YALI ÇAPKINI °Başa Sar +18

Soğuk.

Bu bölümü okurken 'Biri vardı' şarkısını dinlemenizi öneririm.
.
.
.
.
.
"Bilmiyorum abla, sanırım. Ya bilmiyorum işte." Ablam kıkırdadı.

"Bilmiyorsan seviyosundur." Belli etmeden sırıttım, düşüncesi bile gülmeme yetiyordu. Sonra hemen kendime geldim ve ablama döndüm.

"Abla bilmiyorum ya, üstüme gelme işte."

"Seyran bir şey soracağım. Siz daha once hiç şey, onu işte. Yapmamış mıydınız?"

"Hayır tabii ki abla, Pelosu varken birde onu mu yapacaktım. Saçmalama."

"Ee o zaman bu ilk?" Hemen heyecanlanmıştı.

"Daha değil abla. Of sende hemen heyecanlanıp abartıyorsun ha, gidiyorum ben. Dinlen azcık kendine gelirsin." Ablam göz devirdi ve kapıya yöneldim.

"Of Seyran ya, iyi be git." Göz devirerek kapıdan çıktım. Merdivenleri çıkarken içim içimi yiyordu ve aklım başka yerdeydi, şimdi Feritle ne konuşacaktım? Odaya çıktığımda kapıda derin bir nefes alıp içeriye girdim. Gördüğüm manzara karşısında nefesim kesildi, Pelin Feritin dudaklarına yapışmıştı, Ferit kapının sesiyle onu ittirdi ve aniden arkasını döndü. Gözlerimden ateş fışkırıyordu, Gerçekten bana aşkını ilan ettikten bir saat sonra sevgilisini mi öpüyordu? İğrenmiştim. Dudakları dudaklarıma değdiği için midem bulanmıştı, teni tenime değdiği için kendimden tiksinmiştim. Gözlerimdeki alevi farkeden Ferit sertçe yutkundu.

"Pelin siktir git burdan! Bunun hesabını sonra soracağım!" Pelin dolu gözlerle balkon kapısından çıkarken Ferit kedi gibi bakarak yanıma koştu, hızlı adımlarla bana yaklaştı.

"Seyran, Seyran yemin ederim sana, yemin ederim gördüğün gibi bir şey yok. Bu manyak çatıya gelmiş, benden özür diliyor-" derin bir nefes alıp sert ve güçlü bir tokadı Feritin yüzüne indirdim. Yüzü sağ döndü, bağırmaya başladım.

"Aşağılık pislik! O iğrenç vücudunu bana nasıl değidirirsin sen? O pis dudaklarının dudaklarıma değmesi midemi bulandırıyor. İğrençsin, iğrenç. O kıza da acıyorum biliyor musun? İkimizi aynı anda yürütmeye çalıştığını bilmiyor tabi. Fırsatçı pislik. Bitti artık." Gözyaşlarımı daha fazla tutamadım ve Feriti sertçe ittirerek kıyafetlerimin olduğu yere hızlı adımlarla yöneldim. Dolu gözlerim akmaya başladı. Valizimi aldım ve doldurmaya başladım, Ferit hemen yanıma geldi.

"Seyran nolur dinle! Sana yemin ederim ben yapmadım!" Kolumdan tuttuğu anda kolumu sertçe çekip ittirdim.

"Kes! Tek bir lafına bile inanmıyorum!" Feritte gözlerindekileri serbest bırakmıştı.

"Seyran yapma özür dilerim lütfen gitme bırakma beni!" Kolumdan beni tekrar çekmeye çalıştığında kolumu çekip var gücümle onu ittim ve bağırdım.

"FERİT! SİKTIR GİT!" Doldurduğum valizi toplamayı bıraktım ve kapıya yöneldim. Kapıyı açtım ve her şeyimi geride bırakarak kapıdan çıktım. Delicesine ağlıyordum. Hıçkırıklarım yan yalıdan bile duyulurdu, herkes odalarından çıkmıştı. Gülgün anne şaşkınlıkla bana bakıyordu. Ben kapıdan çıkmak isterken beni durdurdu.

"Kızım noldu? Kızım nereye!" Kolumdan tuttu.

"Oğlunuza ve sevgilisine sorun, Gülgün Hanım." Gülgün anne ona hanım dememle hayal kırıklığıyla baktı. O esnada arkamdan Ferit koşarak iniyordu. Onu gördüğüm anda Ferit koştu ve kolumu yakaladı.

"Seyran! Gitme!" Yüzüne baktım. İkimizde ağlamaktan derbeder görünüyorduk. Elimle gözyaşımı sildim. Kolumu kolundan çektim, sessizce konuştum.

"Bitti." Gözlerine son defa baktım ve arkamı dönüp yalıdan çıktım.

Biri vardı, sever gibi yapıp kandırdı.
Biri vardı, ateşi yüreğimde yangındı.