~7~KAÇTIĞIMIZ VE SEÇTİĞİMİZ YOLLAR

18 8 4
                                    

Otele sürerken bir yandan olabilecek senrayoları düşünüyordum. Ya fark ederlerse, ya olursa... ama yinede başarılı olmak zorundaydım, zorundaydık yoksa bizi yaşatmazlardı.

Otele geldiğimizde derin düşüncelerimden çıkıp odaya doğru ilerlemeye başladım.

Odaya geldiğimizde hızla bilgisayarı açıp ilk önce şirketteki virüsü temizledim. Sonuç olarak şu an işteydik ve virüsü temizliyorduk. En azından onlar öyle biliyorlardı.

Derek Pride

Catherine bana daha hiçbir şekilde adam gibi açıklama yapmamıştı. Evet genel hatlarıyla bunun açıklamasını yaptı fakat adam gibi konuşarak bir açıklama yapmadı. Neden anlayamıyorum ama ona karşı bir korumacılık hissediyorum. Benimle bazı şeyleri paylaşmaması sinirimi bozuyor ve onun için biraz endişeleniyorum çünkü kolay bir görevde değiliz zaten. Ama hep kendini ön plana atmasından ve benden bir şeyler saklayarak kendi kendine birşeyler yapmasından sıkıldım. Bende bir insanım aynı zamanda iş arkadaşıyım. Bu duruma artık dur demek için "Catherine bana neler oluyor adam gibi anlatır mısın?" Dediğimde kafasını bilgisayardan bana doğru çevirdi. "Derek şu an çok işim var hem seninde şu an bilgisayarı açıp..." lafını hızla keserek "Hayır Catherine! Ben senin emirerin değilim! Onu yap bunu yap... ben senin hizmetçin mi yoksa görev arkadaşın mıyım? Şu konumda ikincisi daha mantıklı. Eyer şu an bana adam gibi neler olduğunu açıklamazsan dediğin hiçbirşeyi yapmayacağım ve bende kendi yöntemlerimle ilerleyeceğim." Bana şaşkınlıkla bakarken bir anda duyguları sinire doğru evrildi. "Sen beni hangi hakla tehtid edersin Derek Pride! Kendi yöntemlerinle mi ilerlemek istiyorsun ilerle." Ona biraz şaşkınlıkla bakıyordum. "Ne dizlerine kapanıp nolur gitme Derek mi diyeceğimi zannettin? Siz erkekler zaten hep bizi küçük gören taraf olmuşsunuzdur..." yine birşeyler söyleyecekken ona yaklaştım. O sandalyede yan biçimde otururken bir elimi sandalyenin başına diğer elimi ise masaya dayayarak daha fazla yakınlaştım. Aramızda o kadar az bir mesafe vardı ki nefeslerimiz birbirine değiyordu. Lafa giren ilk ben oldum "Bana bak Catherine, ben senin gördüğün erkeklere benzemem. Benim hakkımda yorum mu yapmak istiyorsun? Önce tanı. İkinci olarak kimsenin hele ki kadınların asla ayaklarıma kapanmasını istemem, izin vermem. Çünkü her kadın en iyisini hak ediyor, hele ki bu devirde. Ondan dolayı eyer birşey söylüyorsam doğru düzgün, detaylarıyla cevap ver. Çünkü sana birşey olursa görev yanar ve bende aynı şekilde." Üzerinden geri çekildiğimde şaşkınlığı çoktan sonra ermiş, beni ifadesizce dinliyordu. O şu ana kadar gördüğüm hiçbir kadına benzemiyordu. Neden onun şu an en eşsiz olduğunu anlayabiliyordum. Beni zorluyordu ve bazen bunu seviyordum.

Yanımdaki sandalyeyi çekip oturduğumda "Şimdi her şeyi anlatıyorsun Catherine, her detayıyla." Sustuğumda ilk başta gözlerime ciddi misin dercesine bakıyordu. İfademi bozmadan aksine dahada ciddileşerek amacımı belli ettim. "İlk önce haklısın, bir insanı tanımadan yorum yapmamalısın. İkinci olarak eyer şu ana kadar benim dediklerimi yapmış olmasaydın şu an ya ölü ya da daha beter bir halde olurduk. Ve olanlar anlattığım gibi. Sırasıyla mı istiyorsun? Al sana sırasıyla." Bana sandalyesinden hafifçe kalkıp yaklaşarak "İlk önce lavaboya gittim sonra havalandırmayı açtım ardından 1 dakika sürünerek gittim. Sonra bir yol ayrımına çıktım. Ve ilk sağdan girdim. Ardından iki adam odaya girdi ve William denen adam Antoinette Noir, Andre Noir'ın evinde birden bire kameraların kesildiğini ve o zaman kim eve girdiyse büyük ihtimalle o olabilieceğini söyledi. Ve herşey biz geldiğimizden beri başladığını o yüzden bizden şüphelendiğini söyledi. Andre Noir o kadar kurnazmış ki yakınındakiler sadece bilirmiş. Hızla seni uyarmaya gelmek için geri geri sürünürken yine o yol ayrımıma geldim ve bu seferde sol taraftan boğuk boğuk sesler geliyordu. Bu seferde bilgi toplamak için önemli olduğunu düşünerek sola girdim. Yine havalandırma kapağına geldiğimde bir kadın ve bir erkek vardı. Onlarda bir şaraba ilaç katmışlardı ve bu ilaç ne bilmiyordum. Eyer ilaçları fark edersek bizim onlara sadakatli olduklarımızı düşüneceklermiş fakar Andre Noir'ın kurnazlığı nasıl bunları bildiğimizi sorgulayacaktı. Eyer fark etmemiş gibi yapsaydık bizde ateşe kendimizi atacaktık. Belkide ölürdük. Eyer biz içmeseydik kesinlikle emin olurlardı ve bize istediklerinin yaparlardı. Ordan kolayca çıkamazdık. Ondan dolayı yaptığım yöntemi seçerek ondan daha fazla olan kurnazlığımı konuşturdum." dedi kışkırtıcı sessizliğiyle. Kulağıma yaklaşarak "Eyer ben birşey yapıyorsam Derek, sonucu her zaman başarıya ulaşır. Merak etme tehlikeye düşmezsin." diyerek geri çekildi. "Açıklamamı yaptım. Şimdi ise bilgisayarın başına geçip senden sahte iki kimlikli bir karavan ayarlamanı istiyorum. Bende işime izninle devam edeceğim." dedikten sonra normal bir şekilde geri yerine oturdu ve dediği gibi işine yoğunlaştı. Bense dediğini yapmaya koyuldum ve bunun nedeninide sormayı unutmayacaktım.

SİYAH KANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin