Sonsuzluk

136 8 2
                                    

Karanlık gökyüzü beni uçuruyordu. Aşağı düşerken bedenimin her zerresi soğuktan titriyordu. Yağmur yağmaya başlamıştı.

Bana çok uzun gelen bir süre sonra kendimi yumuşak bir yerde buldum.

Bir şeyler ters gidiyordu. Yerin soğuk ve sert olması gerekmiyor muydu...

Sımsıkı kapattığım gözlerimi açtım. Karanlıkta hiçbir şey görünmüyordu.

Yüzümde bir el hissettim. Saçlarımı geriye atıyordu. Neden hiçbir şey göremiyordum.

~Draco

Çekip gitmişti yanımdan. Onu bu denli üzgün görmeye
dayanamıyordum asla. Hepsi o sözde ağabeyi Potter yüzündendi.

Bir ölüm yiyen olduğumu biliyordu. Bunu kendim istememiştim. Bu hayatı kendim secmemiştim.

Birkaç dakika bunları düşündükten sonra Karagöl'e gitmeye karar verdim. Zihnimi ancak böyle toparlayabilirdim. Hem şu boktan görevi de düşünmüş olurdum. O dolabı tamir etmek zor olacaktı.

Gölün kıyısına oturdum. Hava bozuyordu, bulutlar çoğalmıştı. Hogwarts'a baktım. Bu büyük şato çok yaşlıydı.

Satoyu incelerken en yüksekteki kulede ,astronomi kulesinde, biri duruyordu. Gökyüzüne bakıyordu. Bu Wendy miydi yoksa ben onu görmek istediğim için mi onu görüyordum.

Daha dikkatli bakınca onun Wendy olduğunu anladım.

Merlin ne yapıyordu o orada? Ah hayır korkulukların dışına çıktı!

Aşağı düşüyordu! Hayır başını çarptı! MERLİN WENDY'İ KURTARMALIYDIM!

Koşarak oraya gidiyordum. Wendy! Ne yaptığını zannediyor bu?!

-WINGARDIUM LEVIOSA!

Onu havada yakalayıp yavaş yavaş aşağı indirdim.

Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Oh, Wendy neden yapmıştı bunu kendine?

Kucağıma indirdim. Teni sopsoğuktu. Gözleri kapalıydı. Yere çöktüm.

Beni bırakamazdı o değil mi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beni bırakamazdı o değil mi...

Gözlerini açtı.

-WENDY!

Ancak sonrasında bilinci kapandı.
O güzel kızıl saçlarını yüzünden çektim. Yanağından bir damla yaş süzüldü. Bir yandan kafasını, bir yandan belini tutuyordum.
Revire doğru koşuyordum.
Elimde bir sıcaklık hissettim. Kaldırıp baktığımda başının kanadığını gördüm.

-WENDY! KİMSE YOK MU?! YARDIM EDİN!

Revire daldığımda onu bir yatağa koydum yavaşça.

-MADAM! MADAM POMFREY NEREDE!?

Crabbe'ı gördüm korirdorda. Sarhoş gibiydi.

-CRABBE! GİT VE MADAM'I ÇAĞIR ÇABUK OL!!

Bana anlamaz gözlerle baktı.

-NE DURUYORSUN HÂLÂ!

Koştu ve gözden kayboldu. Okuldaki herkes partideydi. Koridorda ve girişte kimse yoktu.

Wendy'nin yanına gittim. Hareketsiz yatıyordu. Merlin böyle çaresizce beklemek çok zordu.

Eline dokundum. Hâlâ buz gibiydi...

-Wendy, seni öyle çok seviyorum ki. Lütfen beni bırakma. Tek yaşama nedenimsin sen. Ömrümün sonuna kadar seninle olacağım. Bundan sonra yalnız olmayacaksın. İlk gördüğümden beri gözlerin midemde kelebekler ucusturuyor. Seni ne bu hâle getirdi bilmiyorum ama bir daha hiç üzülmeyeceksin...

Soğuk elini dudaklarıma götürdüm. Yüzündeki saçları kenara çektim. Her zerresi öyle güzeldi ki. Eğer onu kaybedersem...

-AMAN TANRIM! NE OLDU ONA?!

Madam gelebilmişti sonunda.

-Çekil bakalım...

-O kuleden düşerken başını çarptı. Büyüyle düşmesini engelledim ancak-

Madam dolu gözlerle bir bakış fırlattı bana. Ve Wendy ile ilgilenmeye devam etti.

-WENDY! SEN DEĞİL Mİ... SEN YAPTIN ONA BUNU. SENDEN DE ANCA-

-Potter, böyle bir şeyi nasıl dersin?

-Malfoy, sana o pis ellerini kardeşimin üzerinden çekmeni söylemiştim. Onu ne hâle getirdiğini görüyor musun? Mutlu musun!

-Hey hey çocuklar sakin olun!~madam

-ASIL SENİN YÜZÜNDEN BU HALDE. HİÇ ANLAMAYACAKSIN DEĞİL Mİ?

-İKİNİZ DE ÇIKIN BURADAN!
Madamın bağırması üzerine çıktık.

Harry koşarak gitti.

Revirin kapısını kapatıp önüne oturup dizlerimi kendime çektim.

Revirin kapısını kapatıp önüne oturup dizlerimi kendime çektim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Belki de benim yüzümden atlamıştı o kuleden. Bunu düşünmek ölüm gibiydi.

Pansy'i gördüm. Buraya geliyordu.

-Aman Tanrım, Draco bu halin ne?!

-Wendy, kuleden atladı.

-Ah, korkutucu...

Yanıma oturup bana sarıldı.

-O iyi olacak... Hiç üzülme, tamam mı?

Saçlarımı öpüp sıkıca sarıldı. Hiçbir şey demedim. Bana son kez bakıp gitti.

Ne kadar orada oturdum bilmiyorum. Gece yarısında kapı açıldı ve Madam çıktı. Çok yorgun ve mutsuz görünüyordu.

-Madam, iyi olacak mı o?

Hiçbir şey söylemedi. Gözleri doluyordu.

Slytherin GirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin