"Kayıtlara başlayacağız." dedi Heeseung. Enhypen'ın yeni çıkacak albümü Dark Blood'un başlık şarkısını o yönetecekti. Üyeleri teker teker kayıt yaparken dinleyecek, hataları olursa düzeltecekti. Bu yüzden heyecanla stüdyodaki koltuğa oturdu. Üyeleri dinlerken onları yönlendirdi.
Hepsini o kadar iyi tanıyordu ki nerede nasıl söyleyeceklerini onlardan çok daha iyi biliyordu. Büyük bir özenle Bite Me'yi kaydettiler. Sıra Jake'e geldiğinde Heeseung gerildiğini hissetti. Bu onunla ikinci albümleriydi ve başlık şarkısının yazımında Jake de yer almıştı. Heeseung sevgilisiyle gurur duyuyordu.
"Heeseung hyung..." Jake cilveli bir tavırla ona seslendiğinde Heeseung gülmeden edemedi. Jake'in bu tatlı halleri onu her daim öpüp kolları arasında saklamak istemesine neden oluyordu. Jake aynı zamanda hem tatlı, hem de seksiydi. Heeseung'u çıldırtan da buydu zaten. Onu gördüğü an duygularına hakim olamıyordu. Heeseung kadar kontrol sahibi, onun kadar soğuk birinin bir kişi için bu denli çıldırması oldukça şaşırtıcıydı.
"İkeu-yah! Bana ne yapabileceğini göster." Heeseung bunu dedikten sonra sustu ve kayıt alırken sadece Jake'in büyüsüne kapıldı. Onun az deneyimine rağmen bu konudaki profesyonelliği göz kamaştırıcıydı. Kadife ses tonu, kışkırtıcı bir bakış ve kemikli beyaz elin kulaklığı kavrayışı... Heeseung yutkundu. Aynı anda bunlar kameraya alındığı için tepkilerini gösteremiyordu. Oysa şu an Jake'in yanına gidebilirdi. Onu kolları arasına alıp başını boynuna gömerken dudakları Jake'in parfüm kokulu boynunda gezinebilirdi.
Ama Heeseung bunların hiçbirini yapmadı. Sessizce Jake'in kaydı bitirmesini bekledi. Daha yeni olan ilişkileri Heeseung'un Jake konusunda daha bencil davranmasına engel oluyordu. Aklına engel olamaz ama insan. Heeseung tüm gün boyunca Jake'i düşünüyordu.
Kayıtlar tamamlandıktan sonra üyeler rahat bir nefes aldı. Niki'nin de yapımına katıldığı koreografinin pratiğini yapmaya gelmişti sıra. Koreografide kadın dansçılar kullanılıyordu. 4. jenerasyonun bu konuda cesaretli olmaması bu comebackte Enhypen'ı ön plana çıkaracaktı.
Jake normal hayatında bu kadar kıskanç bir insan olduğunu bilmeden yirmi yıl geçirmişti ancak pratik zamanında aslında Heeseung'u ne kadar kıskandığını fark ediyordu. Herkesin kimle pratik yapacağı belliydi. Jake kendi dansçısıyla birlikte gün boyunca çalışmıştı ve Heeseung'u görmemişti bile. Onu görmemekten nefret ediyordu.
Ortak pratik zamanında ikilinin gözleri buluştu. Jake'in kahvelerine yerleşmiş kıskançlık Heeseung'a göründüğü zaman genç adam alayla gülerek baktı sevgilisine. Bu hareketiyle onu sinirlendirdiğini fark ettiğinde ise üzerine gitmekten çekinmedi.
Heeseung artık Jake'in de bir atak yapmasını bekliyordu. Oğlanın devamlı kendini geri çekmesi onu biraz da olsa yormuştu. Bir ilişki içerisinde iseler eğer ikisinin de çabalaması gerekti.
Dans başladığında Jake önüne odaklandı. Her şey iyi gidiyor diyerek kendini gazlasa da Heeseung ve onun dansçısı önlerine geçtiği an dikkati dağılmıştı bile.
Heeseung kadının belini kavrıyordu. Ona sert bakışlarıyla bakıyordu. Hareketleri hem insanı delirtecek kadar sertti hem de herkesin denemek isteyeceği kadar yumuşak.
Jake onları izlerken dengesini kaybettiğinde diğerleri durdu. Genç adam özür dileyerek tekrar başlamak istemişti. Kimseye bakmadan dansı tamamladığında aklında tek bir soru vardı. Neden böyle dikkatsiz davranıyordu?
Pratikten sonra hızlıca odaya çıktı. Kimseyi beklemedi. Kimsenin onunla konuşmasına izin vermedi. Üzerindeki kıyafetleri çıkarıp duşa girmek için harekete geçti.
Soğuk su her bir hücresine değerken derin bir nefes aldı. Kendi içindeki savaşa çözüm bulmaktı amacı. Heeseung'u ilk defa bu kadar çok kıskanıyordu. Her bir zerresi o an o dans pratiğinde yanıp tutuşmuştu. Jake o kadının yerinde onunla dans etmek istemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POLAROID LOVE [HEEJAKE]
FanfictionSim Jaeyun, Enhypen grubuna yedinci üye olarak katılır. Lee Heeseung ve Sim Jaeyun'un kalp kırıklıkları, aşk ve hayranlık dolu hikayesi ise işte tam olarak böyle başlar.