15. Rüzgarın Sesi

15 1 0
                                    

Uzun zamandır bölüm yazmıyordum yoğun olmam kitaplarımı da etkiledi. Ve yorgun olmam telefi edicim. 14 bölüm çıkış yolu son bölüm de Su, ve Burak evden kaçmayı başarmışlardı. Ormanda yürürken silah sesi duyulmuştu ama Su yun yanın da Burak yoktu.

İyi okumalar canlarım düşünlerinizi yorumlarda bekliyorum. Beğeniyseniz oy vermeyi unutmayın benim için çok değerli.




                                    🎬
 

Silah sesi ormanın içinde yankılanıyordu ellerim kulaklarımda ki sesi susturmaya çalıştı. Yere düştüğümde haykırarak bağırdım
"Burak" düştüğüm yerde etrafıma baktım Burak yoktu aman Allahım yoksa hayır olamaz! Burak vurulmuş olamaz dimi olamaz Tanrım o olmuş olmasın sana yalvarıyorum. İç sesimle olan konuşmayı bölen bir ses duyuldu sesin sahibi benim ismimi ard arda söylüyordu.

"Su Su yardım et nolur Su"
Burak'tı bu onun sesiydi yardıma ihtiyacı vardı yakalanmıştı. Düştüğüm yerden kalktığım gibi yere düşmüştüm can çekilerek bağırmıştım. Ayak bileğim silah sesin düştüğüm an incinmişti yerden ve yanımda ki ağaçtan destek alarak ayağa kalktım.

Topallayarak yürüyordum Burak'ın sesini yine duymuştum bu sefer daha yakından geliyordu. Ses bileğim de katlanarak arttıyordu yürümeye tekrardan başlamıştım. Etraf çok sessizdi karanlık çoktan çökmüştü ve ben korkuyordum yeşil çalılıklar artık siyah renge boyanmıştı. Ağaçlar ürkütücü hale gelmişti yere oturup ağlayacak hale gelmiştim bu yaşadıklarım gerçek mi kabus mu neden ben es son bu içinden çıkamadığım olayı Türkiye'ye gelmeden önce yaşamıştım.


Hava soğumuştu titriyordum ellerim karanlık ormanda tek hareket edendi. Dizlerim beni taşımak istemiyormuş gibi titriyordu başımı çevirdim de arkamda yüzü bana dönük birini gördüm, korkudan dengemi kaybederek yere düşmüştüm, o sırada ağaca çarpmıştım omzum yere düşerken darbe almıştı, yerimde sızlanırken karşımda ki adam umursamazca güldü, bir elinini omzuma koydu gözlerimin içine bakarken omzumu sıktı  acıyla çığlık attım, acıyan omzuma baktım başıma dayanan soğuk namluyu yeni fark etmiştim.




Çırpınamadım,kaçamadım, koşamadım, vuramadım gücüm kalmamıştı. Beni sertçe kolumdan tutuğu gibi kendisiyle yürütü sert güçlü elleri kollumu acıtıyordu. Boynumda ki silah'tan sanırım artık korkmuyordum bilmiyorum hissizlik mi bu his ne belkide içimde güvendiğim bir his vardı. Kim bilir belkide vardı yada yoktu susmuştum zifiri karanlıkta kaybolmak yük gelmişti. Yanlızdım ve beni öldürmek isteyen biriyleydim gözümden yaş aktı silmedim başımı kaldırıp gökyüzüne baktım.


İç sesimle büyük bir savaşım vardı "küçük çocuk sen kurtulacaksın diyordu."
İblis yapışmış küçük çocuğun yine yakasına "Öleceksin öleceksin tek başına öleceksin kimse olmıcak kimse yok kimse yok!"

Ellerim yeter der gibi saçlarımı kavradı mantıklı düşünemiyorum. Gözümden yine yaşlar akıyordu Burak'ın sesini duymuştum o sırada durmuştuk sesin geldiği yöne doğru baktım. Sağ tarafa doğru döndüğümde Burak'la karşılaştım yanına gitmek için hamle yaptım o sıra arkamda duran güçlü adam sıkıca kollarımı tutu boynumdaki silahı daha sıkı tutuğunu hissettim.

Bu bi uyarı veriyor Burak için de geçerliydi kaçamayız hareket bile edemeyiz sinirle yanımda ki adama sert bakışlarımı yolladım. O sırada Burakı tutan adam gür sesiyle bağırdı o tarafa hızlıca baktım da Burak adamın kulağını ısırmış elinde silah adamın gözüken baksırını yukarıya doğru çekiyordu.



Dikkat çekmeye çalışıyordu ama neden yanım'da ki adam üç defa Burak'a yakın iki ağaca doğru sıktı. Yere dizlerimin üzerine çökmüştüm ellerim yine kulaklarıma gitmişti. Birini görmüştüm Ateş buraya doğru elinde iki silahla geziyordu yerde ona bakarken biri hızlıca beni saçımdan tutu acıyla bağırdım. Elerim saçlarımı tutan adamın ellerini engellemeye çalışıyordum. Saçımdan tutarak başımı geriye doğru çevirmişti acıyla dişlerimi sıkmıştım.




O sırada Burakı görmüştüm, elim birden ağzıma gitmişti korkuyla Burak adamın üstüne çıkmış bir eliyle ağzını açmış silahı ağzının içine koymuştu bunu yapmazdı. Burak böyle biri değildi korkutmak için yapıyordu buna emindim ben niye bu adama bir şey yapamıyorum. Kollarımı tutmuyordu ve bedeni bedenime çarpıyordu kollarımı hızlıca karnına geçirdim. Benden sadece uzaklaşmasını sağlamıştım elindeki silah bana dönmüştü göz göze geldiğim silah'tan bu sefer korkmuştum.



Sesizce gözlerimi kapattım'da duyduğum ilk ses Burak'ın "Su" demesi olmuştu ardından silah sesi gözlerim kararmıştı yere düştüğümde ellerim dizlerim uyuşmuştu. Ateşi bulanık görüyordum, elleri saçlarıma gitti yüzünü acıyla buruşturdu. Yüzüme dokundu  dudakları aralandı yüzüme yaklaştı. "Su beni duyuyormusun bi ses ver" duyuyordum ama dilim tutulmuş gibiydim zorlanıyordum gözlerim doldu olduğu için onu görmekte daha çok zorlanıyordum. Beni kucana aldı en son hatırladığım saçlarımı öptü

"Sana söz veriyorum bulucam."



                                     🎬




Sizce son bölümde Ateş'in su'ya "sana söz veriyorum bulucam." Neyden bahsetmiş olabilir?

Canlarım yeni bölümü nasıl buldunuz çok meraklıyım. Düşüncelerinizi yorumlarda bekliyorum, oylarınız için şimdiden teşekkür ederim.❤️

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 31 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SOKAK LAMBASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin