Bölüm 3: Mücrim Ruhlar

15 1 0
                                    

Çocuktum, büyüyordum.
Nasıl büyütüyordum dünyayı içimde, nasıl sığamıyordum dünyaya.
Sorma bana benim canım düğüm düğüm, söyle nedir yazgı?
Ateş büyüyendir insanla, insan ateşle oynamasa;
Ateş oynar insanla.

Şiir!

***

2001 Kasım

"Hayır, bırakın beni!" Küçük kız tüm gücüyle sarıldığı çocuğu bırakmamak için elinden gelen her şeyi yapabilirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hayır, bırakın beni!" Küçük kız tüm gücüyle sarıldığı çocuğu bırakmamak için elinden gelen her şeyi yapabilirdi. Ama minik ellerinden gelen pek de bir şey yoktu. Ayrıca, çocuk kollarını ona sarmıyordu. Oysa her zaman sarardı, asla reddetmezdi onun küçük kollarını.
"Gidiyoruz dedim Vera." Diye yankılandı sert bir ses. İçini titretti korktuğu bu tını, nefret ediyordu tüm bunlardan. Aklı almıyordu tüm bu olanları. Büyüdükçe kararıyordu dünyası, nasıl olurdu bu nasıl sığılırdı dünyaya? Belki büyümemeliydi, bu sayede her şey toz pembe kalırdı. Minik bedeninde taşıdığı kocaman kalp kimsenin kötülüğünü kavrayamayacak derecedeydi, büyüdükçe öğrendi kalplerin kötülüğünü. Büyüdükçe dünyasıyla karardı kalbi, bir gün geldi çıkarıp bir çöpe attı. O an anladı, büyümek birisinin başına gelebilecek en berbat şeydi. 'Keşke' dedi içinden 'keşke ben hiç büyümeseydim.'
"İstemiyorum dedim, bırakmam onu. Hem o da beni bırakmaz anne.. ne olur beni ayırmayın ondan!"
Kafasını çocuğun göğsünden kaldırıp gözünde yaşlar içinde duygusuz gözlerine baktı. Ne olmuştu böyle? Neredeydi birkaç gün önceki en sevdiği insan? Boş bakıyordu gözleri ona, iyi de.. hiç böyle boş bakmazdı ona. Gözlerinde hiçbir duygu kırıntısı göremiyordu. Daha 7 yaşındaydı, nasıl olur da değişebilirdi birkaç günde? O an düşündü, 'belki de' dedi 'belki de büyümüştür, belki de büyüdüğünden böyle değişmiştir.' Büyümek böyle bir şeydi demek. O büyümemeliydi o halde, eski sevdiği insanı istiyordu. Onu şimdiden deli gibi özlüyordu.
"Sende gitmemi istemiyorsun değil mi Gurur? Sende beni bırakmak istemiyorsun değil mi?"
Dedi çaresizce, öyle korkuyordu ki ayrılmaktan, tek başına kalmaktan. Annesiyle. Yalnız kalmaktan.
Sevgi Teyzesi neredeydi? Neden durdurmuyordu onları? Gurur neden hala cevap vermiyordu, Neden itiraz edip ona sarılmıyordu?

****

Büyüdüm, büyüdük. Parçalandık doğrusu, yıllar götürdü benliğimizden. Kalpler kırıldı, ruhlar kaldı ellerimizde. Bir ruh ne işe yarardı içinde kalp olmadan? Yıllar oldu, bir sıcaklıkla dolmadı bedenim, bir kalbin titreyişini hissetmedim. Yıllar oldu, görmedim seni, bir daha sarmadı minik kollarım henüz o zaman bile gözüme kocaman gelen bedenini. Sözler çınladı kulaklarda, herkes durdu. Belki herkes duydu fakat herkes sustu.

"Benimle yarışma Marzade, zararlı çıkarsın." Ve kalplerden geçenler, hiçbir zaman buluşamadı dudaklarla.

Uzun uzun baktı derin okyanusları, korkusuzca bakıyordum, oysa korkuyordum. Boğulmaktan ürküyordum. Yutkundu, sanki bir şey söylemek istedi fakat vazgeçti, tam o sırada Gökay Bey girdi içeriye.

PRANGALAR: DüğümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin