0551**** : Selamlar cennetin en güzel köşesi.
Çağla : Efendim?
0551**** : Estağfurullah sana efendim asıl, ben nasıl efendin olabilirim
Çağla : Kardeşim gece gece ne bu tantana
0551**** : Duydun mu?
sesi!
Kalbimin.
Çağla : Biraz daha yazarsan sadec...
Çağla : Ölebilirsin veya seni görmemi istiyorsan şimdi gelebilirsin.
Bay koşucu : Çok da uzağında değilim. Fotoğrafını çekmemi ister misin????
Çağla : Öyle bir şey yaparsan nefes aldığın son günün olur!
Bay koşucu : Saatler öncesinde sevimli bir pamuk yumağıydın ne oldu sana huysuz şirin olmuşsun.
Çağla : Seni merak etmek canımı sıkıyor!
Bay koşucu : Bu bir itiraf mı??
Çağla : Nereden çıkardın onu sana aşık gibi mi duruyorum?
Bay koşucu : İtiraflar sadece aşk için mi yapılır :d Aşk nereden çıktı? Doğru söyle ban aşıksın.
Çağla : Koşuculara aşık olmuyorum hele ki her önüne gelen kıza yazan cinsten olanlara!
Bay koşucu : Kırıldım.
Çağla : Neyse bekle şu şeyi koyup eve gireceğim.
Hızlı adımlarla merdivenin köşesine ilerledim ve elimdeki kasım patı kolyesini yere bırakarak geriye çekildim. Bana bıraktığı çiçeğin yapraklarını kolye yaptırarak tanımadığım bir adama geri hediye ediyordum.
Sahi ben ne yapıyordum? Hiç tanımadığım birisinin mesajlarına cevap veriyor ve onunla hediyeleşiyordum. Bunları yaparken içimdeki deli cesaretinden güç alıyordum.
Onu kısmen de olsa tanıdığımı söylediği andan itibaren yabancılık duymamaya başlamıştım.
Arka cebime attığım telefonumu çıkardım ve merdivenin fotoğrafını çekerek ona attım.
Çağla :Eve giriyorum gelebilirsin.
Bay koşucu :Peki.
Merdivenlerden koşarak indim ve aşağı yoldan hızlıca eve geçtim. Sessiz bir şekilde odama çıkarak ışığı açtım ve cama ilerledim. Hediyesini almış görünüyordu.
Bay koşucu : Hey bu çiçekler sana hediyeydi! hem bunun anlamını biliyorsun. Yoksa bu bana bir teklif mi??
Gülümseyerek camdan dışarıyı izlediğimde el hareketlerinden anladığım kadarıyla sahte bir şaşkınlık içinde elini ağzına götürdüğünü gördüm.
Çağla :Evet bu bir evlenme teklifiydi!!
Bay koşucu : Biliyordum! Bana aşık olduğunu söylemiştim.
Çağla :Tamam abartmayalım şakası bile kötü!
Bay koşucu : Sustum.
Bay koşucu : Neyse poz vermek ister misin?
Ellerimi hızlıca kafamın üzerinde birleştirdim ve patlayan flaşa poz verdim
Bay koşucu :
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(bu şekilde hayal edin fakat ev bir önceki bölümlerdeki gibi)
Bay koşucu : Kabul et aşıksın!
Çağla :değilim.
Bay koşucu : Öylesiiin.
Çağla : adın neydi bu arada
Bay koşucu :Ilgaz.
Çağla : Lan söylemezsin sanmıştım ama söyledin.
Bay koşucu :Israr etmezsin sanmıştım ama ettin söylemek de farz oldu.
Bay koşucu : Kolyemi taktım bilginize çağla hanım :)
Çağla : Teşekkürler Ilgaz bey.
*Bay koşucu adlı kişi 'Aygaz .d' olarak değiştirildi*
Hediyeyi kolyenin ucundaki küçük cama koyulan bir kasımpatı çiçeği yaprakları olarak düşünebilirsiniz hayatımdaki en güzel hediyeydi kendileri :)
Hayal edemeyenler için aşağı örnek bir fotoğraf koyuyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bunun gibi veya camın içerisine sıkıştırılmış şekilde. Nasıl hayal etmek isterseniz. Ben bu şeklini daha çok sevdim.
