiştirmedim.

''Bak nasıl acı çekiyorsun. Değer mi hiç? Güzellikle gel işte bana'' Murat kapının yanına geçmiş bir şeyler yapmıştı.

''Sana daha önceden söyledim. Sen nerenin itisin ki seninle geleyim?''

" Seni öyle bir sikerim ki nerenin iti olduğumu anlarsın" üstüme eğilmesiyle yerdeki ince kumu avuçladım ve yüzüne fırlattım. Şansıma tek gözü kapalıydı ve açık gözünü de koruyamadı.

"ORUSPU! SENİ ELLERİMLE ÖLDÜRÜCEM!" o bağırıp gözlerini ovalarken tüm gücümle ayağa kalkıp kapıya koştum. Her şeyi önceden planlamış olsa gerek kapıya asma kilit vurmuştu ve açamıyordum.

"İMDAAAAT! KİMSE YOK MU? YARDIM EDİN! MAHİİİR!" kapıya tekmeler yumruklar atıyordum. Arkamı dönüp geriye baktığımda Murat hala gözünü ovalıyordu.

''Mihriban hanımım orda mısın?'' kapının dış tarafından gelen bu ses Gökhan'ındı.

''benim Gökhan. Kapı kilitli. Git Mahire haber ver''

''olmaz hanımım! sizi burada yalnız bırakamam''

''yaşın küçük sana bir şey yapabilir. Ben burayla ilgilenirim. GİT MAHİRE HABER...'' saçımdan çekiştirdiği gibi geriye fırlatmıştı.

''fazla sohbet ettin. Madem onun için endişeleniyorsun onu da öldürürüm''

''GÖKHAN GİT BURDAN!'' Karnıma anında ikinci tekmeyi yedim. Avazım çıktığı kadar bağırarak onu uzaklaştırmak istemiştim. Ama o da inat etmişti kapıya omuz ve tekme atmaktan hiç vazgeçmiyordu. Gitsene be çocuk yazık eder bu pislik sana.

Murat cebinden çıkardığı anahtarla kilitlediği kapıyı açmaya çalışırken, sol elinde de silahını tutuyordu. Vuracaktı çocuğu... gözüme kestirdiğim soba demirine benzeyen, parça demire hızla koşup yerden aldım. Murat kafasına vuracağımı düşünüp silahlı elini bana doğru uzatmaya kalkınca demir parçasını silah tutan eline vurdum. Öyle bir acıyla bağırdı ki gelen kırılma sesinden de kemiklerinin kırıldığını anlamıştım.

''SENİ ELLERİMLE GEBERTİCEM BU SEFER'' acısını yok sayıp sağ eliyle boynumu sıkarak beni duvara yapıştırdı. Durmadım tekme atmaya devam ettim. Ben çırpındıkça elini daha da sıktı. Görüşüm bulanıklaşıyordu ve son nefeslerimi aldığımı hissediyordum. Bir anda kapı gümbürtüyle açıldı. Gökhan kapıyı menteşelerinden sökmüştü. Helal lan sana yusifi...Birde çelimsiz duruyordu(!).

İçeri girip bize doğru koşturan Gökhan'la birlikte Muratta elini boynumdan çekip onun üstüne doğru atıldı. Derin nefesler alarak yere yığıldım. Beş altı saniye soluklanmanın ardından Gökhan'ı hatırlayarak ona baktım. Murat üstte o altta bir boğuşmanın içine girmişlerdi. Gökhan kendini korumaya geçmiş fırsat buldukça saldırırken Murat ona sıkça yumruk atmaya devam ediyordu.

DOKUNMAK YOK (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin