18.Bölüm"Bazı sevişmeler yaşandı"

2.1K 124 40
                                    

#Mert

"Ben hamileyim Mert"

Afra'nın söylediklerini algılamam baya bir zaman aldı. Cümleyi defalarca okuyup, ögelerine ayırıyordum. Hamile... Tümleç
Kim?
Afra...Özne

Ellerimin ve ayaklarımın kontrolünü birden kaybetmiş gibi hissettim ve elimdeki boş tabaklar yerle buluştu. Benden cevap bekleyen Afra'ya bir tepki vermeyi bende istiyordum ama birden zihnimde herşey allak bullak olmuştu. Belirli bir duygu ön planda değildi. Uzun zamandır o kadar tuhaf şeyler için çabalıyorduk ki karı koca olduğumuzu hatta bir ara gerçekten çocuk sahibi olmayı istediğimizi unutmuştum.

O kadar uzun süre sessiz kalmıştım ki "Sevinmedin mi?" diye sormuştu. Ah Afra ah... biz bu çocuk işi için neler neler yapmıştık, hatırlasaydın böyle sormaya utanırdın.

-1 sene Önce-

Evli bir çift olarak pek sosyal olduğumuzu söylemeyemezdik ve hafta sonlarımızı genelde evimizde, birbirimizle dipdibe geçirmeyi tercih ederdik. Hatta tüm bir günü beraber banyoda geçirmişliğimiz vardı. Fakat o haftasonu arkadaşların ısrarı üzerine pikniğe davet edilmiştik ve defalarca red etmemize rağmen kabul görmemişti. Bu yüzden ikimizde aşırı hevessiz bir şekilde katılmıştık pikniğe. Yeşilliğe adımımızı atar atmaz beni mangal başına atamışlardı.

"Ooo Ferit bey sonunda gelebildiniz" diyordu  Ersin elindeki yelpazeyi ateşe sallarken. Dumandan gözleri kıpkırmızı olmuştu.

"Artık elektrikli mangallar çıktı" dememi şiddetle kınamıştı.

"Saçmalama oğlum bunun lezzetli olmasının nedeni kömürün isinden kaynaklanıyor"

Ona gözlerimi devirerek geçmiştim yandaki mangala. Soslanmış bir leğen dolusu kanat yanımda hazır bekliyordu. Oldu bitti bu işlerin adamı değildim ama girişmiştik işte bu işe.
Kan ter içinde kaldığım ve bir çoğunu yaktığım kanatları verilen tabaklara koyuyor ve minderler üzerinde sofra hazırlayan bayanlar veriyordum.

Sönmek üzere olan ateşin üzerine patlıcan ve biberleri bırakıp, son pişen etleri götürüyordum ki birden gördüğüm manzarayla kalbim atmayı durdurmuştu.

Afra sofradan bir iki adım ötedeki minderin üzerinde oturuyor ve kucağında Ersin abinin henüz 10 aylık bebeğini tutuyordu. Çocuğun ağzına heyecanla bir şeyler veriyor ve korkarak yeyip yemediğini seyrediyordu. O yaşıma kadar bu kadar güzel bir manzaraya hiç şahit olmamıştım.

Afra'nın kucağına bir bebek ne kadar güzel yakışıyordu.

Bebek fikrine sıcak baktığını biliyordum ama ben hep biraz kendimizin ve evliliğimizin olgunlaşması gerektiğini düşünüyordum. Üstelik iş hayatlarımız çok yoğundu. O bazen gece yarılarına kadar çizim yapıyor ben ise şirkette sabahlıyordum. Böylesine bir yoğunlukta çocuk yapmak pek akıl kârı gelmiyordu bana.

Yine de o gün Afra'yı saatlerce izlemiştim. Hatta çocuğu ayağında sallarken birkaç gizli fotoğrafını da çekmiştim. Koca günü o bebekle oyun oynarak geçirmişti.

İşte tam o gün başlamıştı Afra'nın çocuk sevdası. Yine yorgun argın geldiğim bir iş dönüşünde evin kapısını açar açmaz Afra'yı ipek geceliği ile bulunca dikili kalmıştım. Gerçi dikili kalan tek şey o an bende değildim.

"Mert hadi çocuk yapalım" diyerek üzerime atlamasına şaşırsamda o gece isteğini geri çevirmemiştim.

Ben başta sadece geçici bir heves sansam da Afra'yı her gün ultra seksi çamaşırlar ile görünce ve dinlemeden her sabah işe gitmek zorunda kalınca anlamıştım ki Afra bu defa ciddiydi. Kırmadan incitmeden birkaç kez onu vazgeçirmeye çalışsamda nafileydi.

ResetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin