Christopher, aşık olduğu çocuktan gelen mektuba bakmak için posta kutusunu kontrol etti. Gördüğü zarf ile zaferle sırıttı ve mektubu alıp koşar adımlarla evine doğru ilerledi.
"Hannah! Ben geldim" kız kardeşine haber verdikten sonra odasına çıktı. Çalışma masasına oturdu ve heyecanla beklediği zarfı açtı.
Seungmin'in ona 'Nefhalım' diye hitap ettiğini görünce etekleri zil çalarken birden hevesi kursağında kalmıştı.
Çocuğun kaleminden dökülen sözcükler gözlerini sulandırırken zarfı çekmeceye koydu. Hemen merdivenleri indi ve mutfakta kendisine kahve hazırlayan kız kardeşinin yanına geldi.
Hannah, abisinin sulu gözlerini görünce kaşlarını çattı. "Bir sorun mu var?"
Chris, hızlıca olayı özetlerken Hannah da abisi için çok üzülmüştü. "Ne yapacağız peki?"
Chris düşündü. Aklına gelen fikirle güldü. "Kore'ye dönelim"
Alınan ani karar ile Chris gemi işlerini halletmeye koyulmuş Hannah da bavullarını toparlamaya başlamıştı.
19.03.1989
Chris, içi kıpır kıpır elleri titreye titreye kilitledi kapıyı.
Kardeşiyle yan yana son kez baktılar evlerine. Hannah evin önündeki satılık tabelasını düzeltti
Gemiye binmek için limana doğru yürümeye başladılar.
Gemiye bindiklerinde 40 günlük yolculukları başlamış oldu.
"Abi, ben daha önce gitmedim Kore'ye, Korece de bilmiyorum. Ne yapmalıyım?"
"Sen abine güven Ciğerparem!"
Abisi ona çocukluktan beri sesleniş şekliyle seslendiğinde kıkırdadı. Ciğerparem derdi abisi ona. İnsanın kendi canı kadar çok sevdiği kimselere hitap şekli derdi hep.
Chris mutlukla denizi izlemeye koyuldu. Sadece 40 -ki bugün geçmiş 39 gün kalmıştı- gün sonra Elzem'ine kavuşacaktı. O mutlu olmasın da kim mutlu olsundu!
-------- Chris:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hannah:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
