Uğur böceğinden
Gözlerimi açtığımda kara kedinin göğsünde yatıyordum. Hangi ara uyumuştum? Kara kediye baktığımda oda gözlerini kapatmış uyuyordu. Yerinde doğruldum ve eş nedim. Ben esnerken kara kedi çoktan uyanmıştı.Kara kedi:Leydim?
Sorar gibi konuştuğunda ona baktım ve gülümsedim. Uyuduğu için saçları dağılmıştı. Kendisi de zaten dağınık olan saçlarını eliyle daha fazla dağıtınca nefesim kesildi. Sonra bu manzaraya kapılmamak için yataktan indim. Banyoda elimi yüzümü yıkayıp kara kediye döndüm.
Uğur böceği:Ben aşağı bizimkilerin yanına iniyorum
Kara kedi bunu söyleyince doğruldu. Tam çıkacaktım ki kara kedi arkadan seslendi
Kara kedi:Hop hop üzerine önce uzun birşey giy
Önce kaşlarımı çattım sonra sırıttım.
Uğur böceği:Ah tabii hemen değiştireyim
Kapıyı kapatıyormuş gibi yaptım. Kara kedi ise telefonuna bakınca kapıyı tamamen açıp hızlı adımlarla aşağı gittim. Kapıyı kapatmayı da unutmadım. Son duyduğum şey kara kedinin 'leydim! ' diye bağırışıydı. Eheheh ben ajanım ajan. En sonunda aşağı vardığımda benim *arkadaş grubum oradaydı ve beni bekliyorlardı.
(*:Arkadaş grubundakiler:Naturel, Queen, Rena, Maymun kral, pigella kısaca ekibi)Yanlarına yürüdüm.
Uğur böceği:Ne yapıyordunuz?
Naturel konuştu
Naturel:Valla yenge sen gelene kadar uno oynayak dedik de sen maraton koşucusu gibi resmen uçtun
Yüzümü buruşturdum
Uğur böceği:Ha ha ha ne komik
Deyip göz devirdim.
Kara kedi:Leydim!
Haydaaaa. Bana bir rahat yokmu ya? Alt dudağımı ısırıp arkamı döndüm. Buraya doğru koşuyordu. Bende hemen etrafa göz gezdirip ormana doğru koştum. Ormanın içine daldığımda ayağıma birşey takıldı ve yere düştüm. Ayağıma takılan muhtemelen taştır dedim ama bu bir far kutusuydu. Ve bu Chloe'nin. Ama burada ne işi var? Tam ayağa far kutusunu alıp ayağa kalkacakken belimden sıkıca biri tarafından tutuldum
Kara kedi:Yakaladım seniiiii!
Başımı kabullenerek aşağı eğdim ve o pozda yürümeye başladık. Orman'dan çıkınca herkesin gözü bize döndü
Herkes:OoOoOoO yengeeee
Onlara kaşlarımı çattığımda hemen önlerine döndüler. Sonra Chloe'nin yanına gittim.
Uğur böceği:Bu senin mi queen?
Elimdeki far kutusuna baktı ve sevinçle yerinden zıpladı.
Queen:Evett o benim en son viperion atmıştı- sahi
Sonra viperiona döndü ve ona koşmaya başladı. Viperion bir elimdeki far kutusuna birde Queene bakınca anlayıp kaçmaya başladı.
Viperion:Seni geberticem uğur böceği
Diye bağırmayı da ihmal etmedi. O mu bana zarar verecek? Puahahahhaahha
İçimden bunları geçirirken hala kara kedinin yanımda olduğunu fark ettim. Tam kaçacaktım ki omzumdan tutup bir yere kaçmamı engelledi. Eheheh sırıtışıyla kara kediye döndüm. Bana sinirle bakıyordu. Sonra bileğimden tutup otele sürüklemeye başladı. Sonunda odaya vardığımızda fazlasıyla sıktığı için acıyan bileğimi bıraktı. Bileğime baktığımda kızarmıştı. Acıyla yüzümü buruşturup ona döndüm.
Kara kedi:SANA ÖYLE ÇIKMAYACAKSIN DEDİM Mİ DEMEDİM Mİ?!
Bana yüksek bir ses ile bağırmıştı. Daha ilişkimiz yeniydi niye karışıyordu ki? Üstelik benim küçüklüğümden beri bana en ufak bir sınır belirtisi gösterilirse hemen ağlıyordum. İşte yine oluyor. Gözlerim doldu. Dokunsalar hemen ağlayacaktım. Her insanın zayıf yönü vardır demi? Benim zayıf yönümde buydu. Sonra gözlerimin dolduğunu fark edince yüzü yumuşadı. Beni göğsüne çekti ve saçımı okşamaya başladı.
Kara kedi:Ben özür dilerim sana bağırmak istememiştim sevgilim
Deyip başımı avuçları arasına alıp yüzüme baktı. Baş parmaklarıyla elmacık kemiğimdeki yaşları silip saçımı öptü. İşte o an hüngür hüngür ağlamaya başladım. Şuan yalnız kalmaya ihtiyacım vardı ama kara kedi bana iyi geliyordu. Her ne kadar iyi gelsede Nino'ya ihtiyacım vardı.
Uğur böceği:N-nino'yu getirebilir misin?
Bana baktı ve gülümseyerek başını salladı. Yaklaşık 5 dakika sonra içeri Nino girdi. Ben o sırada yatakta ağlıyordum. Nino telaşla yanıma oturdu.
Nino:Güzelim, iyi misin? Yine panik atak mı geçirdin bak kolonya getirdim hadi gel bir elini yüzünü yıkayalım.
Başımı olumsuz anlamda sallayıp göğsüne yaslandım ve orada ağlamaya devam ettim.
Uğur böceği:Ağlamaya ihtiyacım var Nino
Nino:Bak bana abi demiyorsun sinirleniyorum haaa
Ona bakıp burukça gülümsedim. Beni gülümsetebiliyordu. Ailemden sonra.... Başımı omzuna yasladım.
Marinette (bundan sonra Nino ile yalnızken Marinette yazacağım) :İyiki varsın abi
Gülümsediğini hissettim. Oda başımı öptü. Sonra ise arkasından birşey çıkardı.
Nino:Bak sana ne buldumm
Elindeki şey..... Annemle Cheng amcamın beraber abi kardeş olarak taktıkları birleştirince yin ve yang olan kolyeydi.
Nino:Biz bunu beraber takacağız. Siyah senin beyaz benim. Biz birbirimizi tamamlıyoruz. (Şimdi diyeceksiniz Chatle taksa mantıklı olmaz mıydı? Evet ama onu Sabine abisiyle takmış onlar da miras olarak böyle yapacaklar)
Sonra siyah kolyeyi boynuma taktı. Beyazı da kendisine.
Marinette:Teşekkür ederim abi
Deyip sarıldık.
Kestim. Nasıldı yeni bölüm? Peki siz nasılsınız? Ben çok iyiyim. Çünkü anneannem dün taburcu olduu. Ve biz bu akşam babam götürürse sahile gideceğiz. Yaz tatiliniz nasıl geçiyor? Benimki eh işte. Her neyse bir dahaki bölüme görüşürüz. Bu bölüm hakkındaki fikirlerinizi yorumlara bekliyorum. Vote ve bol bol yorum atmayı unutmayın bayy
Herşey dahil: 715 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐷𝑈̈𝑆̧𝑀𝐴𝑁:𝘓𝘢𝘥𝘺𝘯𝘰𝘪𝘳 𝘬𝘪𝘵𝘢𝘣ı
ActionUğur böceği ile kara kedi düşman ajanlardı. Hergün bir binaya gidip soygunluk yaparlardı. Peki bu düşmanlık nasıl başlayacak ve nasıl bitecek. Merak ediyorsanız hemen okuyun derim ;)