O günden sonra Seungmin berbat haldeydi. Garip aletler olmadan nefes almakta dahil zorlanıyordu.
Herkes perişandı. Bir gün gelebileceğini kimse tahmin edemiyordu. Nasıl gerçek olabilirdi?
Etrafa neşe saçıyordu Seungmin. Yaptığı şakalar, konuşma stili, hal ve hareketleri, duygularını belli etme stili herşeyiyle harikaydı. Dünya onu haketmiyordu.
"Biriciğim"
Seungmin yana yatırdığı kafasını duyduğunu beli edercesine sesine doğru çevirdi. Chan derin nefes alarak yanına geldi ve elini tuttu. İyice zayıflamış olan bedenim ince uzun parmaklarını kendi parmaklarına kenetledi.
Kenetledi ki gitmesin Seungmin. Gitmesin bırakmasın Chan'ı. Elleri asla ayrılmasın ancak evren istemezdi hakedenlerin hakettikleri hayatı yaşamasını. Alacaktı Seungmin'i Chan'dan. Seungmin'i en sevdiği nefhadan Chan'ı ise ihtiyaç duyduğu tek kişiden ayıracaktı. Böyle biriydi evren. Asla mutlu etmezdi.
"Chris, susadım"
Seungmin nefes almasını kolaylaştıran maskeyi çıkartarak konuşmuştu.
Chan eli ayağına dolanırken hızlıca ayağa kalkmış endişelendiği için kendi ayaklarına takılıp yere düşmüştü. Tabii elindeki plastik sürahideki su da üstüne.
"Chan! Bişey mi oldu? Ses!"
"H-hayır, Hayır! Bişey olmadı aşkım!"
"O zaman su!"
Demiş maskeyi tekrar dudaklarına yerleştirmişti.
Chan hemen ıslak üstünü umursamadan odadan çıkmış hastanenin koridorlarını koşarak geçmiş kafeteryadan su alıp koşarak geri dönmüştü.Döndüğünde Seungmin başını yana düşürmüştü. Makineye baktığında hala düzgün çalıştığını görünce derin bir nefes almış sevgilisinin yanına oturmuştu.
"Miniğim, getirdim suyunu hadi uyan"
"Chris! Gittin... Sandım"
Arada soluksuz kalmış maskeyi takarak derin bir nefes almıştı.
"Gitmem bebeğim asla gitmem ne zaman istersen yanındayım. Korkma!"
Seungmin kapalı gözlerinden bir damla yaş akıtırken Chan titreyen elleriyle dokunmaya kıyamadığı yanakları arındırmıştı göz yaşından.
"Chris.."
Maskeyi dudaklarına yerleştirmiş derin derin nefes almış çıkartarak tekrar konuşmaya başlamıştı.
"B-ben sen ne zaman istersen yanında ola-mam"
Seungmin tekrar maskeyi yüzüne geçirip sessiz sessiz gözlerinden kederini akıtırken Chan titreyen elleriyle kendi gözlerini silmişti sertçe. Kıpkırmızı olan gözleri umrunda değildi.
Elzem bırakmazdı onu!
Daha Avustralya'ya gideceklerdi. Seungmin Chrisin arkadaşlarıyla tanışacaktı. Kendilerine bir ev alacaklardı. Evleneceklerdi. Belki küçük bir kız çocuğu bile evlat edinebilirlerdi.
Ama evren ve kader anlaşmış bunu engellemek adına yemin etmişti.
------
"Elveda diye yanıt verdi tilki. Şimdi sana bir sır vereceğim. Çok basit. Hakikati sadece yüreğinle görebilirsin. Öz göze görülmez"
Seungmin başını sallayıp onayladı "Öz göze görülmez"
"Bitanem bugünlük bu kadar yeter kalanını da yarın okuruz tamam mıdır?"
Seungmin maskesini düzeltirken başını salladı.
Özdemir Asaf'ın da dediği gibi;
"Herşeyi zamana bıraktık.
Zamanımız var mı bilmeden"---------
Ben ve bi gunde iki bolum yazmak cüüüss noluyooSonraki bolum final bu arada
Ayrica kucuk prens alintisini ve Özdemir Asaf'ın sözünü ezberden yazdim umarim hata yoktur
Sağlıcakla kalın ~🌾
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elzem | Chanmin ✓
Fanfiction"Elzem'im" "Nefhalım" ___ Elzem:En gerekli olan Nefha: Güzel koku Chanmin/seungchan