𝐟𝐥𝐚𝐬𝐡𝐛𝐚𝐜𝐤 ও 𝐭𝐮𝐞𝐬𝐝𝐚𝐲, 𝐨𝐜𝐭𝐨𝐛𝐞𝐫 𝟑𝟏

133 13 12
                                    

༄

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Banka oturduğunda biraz ilerisinde kalan voleybol sahasına baktı, genç kız. Voleybol sahasına yeniden baktığında son sınıfların toplandığını gördü. Ardından yanına aldığı fakat okumaya başlayamadığı kitabı bankın üstüne bıraktı. Gözlerinı kısarak öğrencilerin arasına baktığında gözlerinin onu bulması çok vaktini almamıştı. Okul hırkasını çıkarmış, kollarını kıvırdığı beyaz gömlek ile voleybol oynayan oğlana çevirdi tüm odağını. Ve hemen sonrasında geriye çekilerek manşet atması ile oyunun başlamasını sağladı. Oyunun ilerleyen dakikalarında karşı takımdan olmasına rağmen sürekli oğlana pas atan kızı farketti. Göz göze geldikleri an iki tarafta gülümsemelerini durduramıyorken, kız daha fazla izlemek istemeyeceğini farketti.

Banka koyduğu kitabı yeniden ellerinin arasına alıp okumaya başladığı sırada yükselen ses ile genç kız başını yukarı kaldırdı. Başını kaldırdığı esnada çok uzakta olmayan voleybol sahasının kenarında yerde yatan oğlanı gördü. Gördüğü şey sonrası ayağa kalkmasıyla kalabalığın arasına karışması bir olmuştu. Biraz daha yanlarına gittiğinde bir kızın oğlanı sırtına almaya çalıştığını görerek duraksadı. Oğlan ise kendisi ayaklanarak okul binasına doğru ilerlemeye başladı. Kız bu esnada öğle arasında görüşmek için onu çağıran sınıf öğretmenini hatırlayarak okul binasına doğru ilerlemeye başladı.

Revir ile aynı koridorda olan öğrermeneler odasının önüne geldiğinde, sandalyede alnını tutarak oturan oğlanı gördü. Ellerini birbirine kenetlemesinin ardından koridorun sonunda olan öğretmeneler odasına doğrı adımladı. Kapının önüne yakınlaştığı esnada duyduğu ses ile kız olduğu yerde dondu. "Yeongho!" Arkasından seslenerek oturduğu sandalyenden kalkan oğlana baktı. Oğlan ise eli hala alnındayken konuşmaya devam etti. "Hemşire yokmuş, halledebileceğin bir durum ise bakalbilir misin?" Kız vereceği cevabı elbette biliyorken terleyen ellerine mani olamamıştı. "Pansuman harici bir durum yoksa bakabilirim." Kurduğu cümle sonrası revirin kapısını açarak içeri giren oğlanı takip etti.


İçeri girip dolaba yöneldiği esnada ise oğlan yatağa oturdu. Gerekli olan bir kaç malzemeyi dolaptan almasının ardından oğlanın yanına doğru adımladı. Eli hala alnında olan oğlana bakarak konuştu. "Elini çekmelisin." Oğlan afallayarak alnındaki elini çekmiş ardından dişlerini göstererek kısa bir gülümseme sunmuştu. Elinde tuttuğu pamuğa biraz batikon dökmesinin ardından, oğlanın voleybol filesinin kenarındaki demire çarparak küçük bir yarık oluşturduğu alnına değdirdi. Kız bunu yapıyorken oğlan ise gözlerini kızın yüzüne sabitleyerek konuştu. "Eskisi gibi okulda çok sık karşılaşmıyoruz." Doğruydu çünkü kız, oğlanı gördüğü an kaçacak başka bir delik arıyordu. "Yalnızca okulda değil dışarıda da." Son söylediği cümle sonrası, kız zorlukla da olsa gözlerini oğlana çevirdi. "Zamanla böyle oldu." Kurduğu cümle sonrası elindeki pamuğu masanın üstüne koydu ve küçük bandajı oğlanın alnına yapıştırdı. "Bitti."

Masanın üstündeki kullanılmış malzemleri çöpe atarak ilerdiği sırada arkasından ayağa kalkmış oğlanı farketmeyerek konuşmasını sürdürdü. "İltihap kapmamalı, polikinliğe gidip dikişlik bir durum olup olmadığını öğrenmelisin." Tam ilerlediği esnada omzunda hissettiği kol ile duraksayıp başını sağa doğru çevirdi. Omzunun hemen üstünde kalan bir çift göz ile buluştu gözleri. "Aynı düşünmüyorum ve biz çocukluk arkadaşıyız. Büyümüş olmamız bizi uzaklaştırmamalı." Kurduğu cümle sonrası yan gülümsemesiyle sonuna ekledi. "Uzaklaştırmamalıydı demeliyim." Kız oğlanın kolunu omzundan çekerek konuştu. "Uzaklaşma olayı tek taraflı olan bir şey değildi. Büyük oranla senin yüzünden." Duyduğu cümle sonrası elini ensesine koyarak konuştu. "Haklısın o zaman telafi etmeme izin vermelisin." Kurduğu cümle sonrası elini kızın başına koyarak bir köpeği seviyormuşcasına okşadı.

Ardından havaya kaldırdığı elini sallayarak revirden çıktı. Kız ise yaşadığı bu anı idrak edemeyerek revirin açık kapısıdan dışarı bakmaya devam ediyordu.

sick heart, jake shimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin