Dünya'nın hayatında yedinci yaşından sonra büyük bir değişim olmadı.
Rafındaki kitaplar o gece mekanik sesler arasında değişti. Artık daha kalın ve daha az resimleri olan kitapları vardı. Kitapların sayısı da artmıştı. Dünya klasikleri yazan bir rafı vardı artık. Küçük Prens kitabı artık rafta değildi. Bu değişikliği çok sevmese de başka kitapları mutlaka severdi.
Altında uzay tarihi hakkında bilgiler. Eskiden sadece iki rafı olurdu ama şimdi yeni bir raf vardı. Tarih. Ama ne tarihiydi ki?
"Yarın bakarım." dedi. "Uyku vaktim geldi. Zaten Androda yatağımı hazırlamıştır."
Uykusunda tatsız bir rüya gördü. Galiba buna kabus diyorlardı. Sık görmezdi kabusları ama bunları görmeyi hiç sevmemişti. Kabusundan uyanınca her zaman olduğu gibi otomatik olarak ninninin başlamasını bekledi. Uyurken pek çok cihaz onun sağlığını kontrol ederdi. Uyanınca da algılarlardı. Huzursuz hissetmişti.
"Andro ninni neden başlamadı?" diye sordu.
Hoparlörden bir ses geldi.
"Ninniler müzik listesinden kaldırılmış durumda. T uzay ajansı, D1 projesi 2. Kısım kapsamında artık dinlemek istediğiniz taktirde Klasik parçalar çalacaktır."
Bu ses Andro'nun değildi. Andronun sesi hep sıcak ve tatlı olurdu.
Bu mekanik seste neyin nesiydi? 2. Kısım ne anlama geliyordu. Yatağında doğruldu.
"Andro nerede?" bir süre sesislik oldu.
"Eski ses kayıtları tarandı. Andro yani 125, 7 yıllık program hayatını doldurdu. Daha iyi bir hizmet için önümüzdeki 7 yıl sizin asistanınız olarak ben sizin hizmetinizde olacağım. Bana 126 olarak seslenebilirsin. Ya da dilersen sadece asistan da yeterli olacaktır D1"
Dünya düşüncelere gömüldü. Artık androsu olmayacaktı yani.
"Sen Andronun kardeşi misin? O 125 ile sen kardeşi 126 misin? O yüzden mi adın bu?"
Mekanik sesten cevap geldi.
"Ben asistan 125'nın bir üst sürümüyüm. Yapay zekalar insan değillerdir. Kan bağı, kardeş gibi kavramlar bizde yoktur. Saat 12yi geçiyor. Sağlıklı bir uyku için uyuman gerek."
Soğuk bir sesle tamam dedi ve yatağına uzandı. Bu beklenmedik değişim onu çok incitmişti.
Tekrar uykuya daldı. Bu gece pek mutlu rüyalar görmeyecek gibiydi.
Sabah kalktığında onu karşılayanın Andro değil 126 olmuştu. Bir kabus olmasını çok isterdi.
Çok huzursuz hissetmişti. Kahvaltı sonrası kitapları kurcalamaya başladı.
Tarih kitapları özellikle dikkatini çekmişti. Bundan sonra en iyi arkadaşı anlaşılan bu kitaplar olacaktı.
Aradan çok uzun zaman geçti.
Dünya artık 14 yaşına gelecekti. Yıl 12.08.37 olmuştu.
Mekik hedefi doğrultusunda 14 yıldır emin adımlarla ilerliyordu. 126 artık Dünya'nın yeni arkadaşıydı. Ancak anlaşılan her yapay zeka 7 yıllık bir planlama ile tasarlanmıştı. Belki de T uzay ajansı onun olgunlaşması için böyle bir yöntem seçmişti. Bugün 126 ile son gündü. 7 yıllık bir arkadaşlık için ona bir isim vermek istemedi.
Saat 7 ye geldi. Mekanik kol tabakların arasına yeni hediyeyi getirdi. Bu 7 yaşında aldığı albüme benzer bir hediyeydi. Açıp incelemeye başladı. D1 deneyi için hazırlık süreci ve bitişine kadarki süreci anlatan bir albüm. Uzun incelemesinin ardından tek anladığı bunca insan böyle büyük bir proje için canla başla çalışmıştı, ne için?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Andromeda'ya Yolculuk [TAMAMLANDI]
Science Fiction"Günün erken saatlerinde mekiğin ana penceresi büyük ve ihtişamlı bir manzaraya sahipti. Andromeda sarmal galaksisi etrafımda dönüyordu. Dünyadan gözlenebilen en uzak gök cisminin sistemi içindeyim. Bir başka deyişle dünyadan en uzak noktadayım. İnc...