Selamlaar!
Oy verip yorum yapmayı unutmayın!
Sizleri bölümle baş başa bırakıyorum, bilerek bölümleri kısa kelimelerle yazıyorum.
*
Dünden beridir ne mesajlarına ne de görüntülü aramalarına cevap veriyordum. Doğruyu söylemem gerekirse ben onunla nasıl konuşacağımı bilmiyordum. Başıma ilk defa böyle bir şey geliyordu, kendimi seçilmiş biri gibi hissediyordum nedense. 2 gün boyunca aklımın bir köşesinde ona yer ayırmıştım, her saniyede onunla ilgili sorular aklıma takılıyordu yerli yersiz. İlk defa böyle ölümcül hastalığıyla yaşayan bir insanla tanışıyordum. Duygularım, hislerim normal miydi? Karar veremiyordum. Bu 2 gün boyunca yaşadığım şeyler yüzünden onunla nasıl konuşacağımı düşünüyordum bir yandan da. Onun kalbini kırmamayı, normal bir arkadaşımla konuşurmuş gibi konuşmayı becerebilir miydim?
Aklımda onunla ilgili dönüp duran iyi-kötü tüm düşünceler beynimi bulandırıyordu. Bulandırmakla da yetmiyor, başımı ağrıtıyordu. 2 gün boyunca dualarımı onun için ediyordum, içimi böyle rahatlatıyordum. Arkadaşları bilinçliyken bile böyle davranıyorsa benim onların içindeki yerim, Korhan'a göre çok farklıydı.
Korhan'la konuşmayı istiyordum ama nasıl konuşacağımı gerçekten bilmiyordum. Böyle davranarak ondan sürekli kaçıyormuş hissine kapılıp duruyordum. Ben ondan kaçmak istemiyordum, ben onunla konuşmak istiyordum.
Sohbete girdiğim an yazdığı mesajları okumaya başladım, bu sırada da onun yazmaya başladığını gördüm.
Korhan: Günaydın :)
Korhan: Yine cevap vermiyorsun.
Korhan: Tamam, uyanmadın varsayıyorum.
1 saat sonra ise şöyle yazmıştı:
Korhan: Yosun saat öğlen oldu, uyanmışsındır.
Korhan: Yanlış bir şey mi söyledim?
Korhan: Yosun cevap ver artık.
Korhan üst üste yaklaşık 5 kere görüntülü aramıştı ve ben onun aramalarını duymama rağmen cevap vermemiştim.
En son yazdığı mesaja döndüm.
Korhan: Şükür!
Yosun: Yazdıklarına ancak bakabildim.
Korhan Yazıyor...
Korhan: Nasılsın?
Seninle nasıl konuşabileceğimi düşünüyorum, iyi değilim.
Yosun: İyiyim.
Korhan Yazıyor...
Korhan: Hayatın yoğun gidiyor olmalı.
Okula 2 günden beri gitmiyorum, notları arkadaşımdan almama rağmen hiç çalışmadım. Galiba benim de şu sıralar onunla konuşmaya ihtiyacım vardı.
Yosun: Öyle. Okula gidip gelmekten üstüne dersler falan. Epey yoğunum, başım ağrıyor.
Korhan Yazıyor...
Korhan: Ne okuyorsun?
Yosun: Tıp Fakültesinin ilk senesini okuyorum.
Korhan Yazıyor...
Korhan: O zaman psikiyatriliği düşünüyorsan ilk hastan benim, şimdiden randevumu alayım.
Tek kaşımı kaldırıp ekrana baktım.
Yosun: Onca içtiğin ilaçtan sonra bir de psikolojini düzeltmek için mi ilaç içeceksin? Hem ayrıca sende hiç ağır travman varmış gibi durmuyor.
Korhan Yazıyor...
Korhan: Ben aldatıldım Yosun.
Gözlerimi kırpmadan yazdığı son mesaja baktım.
Korhan Yazıyor...
Korhan: Üniversitenin ilk zamanlarıydı...
Korhan: Şu an düşünüyorum da ne salakmışım. Bir kız uğruna kendi canımı yakmışım. Değmezmiş.
Gözlerimi kısıp kaşlarımı çattım.
Yosun: Kendi canımı yakmışım derken?
Korkuyla nefeslerimi alıp verdim.
Yosun: İntihara mı kalkıştın?
Korhan Yazıyor...
Korhan: Evet.
Korhan: Hastanede ilk kanser olduğumu öğrenip yattığım zaman aldığım seruma hastalığımı ileri dereceye sürükletebilecek riskli bir ilacı iğneyle sıktım.
Yosun: Neden böyle bir şey yaptın? Ya sana bir şey olsaydı?
Korhan Yazıyor...
Korhan: Kansere karşı korkağın tekiydim, kendimde hiçbir güç bulamıyordum hele bir de aldatılmışım. Nasıl kendimde güç bulabilirdim ki? Psikolojim iyice yerinden oynamıştı bu yüzden doktorum bana psikolog randevusu verdi. Kendimi epeyce toparladım.
Yosun: Peki, o kız senin kanser olduğunu öğrendiğinde seni ziyarete geldi mi?
Korhan Yazıyor...
Korhan: Onu takip etmiyordum. Söylemedim, ortak olan arkadaşlarıma da söyledim, ona söylememeleri için uyardım.
Yosun: Neden söylemedin?
Korhan Yazıyor...
Korhan: Bana bunca zamandır yabancıymış, bende bana yabancı kalan insanın benim hakkımda olan şeyleri bilmesini pek doğru bulmadım, bulmuyorum.
Haklıydı. Onun için bitmiş, gitmişti ama zor bir savaş verirken bu durumları yaşaması onu kötü etkilemişti.
Yosun: Sen şu an ne yapıyorsun?
Korhan Yazıyor...
Korhan: Salim'i şarj ettiriyorum :)
Güldüm.
Yosun: Selam söyle.
Korhan fotoğraf gönderdi, fotoğrafı açıp baktığımda Salim'i şarj olurken çekmiş, üstüne As yazdığını gördüm.
Korhan yazıyor...
Korhan: Seni artık görebilir miyim?
Onun şu anki halini çok merak ediyordum.
Yosun: Bir dakika...
Kucağımdan bilgisayarı kenara bırakıp yatağımdan yere indim. Boy aynamın önüne geçip uzun, düz koyu kahverengi saçlarımı açtım, salık dağınık bir topuz yaparak lastik tokayla topladım. Yatağın üstüne geçip oturduğum gibi ekrana baktım.
Korhan: Özür dilerim, işim çıktı. Yarın konuşuruz, kendine iyi bak.
Ekrana bakakaldıktan sonra oflayarak bilgisayarın kapağını tuttum, kapattım. Bilgisayarı ayak ucuma koyup yatağımdan ayağa kalktım.
***
Instagram: gulcewguren
Pinterest: gulcewguren
Takip etmeyi unutmayın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YİRMİ YEDİNCİ GÜN / YARI TEXTİNG
Short StoryHayatın içine saklanmış bir gün, 27. Birisi için son nefesler, son saniyelerdi. Geride kalanlar için hayatlarının bambaşka bir hale döndüğü günün ilk saniyeleri, ilk nefesleriydi. Yirmi yedinci gün farklıydı, her senede farklı olacaktı sevgilim. ...