Platonik Mafyam | Odehan

bölüm5

Seungmin'den

Bildirim sesi yastığımın altında titreşimle beraber beni uykumdan uyandırmıştı. Bu güzelim uykumdan beni hangi gereksiz şey için uyandırmışlardı acaba? İndirim bildirimi değilse ben de bir şey bilmiyorum.

Gizli numara mı? Öff bir de bu dolandırıcılarla uğraş.

–Oh Seungmin sensin değil mi?
–Yanılma ihtimalim yok sanırsam.

*Görüldü*

Bu saçmalıklarla uğraşçak havam yoktu.

–Ah görüldü neden attın ki şimdi?
–Konuşup halledebiliriz aslında.

*Görüldü*

Cidden daha sevgilimden yeni ayrıldım ve bununla mı uğraşçaktım amk

Yine mesajlar attı ama ben bakmadım. Uğraşamazdım. Off kesin Jooyeon'du. Ama kesin de değil. Yani durduk yere çocuğu suçlayamam. Öff neyse. Ne yazdı yine bu geveze.

–Cevap vermiyor musun?
–Peki.
–O zaman çok sevdiğin kuzenin Min Yoongi'ye veda etmek için tam zamanının olduğunu hatırlatırım.
–Şimdi cevap veriyor musun?

Hassiktir. Ne yazcam? İnşallah Jooyeon'dur.

–Sen kimsin

–kim olduğum önemli mi Oh Seungmin?

–çattık desene
–Bi bu eksikti amk :d

–Ah çok yazık.
–Her neyse.
–Kuzenin için iyiyi düşün bence.

–tmm

YA BU NE ŞİMDİ!?

Hemen Jooyeon'u aradım.

–Alo

–alo joo naber

–iyi senden

–eh işte

–hayırdır sabah sabah ne oldu bakalım

–off buluşup anlatsam

–tamam nerde

–konum atıcam oraya gel

–peki

Telefonu kapatıp Jooyeon'a konum attım. Birazdan evden çıkıp attığım kafede buluştuk.

Karşılıklı oturup kahve ve limonata aldık. Ah bu çocuk cidden asla limonatadan vazgeçmeyecek.

Jooyeon: Ee neden buluştuk şimdi. Daha yeni ayrılmadık mı?

Seungmin: İşim düştü desem?

Jooyeon: Ne işi bakalım bu?

Seungmin: Off biraz uzun ya.

Jooyeon: Yüzüne bakılırsa kötü bir şey.

Seungmin: Evet. Ben kısaca sana şöyle gösteriyim.

Telefonumdan o mesajları açıp telefonumu Jooyeon'a verdim. Jooyeon alıp okumaya başladı.