Konağının bahçesinde oturmuş ne yapacağını bilemeden burnunu çekiyordu Giyuu, o iblis kızın yaşamasına hiç izin vermemeliydim diye düşünmeden edememişti.
Aradan 10 veya 20 dakika geçmişti, kapının gıcırdama sesiyle beraber o tarafa doğru baktı. İçeri giren Sanemi'ydi, izin almadan girmesi sinirini bozarken Sanemi kapıyı kapatıp bahçeye çıktı ve ona baktı. Giyuu bakışlarını kaçırırken, Sanemi ise onun yanına gelip oturdu.
"Boş boş etrafa bakmak eğlenceli mi?" ona bakmadan konuştu Sanemi, Giyuu ise hiçbir işaret vermedi. "Aslında şu anda bunu yapması gereken kişi benim." Giyuu yavaşça ona baktı, ve kaşlarını sorgular biçimde havaya kaldırdı. Sanemi elini Giyuu'nun omzuna koydu, "Uzun lafın kısası, özür dilemek için geldim." dedikten sonra eli Giyuu tarafından ittirildi.
Sanemi elini çekerken Giyuu, Sanemi'nin deyimiyle boş boş etrafa bakmaya devam etmişti. Kendisi dışında her yere bakıyordu, böylece Sanemi onu ne kadar kırdığını birkez daha gözlemlemiş oldu. Elini mavi gözlü oğlanın çenesine koyarak kafasını kendine çevirdi, gözlerini kaçırmaya devam eden oğlana "Lütfen bana bak." diyerek gözlerini ona çeviren oğlanla gözlerini kenetledi.
"Dediklerimin hiçbir açıklaması yok. Biliyorum, seni çok kırdım. O şeyleri sebebi olsun veya olmasın hiçbir şekilde söylememeliydim, özür dilerim." Sanemi'nin birinden özür dilediğini pek fazla duyamazdınız, bunu yapan Giyuu'dan başkası olsaydı büyük ihtimal onu öldüresiye döver özür bile dilemezdi. Niye bilmiyordu, ama Giyuu onu etkiliyordu.
Giyuu yanaklarından kulaklarına kadar al al olmuştu, gözlerini kaçırmak istiyordu ama kaçıramıyordu. Bir yanı Sanemi'yi affetmesini söylüyordu, öbür yanı ise affederse gurursuz olacağını söylüyordu. Sanemi ellerini çenesinden çekerken, Giyuu tuttuğu nefesi geri bırakıyordu. "Beni affedecek misin?" Giyuu kafasını sallarken, Sanemi ona sarılmıştı. O da bu sarılmaya karşılık verdi.
•Ee ben bunları daha sarılmaktan öteye götüremedim, birde smut yazmayı falan düşünüyorum Tanrı belamı vermesin gksmtkskgkskfk
