Seni Gidi Yaramaz

20 3 1
                                    

Sabah şiddetli müzik sesiyle uyandım.
"Lanet...bu ne ya."diyerek kafamı yastığın altına soktum. Ama müziğin sesi sanki bana inat daha çok yükseliyordu.
"Bereen...lanet olası kıs şu müziğin sesini uyumaya çalışıyorum."
Ses yok.
"Bereeen. "
Yine ses yok. Yastığı yere fırlatıp yataktan kalktım. Odadan çıktığımda karşımdaki manzara nedeniyle ağzım açık kaldı. Tabi sinirimi de birden yok oldu.
"Yok artık."
Sarp gelmişti. Tamam bu normal ama bunlar resmen öpüşüyordu. Beren sesimi duymuş olacak ki Sarp'ı itip bana şaşkın şaşkın bakmaya başladı. Sarp'ın içinden küfürleri saydığına eminim.
"Şey...biz."
Kendimi tutamadım ve kahkaha atmaya başladım. Beren bu sefer bana gözlerini kocaman açmış bir vaziyette bakıyordu. Gülmekten karnım ağrımıştı.
"Aaah Beren...tamam siz gençler takılın öyle."
"Hazal."
"Tamam tamam anlaşılan barışıtınız. Zaten niye ayrıldığınızı bile anlamıyorum."
Sarp bu sefer Beren'e dönerek gülümsemişti. Beren de tebessümünü ortaya koydu.

Bir kaç dakika sonra kahvaltıyı hazırladık. Hep beraber masaya oturmuş patates kızartmasına saldırıyorduk. Çatallarımızın birbirine çarpmasından patates kızartması alamıyordum.
"Yaa Sarp çek şu çatalını. "
"Asıl sen çek yeterince yedin."
"Ben mi? Yarısını yiyen ben miydim? Beren şu sevgilim bir şey de ya."
"Birşey. "
Beren'in bu soğuk şakası karşısında donakaldım. Boş gözlerle ona bakarken bana dil çıkarttı. Ardındanda zil çaldı zaten. Masadan kalkıp kapıya yöneldim. Kapıyı açtım ve karşımda Batu. Yan gülüşüyle çok karizmatik bir şekilde karşımda duruyordu. Onu dikkatlice süzüyordum.
"Sabah sabah taciz ediliyorum." diyerek içeri girdi.
Ah salak kafam niye çocuğu öyle süzersin, sanki ilk defa görüyorsun.
Kapıyı kapatıp masaya doğru ilerledim. Ama Batu çoktan yerime oturmuştu ve benim çatalımla kızartmaya dalmıştı.
"Orası benim yerim. Ayrıca o da benim çatalım."
Bana aldırmadan yemeye devam etti.
"Hem sen niye geldin."diyerek üsteledim. Son lokmasını da yutkunup bana baktı.
"Sen susmaz mısın ya? Beren gelmemi söyledi. Beni çok özlemişsin de."
Beren'e sinirli gözlerle 'amacın ne?' der gibi baktım. Gözlerini benden kaçırıp Sarp'a döndü. İkisi birlikte kıkırdıyordu. Mutfaktan çıktım.
Hızla kanepeye attım kendimi. Televizyonu açıp bir müzik kanalı seçtim. Sesi de son ses yaptıktan sonra telefonu elime aldım. Beren bağıra bağıra yanıma geldi. Müzik sesinden ne söylediğini anlamıyordum ama tahmin edebiliyordum. Ardından Sarp'ın sesi yükseldi. Tabi ben yine telefondan başımı kaldırmadım. Ta ki elimden telefonun çekildiğini hissedene kadar. Adındanda televizyon kapandı. Oturduğum yerden kalkıp arkamı döndüm. Tabi ki Batu.
"Sağır mısın sen?"
"Ver şu telefonu."
"Hayır."derken ölümcül bakışlarını bana attı.
"Sebep?"
Biraz daha üstlersem dayak bile yiyebileceğimi düşünmüştüm. Ama bana bu kadar karışamazdı. Ağzını açmış konuşacakken araya Beren girdi.
"Siz gençler tartışmayı bıraksanız iyi olur."diyerek mutfağa geri döndü. Sarp da arkasından gitti.
"Telefonun bende kalacak."
"Ne? Niye?"
"Bu senin cezan. "
"Ne cezası ya ver şunu. "diyerek elindeki telefonu almaya çalıştım ama o elini arkaya aldı.
"Öpersen. "diyerek yanağını gösterdi.
"Çok beklersin."
"O zaman telefonunu rüyanda görürsün. "
Sinirden dudağımı ısırmaya başladım.
"Yazık dudaklarına, öpülmek varken sen onları ısırıyorsun."derken kanepeye yayıldı.
"Sanane benim dudaklarımdan."diyerek kanepeye attım kendimi.
"Onları öpücek olan benim."derken şaşkın gözlerle ona döndüm.
Bana doğru yaklaşıp elini yanağıma götürdü. Gözlerimi ondan ayıramıyordum. Ama aklıma telefonum gelince diğer elindeki telefonumu bi çırpıda aldım. Tabi ben telefonu aldığımda Batu da beni çoktan altına almıştı. Açıkcası üstüme çıkmıştı. İki elimle telefona sarılmış ona boş boş bakıyordum. Eli hala yanağımdaydı ve yanağımı okşuyordu. Vücudunu vücuduma yaklaştırdı. Neredeyse vücut hatlarını hissedebiliyordum. Gözlerimden ayırmadığı gözleri bu sefer dudaklarıma kaydı. Gözlerimi kapatıp beni öpmesini beklerken birden Beren'in sesi duyuldu ve üstümdeki ağırlık yok oldu.
"Oha siz kendinizi aşmışsınız. "
Hızla oturur vaziyete geçtim.
"Ne-ne alaka...sen de yani."
"Biraz önce gördüğüm manzara öyle demiyordu ama."
"Ne gördün ki?"diyebildim zorlukla.
"Ne görmedim ki."dedikten sonra Batu kıkırdamaya başladı. Ona dönerek ters ters baktım. Biraz daha kıkırdadıktan sonra sustu.

Saat 7'ye gelmek üzereydi. Batu ve Sarp bir kaç dakika önce gitmişlerdi. Üstümü değiştirip hazırlandıktan sonra Berenle bara gittik. Saatler ilerledikçe bar doluyordu. Genellikle saat 3'e geldiğinde yavaş yavaş insanlar barı boşaltıyordu. İlerleyen saatlerde az müşteri olduğu için çalışan az oluyordu. Ama bugün barın asıl sahibi gelecekmiş. Batu'nun babası, asıl patron.

AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin