Medyada ufak bir spoiler olabilir mi acaba??
_________________________________________Fatıma'dan:
Pazartesi günüydü. Dün hiçbirşey yapmamıştık. Şimdi okuldayız ve Ecrinle birlikte oturuyoruz. Toprak yarın maç olduğu için bugün hiçbir derse girmeyecekti. Naz da okula gelmemişti. Ecrine döndüm ve "Naz neden gelmedi bugün?" Diye sordum "sabah hasta gibiydi ondan sanırım" "hâlâ küs müsünüz?" "Hm hm" "bence artık barışsan iyi olur, hem özür de dilemiş pişmanmış işte söylediklerinden, neden hâlâ barışmıyorsun ki?" "Çok ağır konuştu Fatıma. Düşünmeden konuştu. Evet pişman olduğunun ben de farkındayım, barışacağım zaten onunla, sadece biraz daha pişman olsun ve bir daha böyle düşünmeden konuşmasın diye bekliyorum" "ona ders olsun diye yani," "evet"
Bir anda konuyu değiştirdim ve "Hadi Toprağa bakmaya gidelim, hiç gelmedi bugün yanımıza" dedim. Ecrin sanırım ani konu değişikliğinden dolayı güldü ve "tamam gidelim" dedi. Tam ayaklanıp kapıdan çıktığımızda Emir ve Toprakla karşılaştık. "Aa bizde sizin yanınıza geliyorduk" dedim. Emir "bizde sizin" diye karşılık verince birlikte gülüştük. Toprak "Peki o zaman birlikte kantine gidelim" dediğinde hepimiz onaylayıp kantine doğru yol aldık.
Kantine doğru ilerlerken "Emir.." dedim. "Efendim?" "Sen bizim sınıfa aldıracaktın kaydını, ne oldu o iş?" "Zaten kaydım şu anda sizin sınıfta, yarın maç olduğu için derse giremedim"
"Anladım"...
Yazardan;
(1 gün sonra)
Bugün maç vardı.Dersler işlenmeyecekti, tüm okul takıma tezahürat etmek için maçın yapılacağı sahaya götürülecekti.
Sabah büyükçe bir otobüsle kocaman bir basketbol sahasına getirilmişlerdi.Takım kendileri için ayrılan soyunma odasına gitmeden önce Ecrin ve Fatıma, Toprak ve Emir'e şans dileyip "Size güveniyoruz,en önde size tezahürat ediyor olacağız"diyerek ikisine de sarılmışlardı.
Seyirciler yerlerine yerleşmişlerdi.Karşı takımın taraftarları sürekli bizim taraftarlara laf atıyorlardı. E tabi bizimkilerde fazlasıyla cevaplarını veriyorlardı.
Birkaç dakika sonra takımlar sahaya çıktı ve maç hakemin düdüğü ile başladı.Taraftarların sesinden düdüğün sesi bile zor duyulmuştu.Herkes boğazı yırtılacak derecede bağırıyordu. 16 sayı yapan maçı alacaktı.İlk sayıyı karşı takımın atması ile karşı takımın taraftarları bizimkilere daha çok yüklenmişlerdi.
İlk 10 dakikalık periyot sonrası önde olan karşı takımdı.Karşı takım 5 bizim takım 2 sayı atabilmişti. 1 dakikalık aranın ardından hemen 2.periyota başlandı ve bu periyot sonunda da karşı takım öndeydi.Karşı takım 9 bizim takım 5 sayı atabilmişti.Ve 15 dakikalık araya girilecekti. Soyunma odasına vardıklarında Toprak oyunculara dönerek "Kendimize gelmemiz lazım,skor çok kötü"dedi ve oyunculardan olan Denize döndü.
"Deniz sen pivot da oynayacaksın,top potaya yaklaşınca alıp ani ataklarla sayı atacaksın"dedi.Deniz kafasını aşağı yukarı hareket ettirdi.Toprak bu sefer Buğraya dönerek "Buğra sen uzun forvette oynayacaksın.Her an Deniz'e yardım için hazır bulunacaksın.Top eline geçer geçmez atamayacak gibiysen hemen Denize atacaksın"buğra dediklerini dikkatlice dinlemiş ve eliyle tamam hareketi yapmıştı.Toprak hızla Berkaya dönerek
"Berkay sen şut ve ribount kabiliyetin iyi olduğundan ve iyi savunma yaptığın için kısa forvette oynayacaksın.Gerektiğinde gard ve uzun forvet görevini üstlenebilirsin."Berkay bu durumdan hoşnut olmasada onaylamıştı.Toprak Emir'e dönerek "Emir sen şütör guard da bende oyun kurucu bölümünde oynayacağım."dedikten sonra bir sessizlik olmuştu.Toprak "Size güveniyorum,bu oyunu almak zorundayız anladığınızı düşünüyorum"dedikten hemen sonra aranının bittiğine dair zil çalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ormanında Kayboldum
ChickLit"Yaşayacaksın gözlerimde" hoca bunu söyler söylemez aklıma onun uçsuz bucaksız orman yeşili gözleri ve kendi kahverengi gözlerim geldi. Aslında gözlerimizin renkleri ne kadarda birbiriyle uyumluydu. Ve tam o an aklıma şu cümle geldi "Ormanında kay...