Elindeki şeye şaşkınca bakarken yanındaki çocuğa döndü; "Bu nedir?" Çocuk gülümsedi ve omuz silkti utangaç bir tavırla.
"Annemde alması için rica ettim."
Elindeki mikrofona hayran gözlerle bakıyordu, öyle büyülenmiştiki ki heyecandan ne tepki vereceğini şaşırmıştı. Bu oyuncak bir şey dahi olsa dünyada aldığı en güzel hediyeydi Vera için, uzun zamandır bu kadar mutlu olduğunu hatırlamıyordu.
"Teşekkür ederim Gurur." Sıkı sıkı sarıldı gururla gülümseyen çocuğa, kollarını geri sarması uzun sürmedi. İçten sarılmalar uzun sürerdi ve bazen bir sarılış çok şey anlatırdı. Bazen bazı kişilere sarılınca geçer sanardık, tutununca düşmeyiz sanardık, inanınca biter sanardık. Bunun bir son olduğunu bilmeden, sıkı bir kucaklaşmanın aynı zamanda veda olabileceğini anlayamadan. Öyle inanırdık, hayallerden kırılırdık.
"Sesimi çok mu seviyorsun Gurur?"
"Evet, şarkı söylemeni çok seviyorum."
"Neden, sadece güzel diye mi?"
"Hayır, sen şarkı söyleyince kalbim mutlu oluyor sadece."
"Benim kalbim de en çok şarkı söylediğimde mutlu, bir de seninleyken."
*** **** **** **** *****
Sahnedeyim. Elimde mikrofon, kalbimde tatlı bir çarpıntı. Kimse tanımıyor beni, beklemedikleri bir farklılığa şaşkın gözlerle bakıyorlar, ellerim titriyor, nefesim düzensiz. Mikrofon eskisi gibi kocaman değil ellerimin arasında, bakıyorum da oturuyor artık ellerime, parmaklarım kavrayabiliyor sonuna dek. Mor ışıklar benim üzerimde bu sefer, orkestra, dostum, tanımadığım bu insanların hepsi beni bekliyor. Sanırım beklentileri düşük, ne verebilirdim onlara?
Yutkunuyorum fakat düğüm düğüm kalıyor boğazım, dudaklarım kurumuş yavaşça ıslatıyorum onları, kulağımda mayhoş bir çınlama. Ellerimin arasında bir gitar, insanlar sıkılmaya başladı, dostumun beklenti dolu bakışları üzerimden bir an olsun ayrılmıyor. Gitar, ellerimin arasında belki fakat ben miyim tutan bu gitarı?
Sakinim, bu ilk kez yaptığım bir şey değil. Nefesimi düzensizleştiren, kalp çarpıntımı hızlandıran bir şeyler oluyor, o burada. Arkadan izliyor beni dikkatle, karanlık yüzü loş bir ışıkla aydınlanınca aniden, inanamıyorum gözlerime. O burada, yıllar sonra yeniden.
Seviyor musun hala sesimi, kalbin mutlu oluyor mu yine?
Parmaklarım benden dahi habersiz bir melodiye giriş yapıyor. Hoş, nahoş bir melodi. Acı verici bir melodi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PRANGALAR: Düğüm
Teen FictionGeçmiş bir zehirli oktur. Saplanır kalbine, zehirler kanını ağır ağır. Sen sanırsın ki geçti, zararsız. Fakat küçüğüm, senin geçmişin mecruh. Prangalar ayaklarımızda, kollarımızda, kalbimize sarılmış durumda. Bizler birer mahkumuz, yarattığımız bu C...