yorum yapmayı unutmayalımm <3
***
Çantamla beraber arabadan indiğimde Klaus'a geldiğime dair bir mesaj atarak yürümeye başladım. Biraz geride inmiştim çünkü Elena ve diğerlerine nasıl özel şoförümün olduğunu açıklamak zorunda kalmak şuan isteyeceğim son şeydi.
"Caroline!"
Elena ve Stefan'ı görerek el salladım fakat ikisi de bana endişeyle baktığı için elimi indirmek zorunda kaldım. Bu kahrolası kasabada neler oluyordu böyle?
"Biri bana burada neler olduğunu açıklayacak mı?"
Stefan ve Elena kısa bir süre göz göze geldiklerinde sabrım iyice taşmıştı bu kadar yolu tabii ki de karşımda susmaları için gelmemiştim.
"Merhaba?!! Size diyorum! Bana neler olduğunu anlatmayacak mısınız? Umarım bu kadar yolu geldiğime değecek bir şey olur. Bensiz yapamadığınız şeyi çok merak ediyorum."
Elena söylediklerimle ağlayacak gibi olduğunda Stefan isteksizce tebessüm ederek bana baktı.
"Caroline, annen..."
Duyduğumla üzerimdeki tüm alaycılığı attım ve zor bulduğum o ufak enerjiyle konuştum.
"Ona ne oldu?"
"O... hastanede."
...
Koşarken anneme bir şey olduğu düşüncesi beni paniğe sürüklerken gözlerimden yaşların akmasına engel olamıyordum...
Annemin odasından çıkan Damon'ı ittirerek odaya girdim.
"Anne!"
Yatakta gözleri kapalı bir şekilde annemi görünce yere düştüm. Ona yetişememiştim. Annemin son anında ben yanında değildim.
"Üzgünüm Caroline..."
Ağlarken omzuma dokunan Stefan'ı gördüm. Canım o kadar yanıyordu ki adeta konuşma yetimi kaybetmiş gibi hissediyordum. Stefan ve Elena'dan yardım alarak ayağı kalktım ve anneme sarıldım.
İçeri gelen doktorlarla anneme daha sıkı sarılarak ağladım. Onu götürecek miydiler?
"Hadi Care... Artık gitmemiz gerekiyor..."
"Hayır! Annemi burada bırakmıyorum. Onu bir daha asla bırakmayacağım!"
"Üzgünüm hanımefendi artık onu morga götürmemiz gerekiyor."
"Hayır ölmedi o! Lütfen götürmeyin."
Elena da benimle birlikte ağlarken Stefan beni çekerek annemden ayırdı ve derin nefesler alarak annemi götürmelerini izledim.
İçimde bir acı vardı fakat bu sefer farklıydı. Acı o kadar yoğundu ki bazen nefesimin kesildiğini hissediyordum. Onu benden ayırıyorlardı. Gözümün önünde götürüyorlardı annemi...
Birden Stefan'ı ittirip annemin peşinden koştum. Bu acı çok fazlaydı. Bu acı benim için çok fazlaydı.
Ağlayarak annemin gidişini izlerken içimden bir şey koptuğunu hissettim. Ağlamam ve hıçkırıklarım yavaşça kesilirken hislerim de aynı yavaşlıkla yok oldu. Damon ve diğerlerinin arkamdan geldiğini ve bana tam olarak ne olduğunu anladığımda hastaneden hızla ayrıldım...
***
Selam bayadır bölüm atmadığım için kısa bir giriş bölümü atmak istedim. Yeni bölümden itibaren harika şeyler olacak ve bir an önce okumanız için sabırsızlanıyorumm. Öpüldünüzz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GIFTED | klaroline
Fanfiction"Kendimi sana bırakıyorum çünkü sana okyanusa güvendiğimden daha çok güveniyorum..." ... (Julie Plec'in size vermediği tüm momentler için)