Beklenmeyen Misafir

328 26 0
                                    

O sırada kapıdan Minho girdi. Şaşkınlıkla onun yüzüne baktığımda çok sıcak ve içten bir şekilde gülümsüyordu.
Minho: Sürpriz.
Kollarını öne doğru uzattı ve elindeki şeyi yüzüme doğru yaklaştırdı. Elinde geçen gün ağacın altında karşılaştığım siyah kedi masum gözlerle bana bakıyordu. O kadar şaşırmıştım ki ağzım açık kalmıştı.
Minho: Ağzını kapat yoksa içine sinek kaçacak. Ne var yani ben sürpriz yapamaz mıyım?
Ağzımı kapattım ve ağlamaya başladım. Fakat bunlar mutluluk göz yaşlarıydı. Bir kedimin olması küçüklügümden beri hayalini kurduğum bir şeydi. Fakat ailem yüzünden bu hayalim asla gerçekleşmemişti. Kediyi yere bıraktı ve mutsuz bir şekilde
Minho: Sanırım beğenmedi.
Kendimi tutamadım ve hiçbirşey düşünmeden onun kollarına atladım.
Hei: Saçmalama şu an hayal edemeyeceğin kadar mutluyum. ( kulağına fısıldayarak) Bu benim aldığım en güzel hediye.
Bir süre bekledikten sonra onun da ellerini belimde hissettim. Bana çok yumuşak , sanki beni incitmekten korkuyormuş gibi sarılıyordu. Bunlar olurken odaya diğer üyeler girdi. Hemen ayrıldık. Hepsi gülümsüyordu. Eğilip küçük kediyi kucağıma aldım. Sanki beni tanımış, bana iyice sokulmuştu.
Hei: Şu an çok mutluyum. Ama sorması ayıp bu hediyenizi neye borçluyum Minho Bey?
Minho: Özür hediyesi diyebiliriz.
Hei: Neyin özürü?
Minho: Yaptığım her şeyin. ( Fısıldayarak) Ve dün gece gördüklerimin. ( Göz kırpar )
Kızardım ve omzuna bir yumruk geçirdim.
Minho: İnsan bir teşekkür eder ahh.
Hei: ( Gülümseyerek ) Teşekkür ederim. Her şey için.
O da bana gülümsedi. Gülümsemedi çok sıcak, çok içtendi. Gözleri bile gülüyordu. Lanet olsun kalbimin atışlarına engel olamıyorum.

Bu olayın ardından aradan birkaç gün geçmişti. Her şey normal halindeydi ve herkes genel olarak mutluydu. Hepimizin ortak kararı olarak kedimizin adını Gece koymuştuk. Bu arada herkes genel olarak kaynaşmıştı. Minho yine biraz soğuk davranıyordu fakat eskisi gibi kötü değildi. Ben de zaman geçtikçe bana alışmasını umuyordum. Hep birlikte kahvaltı yaparken birden kapı çaldı. Şu an herkes evde olduğu için kapının çalışmasına herkes şaşırmıştı. Çünkü burada olduğum süre içerisinde üyeler dışında gelip giden kimse yoktu. Han ben bakarım diye bağırarak kapıyı açmaya gitti. Fakat gitmesiyle geri dönmesi bir oldu.
Han: Çocuklar buraya gelseniz iyi olur.
Gece dahil herkes kapının önüne gitti. Fakat kapının önündekini gördüğümüzde herkesin yüzü düştü. Evet JYP'yi sevmediklerinin farkındaydım. Zaten bu yüzden ben de onu pek sevmezdim. Herkesin yüzünde iğrenmeyle karışık saygı ifadesi vardı.
Chan:  Hoşgeldiniz. Bir problem mi var ?
JYP: Problem mi? Hahaha pek sanmıyorum. Ama size kötü bir haberim var. Bilin bakalım ne? Ya da durun ben söyleyeyim. Tatiliniz bitti. Yavaştan spor programlarınıza başlıyoruz. Buna sen de dahilsin Hei.
Y/n: Ama benim spor programım yok ki.
JYP: Ama olacak.
Herkesi  beni endişeli gözlerle izlediğini fark ettim. Spor programı gayet normal bir şey değil miydi?
JYP: Bu gün saat 1'de bir otobüs sizi almak için gelecek. Ama normalde herkes sabah 7'de hazır olacak. Pazar günleri tatil gününüz. Yeni şarki için çalışmalar 3 hafta sonra başlayacak. Anlaşıldı mı?
Herkes onaylarcasna kafa salladı.
Herkes hazırlanmaya başladı. Ben de üstüme spora uygun bir şeyler geçirip çantamı hazırladım. Saçımı yukardan sıkı bir at kuyruğu yapıp aşağıya indim. Herkes orada beni bekliyordu.
Hei: Eee o zaman gidelim.

Bir bölümün daha sonuuuu. Yorum yapmayı unutmayın. Seviliyorsunuzzzzzz<3333

Stay With Me | Lee KnowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin