Dila doğarken annesinin ölümüne sebep olmuş bu sayede uğursuz unvanını kazanmıştı. Ne abisi tarafından ne babası tarafından sevilmişti. On dokuz yaşına geldigindeyse üvey annesinin babasıyla olan bı konusmasi aracılığıyla talibinden haberdar olmuştu.
Meryem hanım " Beyim karsindaki kişi Ahmet bey iyi düşün bak kızın yaşı geldi. Köyden bir kişi bile bu zamana kadar haber yollamadi. Bir kere olsun ne evden çıktı ne gelenlere göründü herkes sakat yada çirkin olduğunu konuşuyor. Kimsecikler gelmez kapına şimdi isteyeni varken yok mu diyeceksin. " Deyince
"İyi dersin hoş dersin hanım ama Ahmet bey otuz yaşında nerdeyse"
"Ne olmuş otuz yaşındaysa erkek her yaşta erkek"
"On üç yaşdan bahsediyorsun hanım bu kız çocuk yaşta ne bilsin kadınlık etmeyi"
" Bizi öğretip mi gonderdiler yatağına efendi Dila'nin anası kaç yaşındaydı dosegini isittiginda on yedimi ben yirmi yaşında geldim de biliyormuydu𝕞 kadınlık etmeyi , yirmi yaşından sonra herkes kusurlu bildi kapıma gelmedi de iki çocuklu sana varmadim mi? Şimdi Dila'da mi çocuklu adamlara ikinci karı olsun görmüyormusun etrafi."
"Sikayetcimisin bana vardığından kadın hem Ahmet'in de bebesi yok mu?"
" Ben şanslıydım da kadın kıymeti bilen adama düştüm beyim hem varsa var çocuğu ne olmuş onca marabanin kahyanin hizmetlinin içinde senin kızına baktirirlar mi el kadar bebeyi "
" Tamam kadın tamam konuş kızla rızası varsa yollayalım haber"
Hiç huyum olmayan bir şey yapmış ve destursuz odaya girerek "benim rizam var baba sende uygun görürsen kabul ederim evlenmeyi" dedim.
" Haddini hududunu nezamandan beridir bilmesin Dila senin ne haddine bu sekil odaya dalıp bu kelamlari etmek de hele sana bunu yaptıran nedir "
"Affedesin bagislayasin bey babam analigim su yok deyince cesmeye su almaya vardiydim Şahinlerin murat yoluma çıktı. Seni ikinci karı edecem deyip saldırmaya kalkıştı. Allahdan yoldan geçen bir erkisi yetistide o Murat'ı assa alınca ben kaçtım. Korktum bey babam hem sana laf gelir hem bu olay tekrarlanır deyi o yüzden böyle bı hata ettim affedesin"
İt oğlu iti gebertmezmiyim ben onu , yardım eden köyden birimiydi?"
"Yok bey babam ilk defa gördüm."
"Aman beyim bu sunepenin evden çıktığımı var ki köylüyü tanıyıp bilsin. En iyisi bu iş duyulmadan tezelden haber gönderip bu kızın başını baglamak."
" Tamam kadın tamam madem kızında gönlü var , bunca olaydan sonra hepimiz diken üstünde oluruz tezelden gelsin istesinler"
O akşamdan sonra haberler yollanmış hazirliklar yapılmış. Bir kaç gün içinde isteme olmuş ama Dila Ahmet beyi hiç görmemişti. Ahmet bey cepesinde ise isler epey karışıktı. Karısı altı ay önce doğumda ölmüş kızı Nesrin'i geride bırakmıştı. Annesi erkişi kadınsız bebe anasız olmaz demiş. Küçücük kıza görücü gitmiş. üstüne birde olumlu haberle gelmişti. İsteme yapılmış . Babasının vekaletinde imam nikahı dahi kiyilmisti ama Ahmet'in aklı o çeşme başında gördüğü ürkek ceylanda kalmıştı. Bir çok kişiye sordurmus ama kızın kim olduğunu öğrenememişti. En çok ozaman pişman olmuştu o piç kuruşunu sürgün ettiğine ondan ogrenebilirdi kim olduğunu... Hoş artık bı onemide kalmamisti artık Allah katında evli bir adamdı.
" Oğlum yapma etme nikahimiz kıyıldı yarın kına var hala ne sen kızı gördün ne kız seni gordu . Nereye kadar böyle olcak. "
"Ne yapayım ana düğün gecesi ister istemez gorucem önceden gitmeye ne gerek var."
