gölge fakat duygulari olan {23❦}

9 2 19
                                    

Şuan herkes ikişer gruplara ayrılmış sevl'i arıyordu pekala Seval şuan ne yapıyor.

Seval şuan karşısındaki gölgeye bakıyor ve ne olduğunu anlayamıyordu. Gölge ile bakışıyordu. Bakışıyor mu yoksa bakiyormu oda meşhuldü. Sonunda tüm gücünü topladı ve sordu.

Seval:sen kimsin? Beni kime benzetiyorsun? Ayrıca seni bir yerden taniyor gibiyim.

Gölge yazısı. Sen daha önce tanıdığım bir gölgenin insanısın. Bense senin daha önce çok konuştuğun bir insanın gölgesiyim. Biz sizin gölgelerinizken yani gölgeler evreninde sıkışmışken sizin hareketlerinizi yapmaya mahkumduk. Bu da demek oluyor ki ben senin tanıdığınim ama kimin gölgesiyim onu söyleyemem.

Seval:pekala benim gölgem nerede?

Gölge yazısı: işte gölgeler dünyasında haps oldu tekrar. Yani onu geri kazanmalıyım. Ve bunun sonucu sana zarar da verecek.

Bunu duyduğuma an odadan çıkıp kaçtı Seval. Gölge ise onu yakalamak için koşmadı onu kurtarmak isterken ona zarar verecekti bunu yapmicakti fakat biraz daha yanında durursa duygularının esiri olup bunu yapacağını bildiği için onu gönderdi. Bu gölge niye onu önemsedi kimin gölgesi ve niye zarar vermedi. Bu sorular sevalin aklından çıkmıyordu ama bir yandan da koşuyordu en son bir caddeye çıktığında durdu. Ve bir ses duydu.

Seval!!!!

Şuan sevinçten ağlayabilirdi. Cemre ve dara ona sesleniyordu. Sesin geldiği yere doğru ilerledi ve cemreyi görünce koşup sarıldı. Ayrıldılar ve Cemre ona döndü.

Cemre:iki dk işemeden duramadin mi mal?

Seval:bir daha isemeye gitmeyeceğim.

Dara:ödümüz koptu seni bulamayacağız diye. Bir ara Cemre kriz geçirdi nerde bu özürlü diye.

Cemre daranin koluna vurup konuştu.

Cemre:iki dk çeneni tutamıyorum dimi.

Dara:seni gıcık etmek çok hoşuma gidiyor. Ve evet 2 dk çenemi tutamıyorum. 3 dk tutuyorum.

Cemre oflalayıp arkasını döndü. Dara ile yumruk çakıştırıp cemreye döndüm.

Seval:nereye?

Cemre:ebenin aaa ına

Dara:püğ edepsiz gençlik bitmiş.

Cemre:şimdi sana gençliği gostericem.

Bunlar atışırken. Biz arabaların olduğu noktaya gelmiştik. Oturmuş telsizle millete mesaj göndermeye yani konusmaya çalışıyoruz. Cemre bir şeylerle uğraşıyordu.

Cemre:aq bu niye çalışmıyor ya.

Dara:yapmasını bilmiyorsun ki özürlü. *cemrenin elinden çeker*

Cemre:bir bok yapamicaksin.

Dara bir şeylere tıklıyordu.

Dara:harbi awk bu niye olmuyor baslicam şimdi.

Cemre:yapmasını bilmiyorsun ki özürlü.
*daranin elinden ceker*

Cemre:hey sesimiz geliyor mu?

Dara:hiy sisimiz giliyir mi?

Cemre:çok konuşuyorsun boş konuşuyorsun.

Dara:sanane hığ.

Cemre:simin yi

Dara:bin yimim sin yi

Seval:amk malları azıcık susunda verin şu aleti. Bir boka yaramiyonuz. Hadi köyünüze.

Aleti aldım ve konuştum.

Seval:ben Seval bulundum tamam. Aletin kapatmaya yerine bastım.

Sena:geliyoruz. İyi misin? Bir yerine bir şey oldu mu? Tamam

Berra:geliyoruz. Tamam.

Husna:ortalığı katmaya geliyorum tamam.

Fatma:geliyoruz tamam.

Seval:gelin tamam.

Bir kaca dakika sonra hepsi gelmişti ve üzerime aklamalaro bir oldu.

Hüsna:azıcık işemeyi verseydin keşke.

Sena:sen de değil hata. Senin suçun değildi. *bunu dedikten sonra ateşlere imaa ike baktı*

Fatma:özür dilerim. Seni kurtaramadık ama inan bunlara beni tutmas aleni bırakmazdım.

Seval:biliyorum.

Berra:bir daha seni şu ile uyandiramayacagim diye ödüm koptu.

Seval:acaba ben geri mi gitsem.

Berra:artık her şey için çok geç yüzleş.

Arabalara bindik ve toplanma yerine gittik. Herkes ile selamlastik ve geldiğimiz yerde biraz konaklayacaktık. Herkes dağıldı. Ve hep birlikte konuşuyorduk. Tabii başta şaşırdım çünkü yaşadığımız her şeyi ben de yaşamıştım tabii bizimkilerle. İste hacvdan sudan konuşuyorduk.

Akşam oldu ve herkes yataklarına gitti tabii ben gece atistirmaligi için kalktım. Ve mutfakta ateşi gördüm gözleri dolu dolu ağlıyordu. Ne kadar tatlı ve masum olup ağlasanda affetmeyeceğim. Sen hiç ben ağlarken, tartışırken, hakarete uğrarken, ölue yüzleşirken yanımda olmuyorsun. Şimdi sıra bende. Elime bir kaç şey alıp çıkmak üzereydim ki. Kolumdan tuttu.

Ateş:Seval özür dilerim. Milyonlarca kez özür dilerim. Beni orada tutmasalardı gelirdim ciddiyim.

Ona doğru döndüm.

Seval:ben beni orada öldürseler, bayiltsalar, tutsalar bile senin için gelirdim. Ne olursa olsun ateş senin için gelirdim. Sonunda ölüm olacağını bilsem bile gelirdim. Çünkü bu dünya mı evren mi boyutlu neyse ne burada sadrce sen varsın. Ama sen hiç bir zaman yanımda olmuyorsun. Kavga ettiğimde, ağladığımda, ölümle yuzlestigimde, kayboldugumda. Ama ben senin hep yanındayım. Ve o an karşımdaki gölge Bike bana acıdiginda bir karar verdim bundan sonra ne olursa olsun sadece kendimi düşüneceğim seni değil.

Ateş:Ne gölge sana acidimi konustumu.

Bunu duyduğumda burukça sırıttım. Ve arkamı döndüm. İşte onun sorunu bu onca şey söyledim ama onun takıldığı kısım benim duygularım değil saçma sapan başkalarıydi. O hep farklı şeyler düşündü ve ben kendime acıyorum onun gibi birine yardım ettim. Ben duygularım düşüncelerim umursanmayan biriydim onun gözünde niye bu kadar kırıldım bilmiyorum ama bu boyutta dahil olduğum tek şeydi. Ben tek başıma ikimizi koruyamam. Giderken pek umursamasamda gözlerim yaşardı. Niye verdiğim değerin karşılığını göremiyorum. Artık yeter bir odaya geçip yemeylerimi yadim. Video izlemeden de yemek yenmiyor aq.








Sıkıldım jdbdidbd7bd8eeb7e aq bugünde biraz moodumda değildim yani ne diyim bu arada konu çok karışmış gorune bilir ama her şeyin bir sebebi nedeni var ve bunlar ortaya çıkacak sürekli bir gizem olması sizi bogmus olabilir ama bunlar yavaş yavaş ortaya çıkacak bu arada yazım yanlışlarına aldanmayın zaten bir anlık esintiyle yazmaya başladım ama yani dikkate etmem gerek işte neyse ne aq kendimle celisiyorum


düşüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin