Harry kalktığında kardeşi Wendy çoktan uyanmıştı. Sanki Hogwarts'a Harry değil de o gidecekmiş gibi heyecanlıydı.
-Wendy, annem nerede?
-Anne!
-James, asamı bulamıyorum!
-Lily kahvaltı hazır mı!
-Anne Hedwig kafeste değil!
-Wendy sakin ol artık!
-Lily, çok açım ben!
-Harry neden hâlâ pijama ile duruyorsun!?
-James, çok geç kaldık acele et!-YETER, YETER!
Harry birden bağırdı ve hepsi sustu.-Evlat derdin ne-
-Gidelim artık!
.
.
.
.'Hogwarts Express'
-Yapacağın tek şey koşmak, istersen birlikte geçebiliriz.
Harry ve James duvardan geçtiler. Wendy de Lily ile onların arkasından geldi. İstasyonda çocuklarını uğurlayan bir çok ebeveyn vardı.
Vedalaşma bittikten sonra Harry ve diğerleri büyük kırmızı trene bindiler. Wendy ona el salladı, Harry de karışıklık verdi. Lily ve James son kez bakıp onun iyi olduğuna emin olduktan sonra Wendy ile evin yolunu tuttular.
Harry kızıl saçlı bir çocuğun olduğu kompartımana geçti.
-Oturabilir miyim?
-Elbette.Kızıl saçlı çocuk bir çikolatalı kurbağa yiyordu.
-Tanışalım mı?
-Ben Ron, Ron Weasley.
-Ben de Harry, Harry Potter.
-Tanıştığıma memnun oldum Harry.
-Ben de, Weasley'lerin hepsi kızıl saçlıymış doğru mu?
-Evet, hepimiz-Konuşurlarken içeriye kabarık kahverengi saçlı çok bilmiş bir kız girdi.
-Neville'in kurbağası kaybolmuş, göreniniz var mı?
-Hayır.
-Bu arada tanışmadık, ben Hermione Granger. Siz neden cübbenizi giyinmediniz? Çok az kaldı yolun bitmesine.
-Müsaade edersen giyeceğiz, dedi Ron.Kız çıktıktan sonra giyindiler.
Sonunda varmışlardı. Normalden çok çok büyük bir adam onları karşıladı:
-Birinci sınıflar bu taraftan!
Dedi. Hepsi onun peşine takıldı. Daha sonra kayıkla parlayan gölden geçip Hogwarts'a vardılar. Harry bu büyüleyici manzarayı izlemekten zevk alıyordu.Girişe geldiklerinde bir kadın koca adama:
-Bana bırak Hagrid, dedi.
Öğrencileri büyük bir salona götürdüler. Beş tane uzun masa ve bir çok sandalye vardı. Ve bir tabure ile üzerinde duran eski yırtık bir şapka vardı. McGonagall birer birer her öğrenciyi çağırdı.-Pansy Parkinson
-Lavender Brown
-Ron Weasley
.
.
.
-Neville Longbottom.Bu isim söylenince salonda fısıltılar dolaşmaya başladı. Çünkü Neville "Sağ Kalan Çocuk"tu. Voldemort'a karşı gelmiş ve onu nasılsa alt etmişti.
Konuşan şapka "GRYFFİNDOR" diye bağırdı.
Sıra Harry'e geldi.
-Harry Potter!
Harry tabureye oturdu ve McGonagall şapkayı gözlerine kadar indirdi. Şapka konuştu:
-Bir Potter. O ... GRYFFİNDOR
Harry buna sevindi. Çünkü annesi Lil, babası James ve tüm ailesi gryffindor'du. Alkışlar yükselirken Harry gryffindor masasına doğru yürüdü. Ron ve Hermione de gry'de idi. Onlarla birlikte yemek yedi ve yatakhaneye çıktı. Derin bir uyku çekti.
'James ve Lily'nin evi'
-WENDY! AĞLAMAYI KESER MİSİN ARTIK!
Bağrışmaları duyan Lily yanlarına geldi. Wendy çok sinirliydi ve ağlıyordu. James ise bıkkın duruyordu.
-Sakin olun ve neler olduğunu anlatın.
-Lil, Wend Hogwarts'a gitmek istiyor. Bir türlü anlamıyor! Seneye kadar bekleyemeyeceğini söylüyor.
-Harry neden gitti peki?!
-Merlin sabır ver! Wend o 11 yaşında sen ise 10 yaşındasın. Bu konuyu aştık sanıyordum!Baba kız her zamanki gibi tartışıyorlardı. Çok zıt karakterdeydiler. Wendy çok asi, çılgın ve ciddiyetsiz davranırdı. James ise mezun olduğundan bu yana çok değişmişti. Bir zamanlar o da böyleydi. Ancak şimdi Wendy'e anlam veremiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slytherin Girl
Teen FictionPotter'ların küçük kızı Hogwarts'ta öğrenim görmeye başlar. Ağabeyi ile uzun bir okul hayatına atılan Wendy'e bir Malfoy aşık olunca işler sarpa sarar... Draco Malfoy İle Hayal Et Kitaplarından biri daha💚