Dördüncü Bölüm | Yakınlık

168 10 17
                                    

Yorum yapmayı unutmayalım <3

***

Yüzüme çarpan soğuk hava ile gözlerim yeniden açıldı. Titrekçe bir nefes verdim. Nefesimin sıcak buharı yüzüme çarptı.

Buradan çıkmalıydım. Ellerimden destek alarak kalkmaya çalıştım ama uzun süredir burada olduğum için tüm eklemlerim adeta buz tutmuştu ve hareket edemiyordum. Yine de tüm çabamla kalkmaya çalıştım ama kalkamadan yere düştüm. Burada öleceğimi hissediyordum.

Aklımda yapamadıklarım ve keşkelerim yankılandı. İtiraf edemediklerim... Kendime itiraf edemediklerim... Korktuğum şeyler ve geride bıraktıklarım. Bugün ölsem henüz istediğim hiçbir şeyi yapamamış olarak gözlerimi kapayacaktım. O an ilk defa başarısız hissettim. Hayatta başarısız.

Sıcak bir gözyaşı süzüldü gözümden. Arkadaşlarımı bir daha göremeyecektim. Annemi arkamda bırakacaktım ve o hep kendini suçlayacaktı. Yapmak istediğim şeyleri yapamayacaktım. Bittiğini hissettim. Öleceğimi düşündüm. Ta ki kapının seslice kırılma sesi gelene kadar.

Ilık hava içeriye daldı gözlerimi araladım ve onu gördüm. Yüzümde istemsizce bir tebessüm oluştu. İşte tam bitti dediğim anda gelmişti yine.

Klaus hızla yanıma gelerek zincirleri kırdı ardından ne olduğunu anlamak için etrafa baktı ve sinirle bir nefes çekti. Ceketini çıkarıp beni kaldırdı ve omuzlarıma ceketini bıraktı.

"Caroline..."

Kanları görmüş olmalıydı ki endişeli gözleri yukarı çıkarak benim yarı açık gözlerim ile buluştu. Tepki veremedim buradan gitmek istiyordum. Klaus durumu anlamışçasına beni kucağına aldı ve beni oradan çıkararak kulağıma fısıldadı.

"Buradayım aşkım. Geldim. İyi olacaksın..."

O anın rahatlığı ile daha fazla dayanmaya çalışmadım ve ona duyduğum güven ile kendimi ona bırakarak gözlerimi kapattım.

...

Klaus

Öfkem yatışana kadar Marcel'in adamlarını öldürdüm. Marcel ile daha sonra hesaplaşacaktım şuanda Caroline'ı kurtarmam gerekiyordu. Kalanları Elijah'a bıraktım ve aralarından birini etkime alarak Caroline'ın yerini öğrendim.

Kapıyı kırdığımda görmek istemediğim bir manzarayla karşılaştım... Zaman kaybetmeden Caroline'ın yanına gittim ve bileklerindeki zincirleri kırdım. Bilmeleri gereken bir şey vardı ki bunların hepsini kafama kazıyordum daha sonra aynılarının on katını onlara zevkle yapacaktım.

Ne olduğunu anlamak için kafamı kaldırdım saatlerdir burada soğukta mı tutmuşlardı? Hızlıca ceketimi çıkardım Caroline'ı giydirmek için kaldırdığımda üzerindeki kanları gördüm ve endişeyle ağzımdan ismi döküldüğünde göz göze geldik. Caroline'ın yorgun gözleri içimi acıttı. Gözleri adeta götür beni buradan diyordu daha fazla beklemeden Caroline'ı kucağıma aldım ve oradan çıkardım.

"Buradayım aşkım. Geldim. İyi olacaksın..."

Caroline kendini bana bırakarak gözlerini kapattı. Üzüntümün ve kızgınlığımın yanına bir de bana güvendiği için mutluluk mu sevinç mi yoksa heyecan mı bilmiyorum ama daha önce hiç hissetmediğim bir tatlı his eklendi adeta. Caroline bu halde bile aklımı başımdan almayı nasıl başarıyordu?

GIFTED | klarolineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin