Şarkı: Skapova - Kafam Çok Dolu
🍂
Uyandım, ama hâla çok uykum vardı.
Sonra aniden aklıma bir şey takıldı.Bu uyan, yemek ye, Ares'le atış, uyu döngüsü ne zaman bitecekti? Boş durmamam en azından Ares'e Aklımı karıştıran soruları sormam lazımdı.
Bilemiyorum son günlerde aşırı yalnız ve yorgun hissediyordum. Neredeyse tüm günüm odamda geçiyordu ve bu döngüden çok fazla bıkmıştım
Yataktan zar zor kalktım ve elimi yüzümü yıkadıktan sonra siyah belimde biten crop tarzı bi tshirt ve altınada geniş beyaz renkli keten bir pantolon giydim.
Normalde hiç özenmeyip dümdüz pijamalarımla aşağı inerken nedeni bilinmez bu sefer bi özenesim gelmişti.
Son olarak düz saçlarımı da bi taradıktan sonra aşağı indim ve Ares'i tam düşündüğüm gibi koltukta otururken yakaladım.
Beni görünce "selam" dedi bende aynı şekilde karşılık verip önünde ki koltuğa oturdum.
Artık nasıl bir yüz ifadem varsa Ares "bir şey mi soracaksın?" Dedi. Bende hemen başımı olumlu anlamda salladım ve "artık şu olanlara bi cevap bulmak istiyorum." Dedim.
Başını anlayışla sallayınca içim rahatlamıştı çünkü bana bu konuda yardımcı olmazsa her şeyi kendim bulmak zorunda kalacaktım ve bu çok fazla zaman alırdı. Hatta bulamayabilebilirdim.
Omuzunu dikleştirdi ve anlatmaya başladı ben bile bu kadar kolay olacağını düşünmüyordum.
"Şimdi anlatıyorum ama sözümü kesme." Dedi. Hemen başımı tamam dercesine salladım ve dinlemeye başladım."Ben bu dünyaya geldiğimde istenmeyen bir bebekmişim yani en azından annem tarafından. Annemin beni doğurması için babam çok ısrar etmiş ve sonunda doğmuşum. Annem doğumumun daha beşinci günü beni çöpün kenarına bırakmış. Babam eve dönerken beni bulunca güvenliğim için en yakın arkadaşına yani dedene götürmüş durumu anlatmış ve deden de beni almış. Sonrasına adımı sormuş ve babam o an farketmiş ki bir adım yok 'sen koy' demiş. Deden de zor bir hayatım olacağını anladığı için, Ares yani savaş tanrıçası koymuş."
İyi de benim babam bu dedemin sahiplendiği çocuğu hiç farketmemiş miydi? Belki de biliyordu. Ben düşünürken Ares hikayesine devam etmeye başladı.
"Ben 15 yaşıma girdiğimde deden hâla yanımdaydı bana tüm olanları anlatmıştı. Belki de hiç yüzlerini görmediğim için atlatmam kolay olmuştu. Sonuçta istenmiyordum diye düşünerek kendimi rahatlatıyordum. Liseye geçtiğim gün deden bende garip bir şeyler olduğunu anladı ve bana bir bileklik verdi. Bu koruyucu bir bileklikti ve ikincisi başka birinde olmayınca bir işe yaramıyordu. Bu bilekliğin ikincisinide daha 12 yaşındaki sana verdi."
Bileklik konusu açılınca Ares'le ilk karşılaştığımız gün bana söylediği şeyler aklıma geldi ve onla aramıza tekrar mesafe girdiğini hissettim.
"Artık bilekliğin diğeri sende olduğu için deden tanışmamız gerektiğini düşündü ve bizi tanıştırdı biz çok iyi anlaşmıştık hatta ben sana karşı bir takım hisler beslemeye başlamıştım."
12 yaşımın çoğunu hatırlıyordum ve böyle bir şey yaşanmadığına yemin edebilirdim. Bu da Ares'in ilk gün söylediği gibi, dedem bunları bir şekilde unutmamı sağlamıştı. İyi de neden? Sonrasında Ares anlatmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Papatya
FantasyAfra'nın rüyasında gördüğü çocuk bir gün karşısına çıkarsa en fazla ne yaşanabilir ki? Belki tanışırlar ve arkadaş olurlar, belki de tanıştığı kişi rüyasında gördüğü adamdan çok daha fazlasıdır.. Kim bilir belki de rüyasında ki çocuğu çoktan öldürmü...