10

724 64 19
                                    

  O günün üzerinden bi hafta geçmiş, Nicolo İstanbul'a dönmüştü. Attığı storylerden görüyordum. İçim bi yandan buruktu. Ama onu bir daha görmeyeceğim için de daha kolay unuturum diye düşünüyordum. Ne de olsa gözden ırak olan gönülden de ırak olurdu.

  Nicolo'nun buradayken her gün takıldığı o mekana adımımı attığımda tüm gürültü kulaklarıma dolmuştu. Yüzümü buruşturdum. Buraya neden geldim bilmiyordum. Suç mahalline gelmiştim.

  İstanbul'da olduğunu bilsem de gözüm istemsizce onu aramıştı. Mekanı süzdükten sonra barmene doğru ilerledim.

  "Ağır bir şeyler versene." dedim barmene.

  "Seveceğini düşündüğüm bi karışımım var, bana bırak." dedi gülümseyerek. Ardından bi kokteyl hazırlayıp bana uzattı.
 
  "Teşekkür ederim." dedim ve bir yudum aldım. "Bu mükemmel bir şey." dedim gözlerim büyürken. Güldü.

  "Ne zaman buraya gelsen bir olay oluyor, seni rahatlatmamız gerekiyordu. Bu da yeterince iş görür diye düşünüyorum." dedi gülerek.

  Kaşlarımı çattım.

  "Ne demek istiyorsun?"

  "Zaniolo'nun sevgilisi değil miydin? Yoksa benzettim mi seni?" dedi şüpheyle gözlerini kısarken.

  "Sevgili değildik." dedim ve bardağı bir dikişte bitirdim.

  "Flörttünüz o zaman." dedi ve kahkaha attı.

  "Onun gibi bir şey." dedim göz devirerek.

  "Biz barmenler hiçbir şeyin farkında değilmiş gibi gözükürüz ama her şeyin farkındayız aslında." dedi. O sırada başka biri sipariş verdiğinde eliyle 'bekle' işareti yapıp gitmişti.

  İstemsizce mekanın içini süzdüm tekrardan. Ne görmek istediğimi bilmeden dikkatlice izledim her noktayı.

  Ve bum.

  6. hissim yine galip gelmişti, neyi bulacağımı bilmeden baktığım noktanın birinde o kız vardı.

  Bakışlarım onda takılı kalmıştı. Yanında bi kaç çocuk vardı. Biriyle baya yakın oturuyorlardı.

  "Al bakalım, bir bardak daha?" diyerek az önceki kokteylden uzattı barmen. Bakışlarımı kızdan çekip yine önüme döndüm.

  "Hayır demem." diyerek yine bi dikişte bitirdim.

  "Hop! Yavaş içsene biraz. Ağır bu."

  "Zaten ağır bir şeyler istemiştim." dedim gülümseyerek. Beynim hafiften uyuşmaya başlamıştı.

  "O kız her gün burda takılır." dedi dirseklerini masaya yaslayarak. "Avcı gibi düşün. Zengin ve kariyer sahipleri insanları oltasına düşürmeye çalışır."

  "Demek o yüzden o gün Nicolo'ya yapıştı." dedim şaşırırken.

  "Valla ne yaptı görmedim." dedi iki kolunu yana açarak. "Ama Zaniolo'nun bağırış sesini duydum. Neler oluyor, diye baktığımda o kıza sinirle bir şeyler söylediğini gördüm. Zaten sonra kız rezil olduğu için koşarak çıktı gitti mekandan."

  "İnanmıyorum." dedim ağzım açık kalarak. "Ona inanmadım."

  "Ne o? Yoksa siktiri mi çekmiştin koskoca Zaniolo'ya?" diyerek koca bir kahkaha patlattı.

  "Kusura bakma ama hoşlandığın kişiyi başka biriyle öpüşürken görmek ihanete uğramış gibi hissettiriyor." dedim kaşlarımı çatarak.

  "Sevdim ilişkiye bakış açını." dedi gülümseyerek ve bardakları kurulamaya başladı. "Şimdi herkes açık ilişki yaşıyor. O kadar şey duydum ki, senin sırf kız Zaniolo'yu öptü diye terketmen alışık olmadığım bi düşünce."

essere incantato • zanioloHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin