22

605 54 47
                                    

Sunghoon, Sunoo'nun Niki'nin peşinden gidişini izlerken artık neyin ne olduğunu çözmüş haldeydi. İkisinin de kimden hoşlandığını anlamıştı. Kafası çok karışıktı ve kendini kötü hissediyordu.

Parmakları dudaklarında gezindi. Hayır, bu öpücük hoşuna gitmemişti. Sunoo ile asla böyle bir yol izleyebileceklerini düşünmüyordu. Oğlanın ona karşı her türlü duygusunu reddetmek zorundaydı. Sunghoon onu küçük kardeşi gibi görüyordu.

Bu yüzden odadan çıktı ve onları bulmaya gitti. Niki'nin odasına geldiğinde aralık kapıdan Jake ile olan pozisyonlarını gördü. Jake'in saçlarını okşadığı genç artık ağlamıyordu. Sadece gözleri kapalı bir şekilde yatıyordu.

"Geçer." dediğini duydu Sunghoon, Jake'in. Geçecek olan neydi? Niki'nin hisleri mi yoksa aklındaki görüntülerin etkisi mi? Geçer miydi sahiden?

Sunghoon ikisini izledi bir süre. Daha önce de fark etmişti ama şimdi daha iyi görüyordu. Niki Jake ile çok yakındı. Niki ona tüm kalbiyle güveniyordu. Jake onun için gerçek bir ağabeydi. Sunghoon bunun neden kendisini sinirlendirdiğini anlamadı. Saçmalama, dedi kendi kendine. Niki'nin en yakını tabii ki sen değilsin.

Jake odadan çıkarken arkaya saklandı. Ve ondan sonra içeri girdi. Uyuyan oğlanın yanına yattı.

"Keşke en başından bana her şeyi anlatsaydın." dedi. "Kalbini asla kırmazdım."

Sessiz fısıltısına sinirlenmişti. Kalbini kırmaz mıydı gerçekten? Sunghoon bunun güvencesini veremezdi. Yan tarafına döndü ve kızarmış gözlere baktı. Niki'ye ağlamak yakışmıyordu.

"Özür dilerim." dedi sakince. "Ama ne için, onu ben de bilmiyorum."

Elleri oğlanın belinde gezindi yavaşça. İnce beli okşadıktan sonra Niki'nin üzerini örttü. "İyi geceler." dedi. Yataktan kalmaya yeltenecekken Niki'nin sesini duydu.

"Hyung, uykumun çok hafif olduğunu unuttun mu?"

Sunghoon şaşkınlıkla arkasına döndü. "Riki..."

"Bundan sonra bana yakın durma." dedi Niki. "Seni seviyorum. Yanlış anlayabilirim yani."

Sunghoon gelen itirafla boğazının düğümlendiğini hissetti. Yataktan kalktı. "Senden uzak durabilir miyim ki ufaklık?" dedi. "Merak etme. Elimden geleni yapacağım."

Sunghoon sessizce odadan çıktı.

Ertesi sabah tüm üyeler birlikte kahvaltı yaptılar. Ortalık durgundu ama Sunghoon ve Sunoo ikilisi birbirlerine bakmıyorlardı. Ayrıca Niki de ikisinden tarafa dönmüyordu bile. Bu yüzden durgun olmasına rağmen hava ağırdı. Yine de bu olay konuşulmadı. Çünkü dörtlü buna karışmamaları gerektiğini biliyorlardı.

"Hyung bana seninle çekildiğimiz fotoğrafı atar mısın?" dedi Niki, Jake'e. "Engene için tatil güncellemesi yapacağım."

Jake telefonunu çıkardı. Niki'ye dün çekildikleri selcayı atacakken Jungwon'un sesi onları böldü.

"Çabuk internete girin!" dedi Jungwon kendine hakim olamayarak. Ne olduğunu anlamayan üyeler internete girdiler ve Heeseung ile Jake'in boy boy fotoğraflarını gördüler.

Jake'in gözleri şaşkınlıkla büyürken Heeseung sinirle solumuştu.

"Piç herif!" diye sinirle söylendi. "Ona güvenemeyeceğimizi biliyordum."

İnternet ikisinin öpüştüğü fotoğrafla doluydu. Herkes bir sürü yorum yapmış, fotoğraf tüm sosyal medyaya yayılmıştı.

Jungwon'un telefonu çalana kadar şaşkın tartışmalar üyeler arasında dönüp durdu. "Efendim, PD-nim?" diyerek Jungwon telefonu açtığında sesler kesilmişti.

POLAROID LOVE [HEEJAKE]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin