KomşuKizi✓

2.7K 30 38
                                    

Demir'den

Sabahtan akşama kadar çalışmış yorgun argın evin yolunu tutmuştum. Annem "nerde kaldın yavrum" diye aramasıyla günlük market listesini de iletmis ve benim yolum mahalle marketinde dönmüstü. İki ekmek bir yoğurt almış Enver abiyle iki haspihal etmiş güler yüzle marketten çıkmıştım ki Zühre ile burun buruna gelmiştik.

İyi aksamlar Demir abi nasılsın.

İyiyim abisi sağolasın sen nasılsın.

İyiyim abi çok şükür neyse ben seni tutmayayim bende ekmek alıp gideyim . Abim sofrada bekliyor

Tamam abisi Yasin'e söyle Mehmet'in tamirhanesine gelsin yemekten sonra

Tamam abi ...

Zühre ile ayak üstü bir iki lafladiktan sonra eve geçmiştim. Annem her akşam rutin olan "evlenme yaşın geldi geçiyor" teranesinden sonra baktım ki konu uzuyor " ben beceremiyorum anne bul birini evleneyim." Demiş ve kendi topuguma sıkmıstım. Biraz zaman kazandım bir iki ay rahat ederim düşüncesiyle evden çıkmış ve Mehmet'in tamirhanesine doğru yola çıkmıştım.

Yasin'le yol üstünde karşılaşmış sohpet ede ede tamirhaneye kadar gelmiştik. Yolda annemle olan konuyu anlatınca "oğlum sen malmisin o laf denir mi? Bir aya kalmaz nişanın kesilir demişti dersin"diyerek tüm moralimi bozmuştu. Mehmet kiz kardesim Ayşe'nin nisanlisiydi. Naber enişte diyerek içeri girince oda gülerek "hoş geldin kayınço" demişti. Bir kaç saat oturmuş sohpet etmistik. Mehmet "bizim yatak odası ne alamde kayınco" diyince "sikerim lan kayinconu bacimin odasını elimle yapacak değilim siktir git kasabadan al "demiştim. Yasın'de oda kahkahalarla gülüyordu. Lan oğlum Ayşe senin kendine yaptığın odadan istiyor kiracakmisin kızı... Umrumda değil lan hiçbir kuvvet bana o odayı yaptıramaz kasabada marangoz mu yok gidin yaptırın.

"Hasbinalllah oglum degisikmisin kayincom marangoz gidip başkasına yaptırsam ayıp olmazmi ?"

"Olmaz olmaz asıl o odayı ben yapsam ayıp olur demezlermi bacisinin halvet... Töbe töbe...."

Yasin'in dalgınlığı dikkatimizi çekince ona dönmüştüm. Sende bı haller var hayırdır. Valla hayır mı sermi bilmiyorum abi zamanla gorcez demişti.

Gece yarisindan sonra yavaştan ayaklanmış Mehmet'in dükkanı kapatmasini bekmis ve yavaş adımlarla evlere dağılmak için ilerlemeye başlamıştık.

Herkes evine doğru yol alınca bir süre daha tek yürümüş evin önüne gelince ses yapmadan içeri girmiştim. Kendi odama girecekken Ayşe'nin odasindan konuşma sesleri duyunca istem disi bir duraksamis kulak kabartmistim. Ses Zühre'nin sesiydi demek ki burda kalıyordu. Neyse diyerek odama girmiştim. Bir kaç saat sonra dükkanı acacaktim ve hala uyumamistim.

Bir kaç saatlik uykudan sonra ezanla ayaklanmış önce banyo etmiş sonra mutfağa geçmiştim. Ekmek arası biseler yapar çıkarım diye düşünürken duyduğum tikirtilarla hızlanmış ve tezgahın önünde mor diz kapaklarının altına gelen yarım kol gecelikle su içen kız Zuhre'den başkası değildi. Kızı utandirmamak adına hızla ve ses etmeden evden çıkmıştım.

Kendime söve söve marangozhanenin yolunu tutmuştum. Zuhre'yi mutfakta öyle görmek sertleşmemi saglamisti. Oysa ki açıkta beni etkileyecek hiç bir yeri yoktu. Sadece hep bağlı olan siyah saçları kıvır kıvır ve sırtına dökülmüştü . Düşündükçe işler sarpa sarmaya başlayınca cebimden telefonu çıkartmış. Köydeki ateşli dulu aramıştım. Hevesle "musaitim gel " diyince yönümü değiştirmiş otuzlu yaşlarının ortalarında ki sarışın Ayfer'in kapısında soluğu almıştım.

Siyah saten bir sabahlikla kapıyı açmış hızla beni içeri almıştı. Millet ayaklanmadan işimi bitirip çıkmam gerektiğinin farkında olduğum için odaya geçmeyi falan beklemeden kapıya dayamış ve dudaklarına kapanmıştım. Ben öperken oda boş durmamış kemerini çözmüş ve demir gibi olan erkekliğimi özgürlüğüne kavusturmustu. Ben içine girince o da boynuma sokulmuş o rehavetle fark etmemiş olsam da kan oturtacak kadar emmiş isirmisti. Rahatlamış onuda rahatlatinca "kimse görmeden gideyim görüşürüz yine " demiş cikmistim.

Kızıl Kaplı DefterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin