Sabah uyandığım da ağzım da tatsızlık vardı. Gözlerimi ovaladım ve yatağımın kenarından kendimi aşağıya attım. Ayaklanarak lavaboya giderek, sabah rutinimi hallettim. Lavabodan çıkarken yüzümü durulamadım...
"Günaydın, eve geldiğimiz de uyuyordun. Çok mu yoruldun?"dedi annem.
"Hmğmmğm" diye mırıldandım. Kardeşim cocopops'unu yerken "Abla! Hani kulaklıkla uyumak iyi değildi?" diye atarlandı. Yanından geçerken başını kaşıyıp "Sen küçüksün, senin için sağlıklı değil." dedim. Saçlarını düzeltirken "Hıhı.." dedi.
Yüzümü sweatshirtime silerken annem "Okula ne zaman gideceksin?" diye sordu. Duraksadım çünkü annemi aradıklarını düşünmüştüm. Yutkundum ve ne söyleyeceğimi düşündüm...
Doğruyu söyleyecektim çünkü yalan söylersem illaki ortaya çıkacaktı. Kendimi hazırlayıp lafa başladım...
"Doğruyu söylediğin için mutluyum ama bu konu hakkında sana kızdım..."dedi annem ve bir an duraksadım. Annemi aramıştılar.
Herkes kahvaltısını yaptıktan sonra annem işe kardeşim de okuluna gitti. Bende evde tek kalmıştım. Biraz kitabımı okuduktan sonra sıkıldım ve dışarı çıktım. Okul taraflarında geziyordum. Belki tanıdık birisiyle karşılaşırım diye. Dolaştıktan sonra sıkıldım ve buraya en yakın olan camiye gittim. Oradaki banklardan birisine oturdum ve futbol oynayan gençleri izledim. Onları izlerken düşüncelere dalmıştım...
Beni düşüncelerimden alıkoyan şey ise yanıma birisinin oturmasıydı. "Ne düşünüyorsun?" diye soran Ahmet'e cevabım "Sadece... Dalmışım işte. Sen ne yapıyorsun?" diye sordum.
"Hiiçç, okul çıkışı eve gidiyordum. Seni gördüm yanına geleyim dedim."diye söyleyince şaşırdım.
"Okul çıkışımı! Bir saniye ben ne zamandan beri buradayım?!?" diye şaşırınca bana garip bir ifadeyle baktı. Kol saatime baktım ve
"Has- Üzgünüm gitmeliyim çok geç olmuş." dedim ve ayağa kalktım. "Yarın yine burada olur musun?" diye sorunca düşündüm ve "Bilmiyorum, yarın dershanem var ve ne zaman çıkarım bir fikrim yok." dedim.
"Seni bekleyeceğim..." dedi, ayağa kalkarken. Boyu benden uzun olduğu için mecburen yukarı bakmak zorunda kalıyordum.
"Bende seni..." dedim ve yavaşça yürümeye başladım. Aniden durarak arkama baktım, bana bakıyordu ve
"Fazla bekleme gelemeyebilirim... Seni bu soğukta bekletmek istemem."dedim. gülümsedi ve başını olumlu anlamda salladı. Yoluma devam ettim ve eve gittim. Kardeşim evdeydi ve annemde benden bir kaç dakika sonra geldi. "Hoş geldin anne."
"Hoş bulduk." Yatağıma geçip uzandım ve yarın saat 09.30'da ki dershanem için alarm kurdum.
İğrenç bir sesle gözlerim aralandı. Ah evet, bu alarmımın sesiydi. Kalkıp hazırlandım ve babamın beni bırakması için arabaya bindim. Beni bıraktı ve bende içeri girdim. Her zamanki gibi merdivenleri çıkarken nefesim tükenmişti. Sınıfıma geçtim ve kulaklığımı takıp, müziğimi açtım ve kitabımı açıp okumaya başladım...
Yanıma birinin oturduğunu hissedince kafamı kaldırdım ve kulaklığımı çıkardım."Hey! Selam." dedim ve Semiha'da bana
"Günaydın! Erkencisin bu gün?" diye bir soru yöneltti.
"Mhm, babam işe erken gitmek zorundaydı geçerken beni de bıraktı. Yoksa ben hep geç gelirim beni bilirsin..!" dedim. Yüzünde minik bir gülümseme oluştu ve zilin çalmasıyla ders başladı..."Hığğğ, şimdi eve kadar yürümek istemiyorummm." dedim, gerinirken....
"Hadi o zaman otobüsle (Minibüs olucak çaktırma ştt) gidelim..." Dedi, Semiha.
"Beray sende bizimle gelmek ister misin?" Diye sordum...
"Teşekkür ederim ama ben yürüyerek gideceğim." dedi, nazik bir şekilde...
"Ama onun yerine ben gelirim!" dedi, Elif...
Bir saniye?!? O benle barıştı mı? O kadar kavgamızdan sonra? Neden böyle dedi. Bana kendini affettirmeye mi çalışıyor... Yoksa bunun arkasında bir şey mi saklı..?"Tamam, o zaman hadi gidelim..!" Dedim ve merdivenlerden inerken onların ayak seslerini duyuyordum..
İndik ve otobüs durağına kadar ilerledik içeri biraz kalabalıktı ama sığdık.
Aniden ittirilmemle geriledim ve arkam da birinin olduğunu hissettim. Dönüp baktığım da gözlerinin bana çok yakın olduğunu hissettim ve geriledim. Özür dilemek için tekrar dönünce...
Onun yabancı değil ve tanıdık birisi olduğunu gördüm... Bana sıcak gülüşü dün geceyi unutmadığı anlamına geliyordu... Onunla yan yana olmak. Verdiği tanıdık sıcaklık. Bu sebepsizce iyi hissetmemi sağlıyordu... Yanım da durmak için bana yanaşınca. Yüzüme istemsizce bir gülümseme oldu...
"Selam! Seni burada görmek çok güzel!" demesiyle kalbimin hızlanması bir oldu...
Ama kimdi o dün geceden kalan o çocuk..?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arada
Teen FictionSürekli iki seçim arasında kalan kızlarımız artık dayanamıyor. Onlara sunulan iki seçim sürekli onları zorluyor. Erkeklerimiz ise seçenek olmaktan bıkmıştı. Kızları kendilerine istiyorlardı. Peki bunu başarabilecekler miydi..? Ecnr~ Size keyifli o...