𝐰𝐞𝐝𝐧𝐞𝐬𝐝𝐚𝐲, 𝐣𝐚𝐧𝐮𝐚𝐫𝐲 𝟒

83 12 8
                                    

yeonghobüyük bir şeydi, sana o gün yemekhanede söylediğim şey

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


yeongho
büyük bir şeydi, sana o gün yemekhanede söylediğim şey.

bu yüzden beni beklemeni söylemiştim.

bana gelmemeliydin.

her şey iyi olduğunda ben zaten sana koşacaktım.
07.23 pm

jake
kalp yetmezliği

annem annen ile konuşurken duydum

göğüs kafesimin üstünde oluşan ağırlığı nasıl hafifleteceğim

aldığım her nefesin ciğerime saldığı zehri nasıl yok edeceğim
07.24 pm

yeongho
o gece sana yazmamalıydım.

geç kalmalı ve habersizce bir köşede durmaya devam etmeliydim.
08.34 pm

jake
hayır

daha erken yazmalıydın

benimle konuşmalıydın

geç kalmışlığın getirdiği bu hissi nasıl atacağım içimden
08.36 pm

yine gittin
08.56 pm

iyi olduğunu söylemeden gidemezsin
10.12 pm

yeongho is calling 11.15 pm

Oğlan elinde tuttuğu telefonun çalmasıyla daldığı noktadan ayrılarak ekranına baktı. O arıyordu, hızlıca yanıtlamasının ardından konuşmaya başladı. "Sonunda, nefes aldığımı hissediyorum." Kız arıyor olmasına rağmen bir süre sessiz kalmayı tercih etmişti.
"Konuşmayacak mısın?" Oğlanın sesi sonrası konuşmak için kendini toparlamıştı. "İyi olduğumu söyleyemeyeceğim." Kız aldığı derin nefesin ardından ekledi. "Çünkü değilim. Parmaklarımı klavyede gezdirmekte bile zorlanıyorum bu yüzden aradım."

Zorlukla verdiği nefeslee sonrası konuştuğunda oğlan devam etti. "Yavaş konuşabilirsin, acele etmeden." Kız telefonun karşısından duyduğu ses ile biraz olsun sakinleşti. "Hastanedeyim, hangisi olduğunu söylemeyeceğim ve sen de sormamalısın." Yeniden oluşan sessizliğin ardından oğlan kızın konuşmasını bekleyerek susuyordu. "Ne söylemem gerektiğini bilmiyorum. Yılbaşı gecesi, düşündüğümde bile kalbim hızlanıyor."

Kız kendince fısıldayarak konuştu. "Sakinleşmelisin. O şeyi yaptığında, beni öptüğünde. Kalbimin bir noktasında oluşan hissin beni gerçekten iyileştireceğine inandım." Oğlan, kızın lafını keserek konuştu. "Çünkü iyileştireceğim." Kız ise umursamayarak devam etti. "Aynı gün, sabaha karşı kalbimde oluşan büyük sızıyla uyandığımda aynı hissetmiyordum. Çoktan çürümüş bu kalbimi iyileştiebilecek sevgiye sahip olduğunu biliyorken, yapabileceklerinin sınırlı olduğunu da biliyordum."

Sesi titreyerek başladığı bu cümleyi küçük bir hıçkırıkla tamamladığında oğlan konuştu. "Göz yaşlarını silemiyorum, ağlama." Sonrasında devam etti. "Seni görmek istiyorum. Yanında olmama izin ver." Kız telefonun diğer ucundan akan göz yaşlarını elinin tersiyle silerek konuşmaya devam etti. "İyileştiğimde zaten yanında olacağım. Son olacak ya da olmayacak bilmiyorum. Eğer son olacaksa, beni o günkü gibi hatırlamalısın. Dudaklarını benimkilerle birleştirdikten sonra sarılıp kollarında uykuya daldığım o geceki beni hatırla." Oğlanın duyduğu cümleler sonrası sızlayan burnu göz yaşlarının ona eşlik edeceğini biliyordu.

"Saçmalıyorsun, o ilkti ve son olmayacak." Kız sesini netleştirerek yeniden konuşmaya başladı. "Yine de söz vermelisin, bekleyeceksin." Oğlan bu anı bozmak istemiyor ve fakat onun endişelenmesini de istemiyordu. "Söz veriyorum." Verdiği söz sonrası derin bir nefes alan kız ekrandaki saate bakarak konuştu. "Saat geliyor ve ben sana bugünün alıntısını sesli bir şekilde söylemek istedim. Sonunda 11.23." Boğazındaki gıcığı temizlemesinin ardındna dizeleri dizmeye başaldı.

"Beni güzel hatırla
Bunlar son satırlar...
Farzet ki bir rüzgardım
Esip geçtim hayatından
Ya da bir yağmur
Sel oldum sokağında
Sonra toprak çekti suyu
Kaybolup gittim"

Dizdiği dizeler sonrası fısıltıyla konuştu. "İyi geceler." Telefonun karşısıdan gelen oğlanın titrek sesi kalbine bir sızı daha eklemişti. "İyi geceler, sevgili." Kız elindeki telefonu kapatmasının ardından üstünde ilaçların olduğu komidine bıraktı. Ayaklarının ucunda duran yorganı üstüne çekmesinin ardından daha da çoğalan göz yaşları ile uykuya dalmaya çalıştı.

Oğlan ise o esnada içine sığmadığını hissettiği kalbini sökmek istiyorcasına göğsüne vuruyordu fakat bu sefer sarılıp, onu sakinleştirecek o kız yoktu.

sick heart, jake shimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin