Maviyle Kırmızı
Suyla Ateş
Güneşle Ay
Beyazla Siyah.
Zıt, ama bütün. Hayatları zorla birleştirilmiş, sonrasında da tüm hayatları birbirleri olmuş iki genç, ama yaralı ruhun hikayesi...
Bu bölümü okurken 'Go fuck yourself' şarkısını dinlemelisiniz. . . . . . Feritin söylediğiyle birlikte elime geçen ilk yastığı alıp üzerine nişan alarak fırlattım. Kaçmasına zaman yetmeden yere devrilmiş ve vurulmuştu. Ben kahkaha atarken bana pis pis bakıyordu
"Ne saati be? Manyak. Delirme, cozutma, azıtma yat uyu Ferit. Yat uyu be adam." Ferit aniden koşarak yanıma geldi, yanıma ulaşması 2 saniye sürmemişti. Beni aniden banyo kapısına girmeden kolumdan çekti ve vücudunu benimkine yapıştırdı. Burnum burnuna değiyordu, dudaklarımı 1 cm kadar yaklaştırsak öpüşecek gibiydik. Ellerimi omzuna koyarak onu ittirmeye çalıştım. Ama bu adam benim 2 katım olduğu için tabii ki başarılı olamadım.
"Ferit, yapma." Sessizce konuştum, Ferit gözlerimin içine baktı ve gülümsedi. Gözlerindeki saf arzu beni yükseltiyordu, elimi farkettirmeden banyo kapısının koluna götürdüm ve aniden açarak içeri girdim. Kapıyı kilitledim ve derin bir nefes aldım. Yapmam gereken her şeyi yaptıktan sonra banyodan dişlerimi de fırçalayıp çıktım. Telefonuma Efe beyden bildirim gelmişti.
"Seyrancım yarın seni sözleşme için ve ilk fotoğraflar için bekliyorum." Gülümsedim ve şeytani planım için yarına nasıl hazırlanacağımı düşündüm. Ben şeytani bir şekilde sırıtırken Ferit tuhaf tuhaf suratıma bakıyordu.
"Ne?"
"Niye böyle sinsi sinsi gülüyorsun?"
"Canım istedi. Aklıma bir şeyler geldi de."
"Ne gibi?" Güldüm.
"Boşver sırası değil. Iyi geceler." Güldüm ve yatağa yattım. Ferit koltukta kendi kendine söylendi ve yattı. Sabah uyandığımda Ferit Abiyle dışarıdaydı ve Halis ağa kahvaltıya inmeyecekti. Efe beyle 12 de buluşacaktık ve ben hemen hazırlandım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aynada kendime baktım, kombinime bayılmıştım. Sütyen giymedim çünkü elbiseden belli oluyordu ve elbisenin göğüs kısmı süngerliydi. Elbise kalçamın bitiminden 2 parmak aşağıda bitiyordun kısa giyinmeyi seviyordum vücuduma yakıştırıyordum. Siyah Louis Vuitton güneş gözlüklerimi taktım, bordo rujumu sürdüm ve makyajim tam olarak bitmişti. Şoföre beni bırakmasını söyleyerek yalıdan ayrıldım ve şirkete geldim, danışmaya Efe beyin odasını sorarak odasına ulaşmıştım. Kapıya geldiğimde elimi koluna uzattım ve tıklatıp açtım. Içeri girmemle birlikte içerideki tüm gözler bana dòndü. Efe beyle birkaç saniye göz göze geldik.
Tonight tonight Ohh
Kendimden emin ve özgüvenli hareketlerimle herkese selam verdim.
"Merhaba. Ben Seyran Korhan."
"Merhaba, büyük şeref. Bende Efe Han." Defne hanım da bana selam verdi ve gülümsedim.
"Otursana Seyrancım." Defne hanım beni karşısına davet ettiğinde gülümseyerek oturdum.
