#7

12 3 11
                                    

Yüksek ihtimalle bugünün son bölümü, beni biraz gazlarsanız ara ara bölüm yazmam için sevinirim. Ve yorum yapmayı unutmayın seviyorum sizi pıtırcıklarım🤍

———————-

Son konuşmamızın üzerinden yarım saat geçmiştiki arkamda gürültülü bir motor sesi duyuldu. Yüksek ihtimalle oydu. Motorun sesi 'ben pahalıyım' diye bas bas bağırıyordu ama yine de dönüp bakmadım.

Elimdeki mendille akan sümüklerimi temizlerken aynı zamanda deri ceketimin cebindeki telefonumu çıkartmaya çalışıyordum.

Nisan: motorun güzelmiş

Arkamdan bildirim sesi gelince gelenin o olduğuna emin oldum.

Akif: tabii atla gezdireyim bi tur

Elinde telefonla bankta yanıma geldi. Banktaki boşluğa yerleşti iyice. Baştan aşağıya siyaha bürünmüştü. Siyah postal biçimli botlar, siyah bir kot pantolon, kapüşonlu sweat üzerine deri ceket ve siyah bir maske takmıştı. Kapüşonunu örtmüştü saçını bile göremiyordum. Tek gördüğüm gözleriydi, onlarada lens takmıştı manyak.

" Tek görebileceğim yerin gözlerin onada lens takmışsın, bu gözlerim renkli, demek mi oluyor goca baş? "

Söylediklerime güldü. Elindeki telefonla sohbetimize girip yazmaya başladı.

Akif: bu ikilemde kal diye

Akif: ya renkli değilse?

" Sen yılan, sen şeytan. " dediklerime cevaben ikimizde güldük.

İkimizde susup denizi seyretmeye başladık. Düşünüyordum sessizce, düşüncelerim başıma ağır gelince kafam kopmasın diye yaslayacak bir omuz aradım. O da hiç yok demeden başımı omzuna yasladı. Kolunun altına alıp, sarıldı. İncitmekten korkar gibi tutuyordu. Hem en huzur bulduğu yer burasıymış gibi hemde en ürktüğü yer burasıymış gibiydi.

" Maşallah sohbetine de doyum olmuyor. "

Sağ elindeki telefonla hemen yazmaya başladı.

Akif: tabi kızım boşuna mı lakabımız geveze bizim

Yazdığına güldüm " Serseri. "

Akif: babanla niye tartıştığınızı anlatmak ister misin?

Akif: yoksa hiç yaşanmamış gibi mi davranmak istersin?

" Anlatıp içimi dökmek istiyorum ama sana ne kadar güvenebilirim, güvenmeli miyim onu düşünüyorum."

Akif: güvenip güvenmemek senin kararın ama güven kız

" Güvenemiyom kız. "

Akif: bilemem yarınııı göremezsem senş şansın yok

Akif: çalarım kapını başka çarem yok

Akif: al artık koynuna beni karam

Akif: günahın boynuna can karam

Akif: ay dur bu buraya değildi

" Teknik olarak sanırım koynumdasın. Teknik olarak yani yani yanlış anlaşılma olmasın. " bi anda düşünmeden ettiğim laflardan dolayı utanmıştım, ama onda tık yoktu. Maskenin altından dudaklarının düz bir çizgi olduğunu görebiliyordum. Karnına vurdum sertçe. Ama maşallah analar neler neler doğurmuş. Hissetmemişti çünkü karnı sertti. İyice elleşip elimle tartmam gerekiyordu ama kilo kilo baklava çıkardı bize burdan kızım Nisan. Bu kadar baklava kesin Antep'den çıkardı. Acaba nereliydi.

" Nerelisin sen? "

Akif: Antepliyim

Akif: durup dururken nerden çıktı bu?

Desene kızım kilo kilo baklavaya dokununca bi merak geldi bana diye. " Hiç öyle merak. "

İnanmamıştı kesin ama çokta umrumda değildi.

Olduğum yere iyice yerleştim kafamı omzundan göğsüne getirip iyice yerleştim. Saklanmak istiyordum, saklasın beni istiyordum. Hiç tanımadığım birisinden bunları istemek çaresizlikti ama bende zaten çaresizdim.

" Annem ve babama çok fazla yük olmamak için ara sıra bi tanıdığın abisinin kafesinde baristalık yapıyorum. Babamda istemiyor. Sadece baristalık yapmamıda değil babama kalsa asla evden çıkmamamı istiyor. " sesimi iyice alçaltarak devam ettim. " Mahir'den sonra korkuyor, koruma altına almaya çalışıyor kendince ama evden çıkmamamı isteyerek beni koruyamayacağını idrak edemiyor. "

Mahir'den bahsetmiştim ama kim olduğunu söylememiştim. Her bokuma kadar biliyorsa bunuda biliyordur.

Başını başımın üstüne yaslayıp başımı okşamaya başladı. " Ben eskiden çok neşeliydim. Arkadaş çevrem çok fazlaydı herkesle samimiyet kurardım. Artık olmuyor. Korkuyorum. Ama yalnız başıma kalmakta beni iyice yıpratıyor. Kafede en azından gittiğim günlerde sohbet edebileceğim, temasta bulunabileceğim insanlar oluyor. Kişisel değil belki ama oluyor, babam bunu yapmama engel oluyor. Yapamıyorum ben. Çok sıkıldım. "

Elindeki telefona bir şeyler yazıp elime verdi.

Akif: yalnızlıktan yorulduysan ben varım artık

Akif: evet belki klavye başından bunları yazmak kolay diyebilirsin

Akif: ama ben burdayım

Akif: ağlarken omuz mu istiyorsun bi mesajına bakar

Akif: vakit geçirmek, bir şeyler mi yapmak istiyorsun

Akif: gel yaz bana yeter

Akif: evet sesimi duymazsın yine bu kılıkta gezerim yanında ama olurum yine de yanında

" Sahiden çağırsam gelir misin? "

Akif: gelirim

" Yalnızlığıma derman olur musun? "

Akif: onu zaman gösterir ama şimdilik olmaya çalışırım diyelim

Akif: hava kapanmaya başladı yağmur yağacak hadi gel seni eve bırakayım

" Tamam ama söz ver yine ağlamak istersem omuz olacaksın? "

Akif: sözüm söz, sulugöz

Biraz daha sessizce oturduk, daha sonra eve gitmek için ayaklandık. Yanında yedek getirdiği kaskı başıma taktı ve motora bindi. Onun arkasınada ben bindim sıkıca tutundum ona. Eve kadar sessizce gittik. Beni eve bıraktı ve tekrar sessizce gitti, bundan sonra hep olacağı gibi...

OpiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin