21

716 59 26
                                    

"Tatil zamanı!" Niki'nin bağırışı tüm evi inletti. Yazın en sıcak günlerinden birinde Enhypen grupça tatile gelmişti. Yazlık bir ev kiralayan grup uzunca bir süre yaşadıkları karmaşık olayların yükünü burada iki gün boyunca atmayı planlıyordu.

"Herkes istediği kişiyle odasını alsın." dedi Jungwon. Liderlik vasfını kullanarak üyelerini yönlendirdi. Tabii kimin kiminle kalacağı belliydi. Üç kişi hariç.

"Ben..." Sunghoon konuşmaya başladığı an susmak zorunda kaldı.

"Benimle kalıyorsun."

"Benimle kalıyorsun." Aynı anda söylenen bu cümleler beş adamın birden bakışları Niki-Sunoo ikilisine çevirmişti.

"Hyung benimle kalacak." dedi Niki.

Sunoo buna itiraz etti. Diğerleri olaylara anlam veremezken onlar gözleriyle anlaşıyorlardı.

Arada kalan Sunghoon iç çekti. Son zamanlarda bu ikili hep böyle davranıyordu. "Taş kağıt makas yapın bari." dedi.

Bu fikri beğenen ikili birbirlerine sinsice baktılar. Niki Sunoo'yu çok iyi tanıyordu. Sunoo da aynı şekilde onu çok iyi tanıyordu. Peki kim bu tanıma savaşının üstesinden gelecekti?

"Sunoo." dedi Jay. "Sunoo ile kalıyorsun işte. Uzatmayın bu kadar."

Niki kendi yaptığı makasa baktı. Daha sonra da zaferle sırıtan yüzün sahibinin taşına. Gözlerinde üzgün parıltılar belirse de yine de gülümsedi. Bir şey demeden Jake ve Heeseung'un peşinden gitti.

Sunghoon'un bakışları onun üzerindeydi. Niki'ye ve bu tavırlarına anlam veremiyordu. Ne zamandan beri Sunghoon'u bu kadar sever olmuştu bu çocuk?

Herkes odalarına yerleştikten sonra Jay yatağa uzanan Jungwon'un yanına yattı ve onu kolları arasına aldı.

"Hyung..." dedi Jungwon. "Onlara sevgili olduğumuzu söylediğim için bana kızdın mı?"

Jay gülümsedi. "Benim ne zaman sana kızdığımı gördün?" diyerek minik kedisinin başını okşadı. Jungwon göğsüne kıvrılırken her daim onunla kalmak istediğini düşünüyordu.

Jay gerçekten Jungwon'a çok bağlıydı. Onun bazen çocuksu bazense herkesten daha olgun olan tavırlarına ölüp bitiyordu. O istedi diye her şeyi yapıyordu. Ona hediyeler alıyor, onu güzel yerlere götürüyordu. Jay tam bir zengin erkek arkadaştı.

Dışarıdan Jungwon'un çıkarına görünebilecek bu tavırlarına karşılık ondan bolca sevgi alıyordu. Jungwon dışarıdan mesafeli dursa da Jay'den daha yapışkandı. Onun kollarında yer bulamazsa, Jay'i azıcık sevecek zaman olmazsa Jungwon çok üzülüyordu. Bu yüzden onların ilişkisi çok tatlı bir ilişkiydi. Jungwon, Jay'in bebeğiydi.

"Hyung yarın burayı gezelim." dedi Jungwon. Kafasında çok önceden kurduğu planları sevdiği adama anlatırken Jay'in onu hülyalı bakışlarla süzdüğünün farkında değildi. Jay yavaşça okşadığı saçları öptü. Dikkati dağılan Jungwon'un bakışları ona kaydığında öpücüğünü sevgilisinin dudaklarına bıraktı.

"Beni dinlemedin değil mi?" dedi Jungwon öpücüğün etkisiyle gülümserken.

"Dinledim." dedi Jay. "Aynı anda iki iş yapabiliyorum."

"Ne dedim peki?" dedi Jungwon bilmiş bir tavırla. Jay o ne dediyse aynısını aktarırken kaşları havaya kalkmıştı.

"Park Jongseong, sen gerçekten..."

Jay mırıldanan sevgilisinin dudaklarını tekrar öptükten sonra güldü. "Ben ne?"

"Söylemeyeceğim." dedi Jungwon. Onun kollarında arkasına dönmeye çalıştı ama beceremedi. Jay onu sıkıca tutuyordu.

POLAROID LOVE [HEEJAKE]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin