9. Bölüm - Final

186 18 41
                                    


Were carek te bibînim
Ez hesreta  te dikşînim
Tirsa min ew e, ez ji hesreta te
bimirim
Careke din te nabînim

Gel bir kere seni göreyim
Ben senin hasretini çekiyorum
Korkum odur ki, ben hasretinden öleceğim
Bir daha seni göremeyeceğim…

Hasret ile yanarak, kavrulmuş iki beden.
             
                 Biri Zin, öteki Mem.

Mem zindanda dermansız bir aşık. Zin, zindandan farksız evinde çaresiz bir aşık.

Onlar bir zamanlar kavuşmayı bekleyen iki sevdalıydı. Şimdilerde imkansızlıkları ile tüm aşk hikayelerini gerisinde bırakmış, efsane âşıklardı. 

Tüm Cizre halkının gözü önünde gelişmiş acı bir olay yaşanmıştı ve yaşanmaya da devam ediyordu. Mem’in sırf Zin’e olan sevdasından ötürü zindana atılması tüm halk tarafından eleştiriliyor, bir çok kişide Mem adına üzülüyordu.
Mem’in bu esaretine artık son verilmeli diye düşünüyorlardı.

Bu konuda şüphesiz en çok düşünende, Tacdin idi. Bir bakıma kendi elleriyle yollamıştı Mem’i zindana. Ama bu yaptığı Mem’i, Mir Zeyneddin’in ölüm emrinden de kurtarmıştı.

 
Tacdin en son düşünmeyi bir kenara bırakıp, dostunun içinde bulunduğu esaretten kurtarmaya karar verdi. Tacdin’e göre Mem yeterince cezasını çekmişti. Artık Beyin huzuruna çıkıp, Mem için özgürlük isteyebilirdi.

Vakit kaybetmeden kardeşleri Arif ve Çekan ile konuştu. “Mem uzun süredir esaret altında. Biz kılıç kuşanıp Beyin karşısına çıkmadığımız sürece, ona hürriyet haramdır.“ dedi. 

Tacdin’in sözlerine kardeşleri de katıldı. Hep birlikte konağa doğru yol aldılar.

Konağa vardıklarında Botan Beyini divanında oturmuş, Beko ile konuşurken buldular. Beko’nun en başından beri yaptığı kötülüklerin farkında olan Tacdin, onu görünce sinirlendi. Öfkesine hakim olamayıp Botan Beyine karşı sert konuştu.
“Siz ki tüm bu toprakların sahibisiniz“, dedi Tacdin. “ Botan emirliğinde ağasınız. Her yerde sözünüz geçiyor, lakin siz verdiğiniz sözlerin arkasında duramıyorsunuz.“

Mir Zeyneddin müthiş bir öfkeyle yerinden kalkıp konuştu, “Sen ne dediğinin farkında mısın Tacdin. Hangi cüretle benimle böyle konuşabiliyorsun“ dedi.

Tacdin, “Dostum Mem’in esir hayatı oldukça uzadı. Cezasını fazlasıyla çekti. Zaten tek suçu sevmekti. Hangi sevdalı sizin kanununuzda bu denli cezaya reva görülmüştür? “dedi. Çok sürmeden sözlerine devam etti Tacdin.
“Sizden Mem’in azat edilmesini istiyorum. Aksi takdirde kardeşlerim ve ben size karşı isyan başlatacağız “dedi.

Mir Zeyneddin, Tacdin’in bir gün böyle gelip dostu için özgürlük isteyeceğini biliyordu.
Evet, Mem uzun süredir zindandaydı lakin Botan Beyinin içi henüz Mem’e karşı soğumuşta değildi. Bu yüzden biraz daha zaman kazanmak adına Tacdin’e ve kardeşlerine geçici bir konuşma yaptı.

“Mem’e özgürlüğünü geri vereceğim. Lakin bu kararımın sizlerle bir ilgisi yoktur. Ben Mem’in cezasını yeteri kadar bulduğum için onu azat ediyorum “dedi.

Tacdin, Botan Beyin’in hemen olumlu bir şekilde konuşmasına şaşırsa da, verilen karardan gayet memnundu.

“Verdiğiniz karar oldukça yerinde bir karardır. Mem artık bulunduğu yerden çıkartılsın “dedi.

MEM Û ZİN  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin