Klon

15 7 31
                                    

Uyandığımda kendimi daha iyi hissediyordum. Telefonuma uzanıp saate baktığımda saat bir olmuştu.

Şaşırdım uyandığımda öğlen olmuştu. Acaba benden çağrı bekliyorlar mıydı? Acele edip kahvaltı yapmalıydım. Acelemin sebebi elim ne zaman ateş alır bilmiyor olmam.

Hemen içeri gidip kahvaltı edebiliceğim şeyler aldım. Hepsini ağzıma tıkmaya başladım. Boğazıma kalıyordu az daha, su aldım. Hızlı hızlı yemeğe devam ediyordum.

Bilge Orhan'ın dediği gibi soğuktan uzak durmaya çalışıyordum. Bir daha yatmadan önce üzerime yorgan aldım ama çok sıcak olacağını düşündüğüm için yorganı kenara koyup bir battaniye aldım. Hâlâ üzerimde battaniye var.

Kahvaltımı bitirince evde dolaştım. Evde kimseyi bulamadım. Dışarı baktım. Yine kimseyi göremedim. Telefonumu almak için yattığım odaya gittim. Telefonumdan Ayşegül teyzemi aradım.

"Alo, Ayşegül teyze nerdesiniz sizi bulamadım?"dedim, Ayşegül teyzem.

"Anneannnen biraz kötü oldu. Onu hastaneye getirdik sen uyuyordun. Efsun'u bırakamadım. Biz bir iki saate geliriz." dedi.

"Görüşürüz" dedim.

Telefonu kapatıp içeriye geçtim. Eğer gücümü kontrol etmeyi öğrenmek istiyorsam bundan daha iyi bir zaman olamaz. Hemen arka odaya gidip perdeyi çektim. Kolumdaki bilekliğe bastım ve dediği gibi bir ses tanıma çıktı. Ecenur dedim. Birden ışıklar çıktı. Gerçekten de gelmişlerdi.

"Sadece..." derken Bilge Orhan lafımı böldü.

"Lafını balla kesiyorum. Sadece bir iki saatimiz var biliyoruz. Hadi vakit kaybetmeyelim."dedi.

Sonra Bay Melih yuvarlağa gel gibi işaret etti. Bende yuvarlağın içine geldim.

Bay Melih "Bize neden güveniyorsun?" dedi.

"Peki siz bana neden güveniyorsunuz. Ben düşmanınız için çalışıyor olabilirim."dedim.

"Düşmanımız olduğunu nerden çıkardın?" dedi.

"Ateş dünyasına gittiğimizde bazı kişiler düşmanlara nasıl saldırı yapabiliriz diye konuşuyorlardı. Birde size güveniyorum çünkü sizde bana güveniyorsunuz." dedim.

"Etkilendim!" diye itiraf etti, Bay Melih.

Ateş dünyasına geldik.

Bilge Orhan "Önce buraya uygun kıyafetler lazım ateşe dayanıklı kıyafetler"dedi.

Yine büyük binaya doğru gittik. Bir önceki geldiğimde fark etmemiştim. Bu binanın adı ateş miş. Ateş binasının kapısından içeri girmiştik.

Bilge Orhan lafa başladı. "Önce sana düzgün bir kimlik lazım," dedi.

Ceren Hanımın odasına gitmemiz gerekiyordu. En alt katta sadece giriş vardı. Bir kadın girişe bakıyordu, iki tanede güvenlik vardı. Kadın buraya girmemiz için bir kart göstermemizi istiyordu ama biz göstermeden geçiyorduk sanırım kadın Bilge Orhan ve Bay Melih'i tanıyordu. Bende onlarla birlikte olduğum için bana bir şey demiyordu.

Asansöre doğru gittik. Bindiğimizde bir kaç kişi vardı. Bir adam bize selam verdi bay Melih'de onlara selam verdi ve biz istediğimiz kata vardık.

Asansörden çıkıp Ceren Hanımın ofisine geldik.

Bilge Orhan kapıyı tıklattı. Ceren Hanım "Gelebilirsiniz" dedi, içeri girdik.

Bay Melih "Kimlik çıkartıcağız, hızlı olursa seviniriz, gerçek olanlardan olsun lütfen." dedi.

Ceren Hanım evet der gibi başını salladı."Öncelikle adı, soyadı, elementi, yaşı, hangi güçleri kullanma izni var. hangi güçleri kullanabiliyor ve başka elementi var mı?" dedi.

Sıcak&SoğukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin