Kadın kafa sallayarak tavşanı kucağına aldı ve bize doğru uzattı. Kulaklarından tuttuğu için hayvan çırpınıyordu.
"Ne biçim tutyorsunuz siz hayvanı? Hem hasta diyorsunuz hem canını yakıyorsunuz!"
Fazlasıyla sinirlenmiştim.
"Ama bu hayvan hasta yani nasıl tut-"
"İnsan gibi tutabilirsin mesela."
"Haklısınız efendim özür dilerim"
Kadın kafasını önüne eğmiş bir şekilde Taehyung'un azarlarını dinliyordu.
"Sizin gibileri görevli yapmaları suç! Kovuldun siktir git şimdi."
"Hayır efendim yapmayın! Tek işim bu bir oğlum var kocamdan boşandım lütfen!"
"Kendine uygun bir iş bul o zaman hayvanlara böyle eziyet edemezsin!"
"Affedin.."
Kadın ağlayarak konuşuyordu. Belkide haklıydı.
"Taehyung yaptığına pişman zaten boş ver."
"Evet efendim söz veriyorum bir daha dokunmayacağım.."
Taehyung'un elinden tutarak barınaktan çıkardım.
"Sakin ol bence biraz."
"İlaçlarımı içmedim Jeon."
"Ne ilacı?"
"Kırmızı reçeteliyim ben Jeon."
"Ciddimisin?"
O an bu adamın gerçekten iğleştireceğim demiştim. O reçeteden ben kurtaracaktım onu.
"O içtiğim ilaçlar beni çok yoruyor bedenim çok ağırlaşıyor çok canım yanıyor. Ama içmek zorundayım."
"Taehyung bu gün o ilaçları içmesen?"
"Ne? Aklını mı kaçırdın Jeon?"
"Hayır çok ciddiyim bakalım bu gün dayanabilecek misin?"
"Hayır Jeon sana zarar veririm.."
Taehyung ellerinden tuttum ve gözlerinin içine baktım.
"Birlikte başaracağız.. sen beni tramvalarımdan kurtaracaksın bende seni o lanet ilaçlardan.."
Taehyung'a sıkıca sarılmıştım.
"Söz mü Jeon..?"
"Sözüm söz olsun Bay kim.."
Taehyung ile eve gitmiştik. Birlikte tavşanımıza bir ev yapmıştık. Aslında satın alacaktık ama ben böyle olmasını istemiştim ve gerçekten de çok güzel olmuştu. Üzerinden 2 saat geçmesine rağmen Taehyung çok sakindi.
"Taehyung fark ettin mi?"
"Neyi?"
"2 saat oldu ve halen ilaçlarını içmeden ayaktasın."
Taehyung kafasını kaldırdı ve saate baktı. Tam yüzüne bir gülümseme gelmişken bir mesaj aldı ve bu mesaj onun kıpkırmız olmasına sebep oldu.
"Tae iyimisin?"
"Jeon odaya git ve kapıyı açma"
"Ne?"
"Jeon sana zarar vermek istemiyorum ne olur git.."
"Hayır gitmeyeceğim!"
Taehyung'a sıkıca sarıldım ve ellerimi saçlarına daldırıp onu sakinleştirmeye çalıştım.
"Lütfen yapma bunu.."
Taehyung omuzumda ağlıyordu.
"JEON GİT LÜTFEN YALVARIYORUM SANA!"
Taehyung beni tek hamlesi ile itti ve sırtımı çok kötü bir şekilde televizyon ünitesine çarptım. Beyaz tişörtüm kan içinde kalmıştı.
"Jeon.."
"Taehyung bunu bilerek yapmadın biliyorum.."
"Özür dilerim! Özür dilerim! Özür dilerim!"
"Taehyung canım acımıyor sakin ol sadece ufak bir sıyrık.."
Taehyung elleri ile kulaklarını kapatmış, dizlerini karnına çekmiş duvarın dibinde hem ağlayıp hemde özür diliyordu..
"özür dilerim özür dilerim özür dilerim..."
"Kendine gel Hyung!"
Sırtımı tutarak Taehyung'un yanına gittim ve ellerini kulaklarından çektim.
"Ben iyiyim sorun yok sakinleş.."
Taehyung'un yanına oturdum ve kafasını omuzuma koydum. O ağlarken bende saçlarını okşuyordum. Sırtım halen kanıyordu ve kana bakamıyordum bile.
"Jeon neden kendine acı çektiriyor sun git burdan burası benim cehennemim sende bu cehennemde yanan biri olma bu cehennemde çok kişi yandı onlardan biride sen olma.."
"O cehennemi birlikte cennete dönüştüreceğiz Hyung.."
"Ya başaramazsak ve ikimizde bu cehennemde kül olursak Jeon..?"
"Yanmıyacağız, ama eğer yanarsak da birlikte yanacağız Kim."
"Böyle diyenler cenneti gördükten sonra siktir olup gittiler söylesene Jeon ya sende gidersen..?"
"Sana söz veriyorum incir ağaçları çiçek açınca gideceğim Kim."
"Jeon.."
"Şhh biliyorum.."
İncir ağaçları hiç bir zaman çiçek açmıyacakdı ve bende gitmeyecektim.
Taehyung omuzuma kafasını gömmüş bir şekilde ağlıyordu. Ne görmüştü o mesaj da? Telefonu elime aldım ve mesajı açtım.
Mesaj-
"Taehyung çok üzgünüm kardeşim deden hayatını kaybetmiş. Galiba kuzenlerin mezarına gidersen sana kurşun yağdıracaklarmış gitme bence. Tekrardan başın sağ olsun. Bu arada deden sadece sana bir mektup bırakmış bir gün ofise uğrada vereyim."
"Ben tek varlığım Dedem di.."
"Taehyung kuzenlerin neden seni istemiyor?"
"İlk para kazanmaya başladığım zamanlar daha cebime zor bir paket sigara aldığım zamanlar dı. O zamanlar bu orospu çocuğu kuzenlerimin her biri benden birer villa istedi. Ben de alamadım tabi. Sonra bana düşman kesildiler tüm konu bu işte."
"Bunlar nasıl kuzen lan?"
"Bunların hepsi dedem beni seviyor diye bana düşman dı. En çok harçlığı bana verirdi en çok bana dondurma yı bana aldırdı diye en çok beni severdi diye. Oysa bilmiyorlardı ki en çok sevgiye aç olan bendim.."
Bu son cümle beni 70 yerimden bıçaklamıştı.
"Taehyung şu an o cenazaye gitmezsen dedenin tüm emekleri boşa gider."
"Jeon"
"Hayır hiç bir bok yapamazlar."
Konuşmam durduktan sonra sırtıma elimi götürdüm ve geri çektigimde kanların halen aktığını fark ettim.
"Ben bir lavaboya gireyim.."
"Jeon sırtına ne oldu!?"
Taehyung ayağa d sırtıma bakmaya çalıştı. Belli ki hatırlamıyor du.
"Bişey yok sakin ol."