Mert Hakan'dan
Kapının çalmasıyla kapıya yöneldiğimde karşımda görmeyi beklediğim İsmail otuz iki diş sırıtan İsmail değildi.
" Allah neşeni arttırsın İso'm. Hayırdır ya?" diyip güldüğümde tek kaşını kaldırıp cevap vermişti.
" Amin amin. Deniz'in selamı var komutan." dediğinde kızardığımı hissetmiştim.
" Utanma utanma. Kaç yaşında adamsın artık. Olacak tabi." dediğinde hala kahkaha atıyordu.
" Şu an kapıyı suratına kapatmamak için kendimle ne kadar cebelleştiğimi bilemezsin ahtapot. Gir bir an önce içeri bence."
İsmail içeriye geçip oturduğunda ben de arkasından ilerlerken aptal sırıtışımın önüne geçememiştim. Deniz'den beklenecek hareket değildi açıkcası.
" İso'm ya.. Bu Deniz'in annesi nasıl biri?" dediğimde büyük bir kahkadan sonra cevap vermişti
" Yanii.. Bence mükemmel biri de. Kimse böyle düşünmüyor. Özellikle de Deniz. Nedenini çözemedim ama çok despot bir kadın ondan herhalde. Öğretmen olmasının da buna etkisi vardır sanıyorum."
" Öğretmen mi? "
" Evet. İlkokul öğretmeni Serpil teyze."
" Serpil mi? Diyorum nereden hatırlıyorum. O kadın benim ilkokul öğretmenim oğlum..!"
" Tesadüfün böylesi. Kayınvaliden.. Ay pardon Deniz'in annesi ilkokul öğretmenin. Vay be. Kaç sezon dizi çıkar buradan valla."
" Dalga geçme İsmail. Deniz.. Deniz nasıldı?"
" Ya sen dur dur. Anlatsana şunu sen.. N'oluyor?"
" Bir şey olduğu yok ya.. Dün bende kaldı işte."
" N'aptı n'aptı!? Yok artık Merto..!"
" Ya sakin.. Saçmalama sandığın gibi bir şey yok ortada. Neyse burası çok önemli değil zaten. Annesiyle pek iyi bir karşılaşma olmadı sabah. Ama sayende güzel bir tanışma ayarlayabiliriz gibi. Ne dersin Yüksek?"
" Asıl önemli kısmı anlatmadın sanki de.. Neyse bakalım. Geçen tabak getirmişti sanki Deniz. Geri götürelim. Deniz'i bu kadar görmek istiyorsan. Ayıp ettin komutan yani." dediğinde fırlatmıştım elimdeki yastığı üzerine.
" Sen geç dalganı.. Haklısın dur. Ayarlayayım bir şey de geçelim."
" Heyecanlanma bu kadar Mert Hakan Yandaş..!" dediğinde girmiştim mutfağa.
" Ara sor bakalım evde miymiş Deniz.!?" diye seslendiğimde onaylamıştı.
Deniz'den
Annemle suspus bir şekilde oturduğumuz bahçedeki uzun süre sonra çıkan tek ses çalan telefonumdu.
" Hayırdır İso'm.. Çok mu özledin beni?" diye güldüğümde karşılık vermişti.
" Hasretine dayanamadık.. Pardon dayanamadım. Müsaitseniz 'Mert'le' size gelecektik."
" Hmm.. Gelin ya gelin evdeyiz." diyip anneme kısa bir bakış atmıştım.
" Tamam yap kahveleri avukat hanım. Geliyoruz." dediğinde onaylayıp kapatmıştım telefonu.
" Misafirimiz geliyor Serpil hanım. Haberin olsun istersin diye söyledim." diyip girmiştim mutfağa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bırakma kendini || mert hakan yandaş
Fiksi Penggemar'bırakma kendini hadi gel yaslan bana."