Merhabalar canlar nasilsiniz? ya Allah aşkına ne zaman bölümler hızlı gelicek desem hep birseyler oluyor ve bölümler geç geliyo.sizi çok beklettigim için üzgünüm ama şu aralar hiç kitap yazasım gelmiyo garip bir dönemdeyiz ne kitap okuyorum nede kitap yazabiliyorum bu konuda hiç birsey anlamadım.umarim en kısa zamanda geçer.neyse ozaman size 13.bolumu taktim ediyorum,iyi okumalar🤎🤍
Yağız,bu zamana kadar birçok şey görmüş,birçok şeye tanık olmuştu.lakin şuan öyle büyük bir korku içindeydiki yağız,hayatı boyunca böyle bir korkuyu hiç hissetmemişti.duyguyu yerde baygın halde bulduğunda,oraya nasıl koştuğunu duygunun nabzına nasıl baktığını oda bilmiyordu.nabzını hissettiği gibi hizla onu kucaklamış ve hastanenin içine koşmuştu.şimdi ise duygusunun kaldığı odanın kapısının önünde tüm ekip olarak bekliyorlardı.ama hayır hiçbiri iyi değildi çünkü leya yoktu.yağız duyguyu odaya aldıklarında bahçeye koşmuş ve bir saate yakın leyayı aramıştı.ama bulamamıştı.ve şimdi hepsi,yoğun bakıma alınmış çağana uyanirsa ne diyeceklerini düşünüyorlar bir yandan leyaya zarar gelmesinden korkuyorlardı.çünkü leyada onların bir parçasıydı leyada onların kardeşiydi.çağan karnına iki kurşun yemişti ve durumu şuan iyiydi.ama yağız eğer çağan uyanana kadar leyayı bulamazlarsa çağanin yatakta yatmayacağını çok iyi biliyordu.duygunun uyanmasını bekliyorlardı,ne olmuştu öğrenmek için.doktor duygunun ensesine sert bir darbe aldığını söylemişti,bunu üzerine yagizin içine iyice sıkıntı çökmüstü.leya nasıldı?iyimiydi?ona ne yapmışlardı?şuan neredeydi?bu sorular tüm ekibin beyninde fink atıyordu,lakin hiçbiri bir soruya dahi cevap veremiyorlardı.
"Ekip!duygu uyandı!"ardanin heyecanlı sesi tüm koridoru inlettiginde mavi ay üyeleri hizlica yerlerinden kalktı ve duygunun olduğun odaya dogru kosar adim ilerledi.yağız kalbini hızlı atışını umursamadan yerinden kalktı ve hizlica duygunun odasina ilerledi tek düşündugu ise kardesleriydi,çünkü her şey daha yeni başlıyordu.Başımdaki zonklama bana kalkmam için baskı uygularken ben uyanmamak için direniyordum.bedenimi acayip halsiz hissesiyordum ama bu normal değildi ki ben uyuyordum.
Hayır.bir dakika ben uyuyormuydum?ne zaman?ben ne ara uyumuştum?duyguyla olan konuşmamızda sonra birsey hatirlamıyordum.
Bir dakika ya lan ben en son duyguyla konuşuyordum!gözlerim büyük bir farkındalığını ardindan hizlica açıldığında,başımdaki zonklama şiddetini arttırdı.ne olmuştu?neredeydim ben?en son duyguy-tabiya!en son duyguyla konuştuğumuzda arkamızda hissettiğimiz hareketlikle,durmuş daha arkamıza dahi dönmeden ensemde hissettiğim acıyla bilincimi kaybetmiştim.
Duygu?o nasıldı?neredeydi?oflayarak başımı tuttum ve zorda olsa ayağa kalktım.gözlerim etrafı incelemeye başladığında ilk gri,kirli duvara denk geldi.ardından,hemen tavandaki her an üstüme düşecek gibi duran pervaneyi.
Kaşlarım çatıldigi sirada eskimiş borularda gözümden kaçmamıştı ve tabii metal,artık pislikten görünmeyen dolapta.bulunduğum oda fazla korkutucuydu hem sol hemde karşımda ışıklar vardı lakin bu odanın karanlik kalmış kısımlarının korkutucuğulunu gidermiyordu.
Kıyafetlerime baktim,kir toz içindeydiler. Ellerimle hem saçlarımı hemde kıyafetlerimi temizledim.yani çalıştım.berbat durumdayım. gerçekten şuan bunu mu düşünüyorsun? gerçek misin sen?
Pekâla,ben her zaman kaçirilmiyordum sonuçta,banada hak verin şimdi.
Ve evet sanırım ben kaçırıldım,hatta ne sanirimi kesin ben kaçırıldım.
Kapinin arkasında duyduğum adım sesleri iç savaşımı böldüğünde yutkunarak kapiya baktim.saniyeler sonunda kapı sertçe açıldığında önce siyah takım elbiseli adam içeri girdi ardindan ise görüş alanıma halit teşrif etti.biliyordum beni kaçıranın o olduğunu biliyordum.
Gözlerime anında nefretin lekeleri bulaştığında,birkaç adim geriledim
"Uyuyan güzel sonunda uyanmayı akıl etmiş"dedi halit midemi altüst eden sesiyle.sadece gözlerimdeki ölümcül nefretin iziyle ona bakmaya devam ettim. "Ne o beni mi özledin halit,eger öyle birsey varsa lütfen olmasın"dedigimde halit alaycı yüzümü gördüğü an yüzüne nefretin tohumları bir bir yerleşti. "Leya sence şuan fazla cesaretli konuşmuyormusun malum burada seni koruyan bir çağan yok "dedi ardindan güldü "sahi çağan nasıl en son kurşunları karnına yemişti lütfen bana öldüğünü söyle "nefret çoğaldı çoğaldı ve en sonunda patladı. Elimi hiç düşünmeden halitin yüzüne geçirdiğimde, kafası yana doğru savruldu "Sen yaptın!şerefsiz onu sen vurdun!"deli gibi bağırmaya basladigimda halit hiç düşünmeden bana,ona attığım tokadın iki katını gücünde yüzüme vurduğunda sertçe yere düştüm,gozerim sıkıca kapattım. say leya bir, iki, üç bak geçicek sorun yok.hepsi geçecek.agzima dolan kanı sertçe yere tükürdüğümde halite baktim "senden öyle bir intikam alicam ki bana yalvaracaksin pislik herif,ama ben birakmicam seni sürüm sürüm süründüreceğim"dedigimde bana sadece güldü "ne boş hayaller ama eğer ölmezsen veya vaktin falan kalırsa küfür edersin izin veririm merak etme "
Dedi ve sonkez bana bakıp kapiya yürüdü tam çıkacakken bana dogru döndü "unutmadan akşama psikolojini hazırlasan iyi edersin sana seni yıkacak sürprizlerim var"oylece ona baktığım sirada halit çoktan odadan çıkmıştı, soru işaretleri beynimin her yerine işlemeye başladığında yukunarak ayağa kalktim,akşama psikolojini hazırlasan iyi edersin nedemekti simdi?gözlerim pervaneye kaydi odanın fazla boğucu bir havası vardı ve bu içimi karartıyordu.çagani düşündüm o an iyimiydi nasıldı durumu?çocuklar benim yokluğumu farketmislermiydi?
Ben neredeydim,ben nasıl buralara gelmiştim?
Ben kimdim?
Ben Leya Kırşandım.
Ama hayır birseyler eksik geliyordu yarım geliyordu,ama neden?neden başka şeyler varmış gibi hissediyordum?
Haliti tanıdıgimdan beri sirlarin ortasına düşmüş gibi bir hissiyat vardı içimde,ama şu ana kadar hiç birseyi çözememistim.
Ben Leya Kırşan şuan neyin içinde olduğumu bilmiyorum lakin içimden bir ses çok yakında öğreneceğimi söylüyor.
💮
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leyça
Teen FictionDaha anne karnında yaşam mücadelesi vermeye başlamak mı? evet tam olarak Leya kırşanın yaşadığı buydu. çocukluğundan itibaren sevgisiz, annesiz, babasız büyüyen leya hayattaki tek amacı hayallerine kavuşmaktır. Başka bir gayesi yoktur.Fakat hayatın...