4.Bölüm "Sapık!"

1.3K 64 4
                                    

Bölüm Şarkısı;
Oğuzhan Koç-Yaradana yalvartma

#Afra

Hayatta pek çok unutmuş olmak istediğim anım olmuştu. Hatta yüzlerini dahi hatırlamak istemediğim insanlar vardı. Şimdiyse kötü bile olsa geçmişi en ince ayrıntısına kadar bilmek için neler vermezdim.

Beynimdeki boşluk kalbimi kırıyordu. Güvensizlik ve yalnızlık ruhumu zehirliyordu.

Bugün taburcu oluyordum. Bir haftadır tüm tedavilere rağmen değişen birşey yoktu ve doktorlar sonunda beni azat ediyordu.

Mert eşyalarımı toplarken odada olabildiğince ondan uzakta duruyordum.

Bana böyle bakmayı keser misiniz? Evet bir hafta da olsa hala onu sahiplenememiştim.
Fakat hakkını vermeliyim ki çok ilgileniyordu benimle.

"Hazır mısın?" bana doğru dönünce bakışlarımı üzerinde yakalamıştı.

"E-evet"

O valizi alırken kapıya doğru ilerlemeye başlamıştım ki, birden beni şaşırtarak hızla arkamdan geldi ve omzuma bir hırka bıraktı.

"Hava soğuk" dedi usulca ve geçmem için öncelik tanıdı. Sesi gerçekten çok şefkatli çıkıyordu.

Koridora çıktığımda herkes bize bakıyor, çoğu kişi Mert'e selam veriyordu.

"Geçmiş olsun Mert bey"

"Teşekkürler..."
Herkese gülerek karşılık veriyor ve kimseyi es geçmiyordu. Tüm hastane onu tanıyordu anlaşılan.

"Mert bey!"
Uzun boylu sarışın bir kadın bize doğru koşuyordu. Kim olduğunu bilmiyordum ve tek ilgi alanım şuan soğuktu. Bu nedenle hırkamın önünü çekerek içine gömüldüm.

"Gidiyor musunuz?" diye sordu kadın nefes nefese. O topuklularla gerçekten nasıl koşmuştu hayret.

"Evet"

"Ah hoşçakalın gene görüşürüz umarım. Yani hasta filan olmayın ama bir kahve içmeye beklerim"

"Tabi her şey için teşekkür ederim"
İkilinin sohbeti devam ederken arada gözleri zikzak çizen ve ne olduğunu anlamayan kişi bendim. Kadının yaptığının kelimelerle ifadesi 'sarkmak' oluyordu biliyorum.

Eskiden kıskanç mıydım? Bilmiyorum ama şuan canımın sıkıldığı hissederek Mert'den önce çıktım.

Dışarıda gördüğüm yanyana dizilmiş 3 arabadan hangisinin bizim olduğunu tahmin etmeye çalışırken, Mert arkadan parmağını uzatarak en sağdakini işaret etti ve kulağıma
"Siyah" diye mırıldandı.

Kafamı sallayarak tekrarladım "siyah"

Tüm soğuğa inat camdan kafamı çıkararak etrafı izledim. Her şey çok başkaydı. Sanki...
Sanki geleceğe yolculuk yapmışım gibi hissediyordum. En azından rüzgarın elime bıraktığı his aynıydı.

Eskiden hep hayal ederdim. Kiminle evlenip, ne iş yapacağımı. Şimdi bir anda hayallerimin tam ortasına düşmüş gibiydim. Oysa hiç böyle dilememiştim.

Mert pencerenin açık olmasına rağmen klimayı çalıştırdığında ona bakma gereği duymuştum birden. Hissediyordum.Benim için çok yabancı da olsa beni sevdiğini iliklerime kadar hissediyordum. Ama içimde ona karşı olan duyguları bulamıyordum. Anılarımla beraber hislerim de yok olmuş olmalıydı. Kafamı tekrar pencereye çevirip rüzgarı hissettim.

Umutsuzdum. Hayatıma daha fazla yeni şey girsin istemiyordum. Ya şuan final yapmalıydı hikayem ya da her şeyin açığa kavuştuğu sahne gelmeliydi.

ResetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin