Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zeyno
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Emre
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Cüneyt
Bizim tayfa hazır devamke.
Zilin çalması ile sınıftan çıktığımızda "Oğlum Burası çok büyük Lan" diye Etrafa bakan cüneytte Zeno dizini karnına geçirdiğinde emre ile sırıttık.
"görmemişlik yapma" dediğinde zeyno "knk valla ben daha önce böyle bir okul görmedim" dediğinde zeyno "iyi o zaman alenen görgüsüzlük yapma" dediğinde cüneyt Kolunu zeynoun omuzuna attı
"Taman kız hemen sinirleme" zeynoya baktığımda "ne oldu bu kadar sinirlendin"dediğimde "ne olacak bu tikiler canımı sıktı "dedi. "aman boş ver kardeşim onlar senin tırnağın bile edemez "dedi emre başımı salladım.
"emre doğru söylüyor ayrıca sen onlardan iki sıfır öndesin hem güzel hem zeki "dediğimde başını salladı.
"onu bırakın da size okulu gezdireyim "dediğimde bana gülümseyerek baktılar. okulu gezmeye üst kattan başlayarak kütüphane, bilişim odasın ,sanat odasın orta katta sınıflar vardı. koridorlarda öğrenci dolapları vardı. tabi bizim çocukların dolaplarını da gösterdikten sonra kafeteryaya geçtiğimizde "dört tane çay verir misin "dedim kantinci şakir abiye.
şakir abi çayları tepsi ile verince parayı ödeyip masalardan birine geçip oturduğumuzda yan tarafta otura berkin ve saz arkadaşları bize bakıp "bu sıcakta çay mi içilir "diyen süslü tikiye baktım.
"canım paraları anca buna yetiyor belki ne yapsınlar fakir olmak çok zor "dedi yanındaki kumral arkadaşı.
zeyno derin bir nefes alarak "en azından biz fakiriz sizin gibi zengin olupta boş beyinli olsaydık ne yapardık demi "dediğinde "upsss"diyen emre ile yumruklarını tokalaştırdı zeyno.
"ne diyorsun sen ya mahalle dilberi düzgün konuş "diye ayağı kalktığında "konuşmasam ne olur tiki ha söylesene "zeynoda ayağa kalktığında " fakir ama gururlu arkadaşına sahip çık alicik "diyen berke dişlerimi sıkarak ayağa kalktığımda"ne diyorsun lan sen "diyerek üstüne yürüdüğümde "çık, varoşlar sinirlendi "diye konuşan yanındaki bora denen sırığa "çık, direk sülalesi konuşabiliyor muydu ya "diyen emre ile sırıttım. "ne oluyor burada " kantine giren müdür yardımcısı ile yerlerimize oturduğumuzda yumruğumu sıktım. ağzını burnunu dağıtacaktım niye geldin hocam.
"yok bir şey hocam arkadaşlar ile sohbet ediyorduk "diyen berke kaşlarımı çatarak baktım.
"kavga gürültü istemiyorum yoksa direk disiplin ona göre "uyarısını yapan müdür yardımcısı arkasını dönüp kantinden çıktığında derin bir nefes alarak "bi ağzını yüzünü kıracaktım ya şansıma tüküreyim "dediğimde "sakin ol kanka artık buradayız elbet elimize geçecekler "diyen emreye baktım.
"cüneyt nerde lan "dediğimde "az önce yanımızdaydı"diyen zeyno'ya baktım.
"aha geliyor "diye kaşları gösterdiği yere baktığımda aşık veysel gibi yanımıza geçip oturan cüneytte baktığımızda "kankalar ben galiba aşık oldum "dediğinde onun bu haline güldük.
"yine ayran gönlünü kime kaptırdın "dediğimde bana ayıplarcasına baktı. " aşk olsun birader bizim yüreğimiz bir kere sever "dediğinde aynı anda he he dediğimizde "siz aşktan ne anlarsanız hödükler "dediğinde bu haline güldük. cüneyt böyle biriydi, gönlünü gördüğü her kıza kaptıran şıp sevdi bir karakteri vardı.
zil çaldığında kantinden çıkarak sınıfa girdiğimizde gün boyunca böyle devam ettiğinde okuldan sonra ayıldığımızda serhat abi alp amcanın şoförü beni villaya bıraktığında arka bahçeye girdiğimde berk ve arkadaşları havuz başındaydı.
"ooo alicik üvey kardeşim gelmiş "diyene berke göz devirip arkamı dönüp içeri girdim merdivenlerden yukarı çıkarak odama girdiğimde kendimi yatağa bıraktım.
BÖLÜM GEÇİKTİ BENİ MARUZ GÖRÜN ŞTEN YORGUN ARGIN GELİYORUM KUSURA BAKMAYIN MİLLET AZ KALDI TABLET ELİME GEÇSİN İŞTEN ÇIKINCA BOL ZAMANIM OLACAK HADŞ BAKALIM.
