Yazardan;
Sabah ilk emir uyanmıştı. Fatıma Ecrinin kucağına doğru düşmüştü ecrinse kafasını koltuğa yaslayıp uyumuştu. Toprak ise kafasını emirin omzuna koyup uyumuştu.
Emir kalktı ve ilk elini yüzünü yıkadı, mutfağa birşeyler atıştırmak için gittiğinde Toprak da uyanmıştı. "Günaydın Emir" "günaydın" toprak kendine su doldururken "iyi uyudun mu?" Diye sordu. Emir "evet, pek rahat değildi ama dün gece çok yorulunca iyi uyudum. Ayrıca çok teşekkür ederim çok eğlendim dün" dediğinde Toprak "ne demek" deyip kızları uyandırmaya gitmişti.
Toprak onların yanına vardığında suratını onların yüzüne yaklaştırdı ve hızlı hızlı gözlerini kırparak "fatıma fatıma fatıma..." Diye adını tekrarlamaya başladı. Fatıma birkaç saniye sonra uyandığında "ne var Toprak" demişti uykulu sesiyle.
Toprak "hadi kalkın kahvaltı yapacağız" dediğinde fatıma itiraz edip üzerindeki battaniyeyi kafasına kadar çekti. Toprak Fatımayı gıdıklayarak "hadi kalk" dedi. Fatıma daha fazla itiraz etmeyio kalkmıştı. Onların seslerine Ecrin de uyandığında gözlerini ovuşturarak "günaydın" dedi. Fatıma ve Toprak da ona günaydın diyerek karşılık verdiğinde mutfaktan Emir "hadi gelin" diye seslenmişti.
Ecrin hızla lavoboya gidip elini yüzünü yıkadı onun peşine fatıma girdiğinde ecrin mutfağa doğru ilerledi. Ecrin mutfağa girdiğinde karşısında duran manzarayla şok olmuştu. Karşısında iki küçük piknik sepeti duruyordu. Fatıma da onun yanında durduğunda ikisi birlikte Emir ve Toprağın ne planladıklarını düşünüyorlardı.
Bir anda arkalarından omuzlarına dolanan ellerin sahibi "evet pikniğe gidiyoruz" demişti. Ecrin ve Fatıma hızla arkalarını dönüp Toprağa sarılmışlardı. Emirse kapıya yaslanmış onları izliyordu. Ecrin Topraktan ayrıldı ve "biz hemen üstümüzü değiştirip gelelim" dedi. Fatıma daonu onayladı ve üzerlerini değiştirmeye gittiler.
Toprak arkalarından "çok açık giyinmeyin" diye bağırdı. Ecrin ve Fatımaysa gülüp ilerlemişlerdi.
Evden ilk Ecrin çıkmıştı. Üzerine crop nlbir t-shirt vardı altında ise kot bir şort vardı. Onun ardından Fatıma çıktı, birbiriyle benzer şeyler giyinmişlerdi. Onda da bir t-shirt altındayda kot şort vardı. Mart ayında olmalarına rağmen bugün hava güneşliydi. İki kız birbirlerini bir süre süzdüler sonra birbirlerine sarıldıkar. Nasıl olmuştu da böyle tutturmuşlardı.
Yaklaşık 45 dakika sonra piknik alanına ulaşmışlardı. Piknik alanı pek kalabalık değildi. Arabadan indiklerinde Fatıma yere örtüyü serdi. Emir ve Toprak ise sepetleri getiriyordu. Ecrinde son kalan şey olan topu getiriyordu.
Toprak ve Emir sepetlerin içindekileri çıkarırken kızlar da içecekleri dolduruyordu. Emir getirdikleri sanviçleri tabaklara koydu yoprak ise streç filmle kaplı olan sandviçlerin streç filmlerini açıyordu
...
Hepsi yemeklerini yiyip içeceklerini içtikten sonra Emir topu eline aldı. Emirin topu eline almasıyla Fatïma "aa şimdi aklıma geldi. Toprak sizin maç ne zamandı" diye sordu. Toprak "bu pazartesi bizim okulda olacak eğer bunda kazanırsak diğer okullara gideceğiz işte hepsini yenersek de final falan filan" Ecrin "ben inanıyorum kazanırsınız siz" dedi. Fatıma "evet sırf Emir ve sen bile yetersiniz" dediğinde Emirle Toprak gururlu bir şekilde gülümsemişlerdi.
Hepsi ayaklandılar ve biraz ilerde duran basketbol sahasına ilerlediler. Emir'le Ecrin, Toprak'la ise Fatıma takım olmuşlardı. Oyuna başladıklarında kızlar beceremese de onlara uymaya çalışıyordu. Oyunun aslına bakarsak aslında Toprak ve Emir karşılıklı oynuyorlardı. Kızlar arada takım arkadaşlarına top atıyorlardı ama çoğunlukla o ikisinin oyununu izliyorlardı.
Oyun başa baş ilerliyordu. Şu an skor 24-24 tü ve 25vyaoan kazanırdı. Kızlar kenara çekilmiş o ikisini izliyordu. En sonunda Emir topu Toprağın potasına attı fakat top potanın içinden geçemwdwn geri düştü. Bir süre sonra toprak topi emirin potasına attı ama top yine potanın içinden geçemwdwn düştü. En sonunda Ecrin sahanın içine doğru yürüdü ve "bence yetwr bu kadar iyice twrlediniz zaten dün de terli terli soğuk suya girmiştiniz. İyice hasta olacaksınız" dedi. Toprak buna karşılık 9larak öksürdü ve sonrasında "bencede yeter yoruldum ben" dedi. Emirde onu onayladı ve eşyalarını toplayıp arabaya doğru ilerlemeye başladılar.
(
Onlar ilerlerken Ecrin karşıdan gelen Buğra ve Nazı görmesiyle durdu.
Oldukça neşeli şekilde birşeyler konuşuyorlardı. Naz Ecrinle göz göze geldiğinde yavaşça gülüşü soldu. Ecrin Naza kafasıyla 'sen bir gelsene' der gibi işaret yaptıktan sonra Naz Buğraya birşeyler söyleyip Ecrinin yanına doğru ilerledi. Buğrada elindeki eşyaları boş biryere yerleştriyordu. Fatıma Emir ve Toprak da arabanın içine binmiş Ecrinin gelmesini bekliyorlardı.
Naz Ecrinin yanına geldiğinde Ecrin "ne işin var senin o çocuğun yanında, sana ondan uzak dur demiştim. Saçma sapan insanlarla bizi muhattap etme." "Saçma sapan mı?" Naz böyle dediğinde Ecrin hafif yüksek bir sesle ve kızgınlıkla "o Berkayın en yakın arkadaşı farkındasın değil mi?" Naz da hagif sesini yükselterek "evet zaten tam da bu yüzden birşey diyemezsin" dedi. Ecrin sinirden çıldırırken "Sen ne diyorsun ya?!" Demişti. Naz "Sen Berkayla konuşurken buluşurken birşey yok, ama Naz Buğrayla buluşunca mı oluyor?" Ecrin bir anda hayal kırıklığına uğramıştı. Nazdan böyle birşey beklemiyordu. O sadece Nazın kalbinin kırılmasını istemiyordu.
Ecrin hayal kırıklığıyla "ne?," Dediğinde Naz "duydun," diye sert konuşmasına devam etti "sen busun" Ecrin Nazın faha fazla birşey söylemesine izin vermeden onun yanından ayrılıp arabaya doğru ilerledi.
Ecrin arabaya bindiğinde meraklı gözlerle bakan fatıma ile karşılaşıp ona sarılmıştı. Fatıma ona sarılırken "iyi misin? Ne oldu?" Diye sordu. Ecrin geri çekilerek "yok birşey, gidebiliriz" dediğinde Emir arkasına dönüp "emin misin iyi görünmüyorsun" dedi. Ecrin "yok gerçekten iyiyim. Biraz moralim bozuldu o kadar" dedi. Toprak"peki o zaman gidiyoruz, istek şarkı alabilirim" Fatıma "sen mi söyleyeceksin" "radyo söyleyecek" dediğinde gülüşmüşlerdi. Eve vardıklarında artık herkes kendi evlerine dağılmıştı.
Selamm sevgili okurlarım
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir
Bölümü nasıl buldunuz
Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazmayı unutmayınOy ve yorum yapmayı da unutmayın
Sizi seviyorum...♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ormanında Kayboldum
ChickLit"Yaşayacaksın gözlerimde" hoca bunu söyler söylemez aklıma onun uçsuz bucaksız orman yeşili gözleri ve kendi kahverengi gözlerim geldi. Aslında gözlerimizin renkleri ne kadarda birbiriyle uyumluydu. Ve tam o an aklıma şu cümle geldi "Ormanında kay...