AŞK

İlk Öpücüğümü Sana Verdim

Multimedia'da Batu...

***

Koltukta uyuyakalmışım. Ahh lanet...
Beren mutfakta kahvaltı hazırlıyordu.
"Film nasıldı?"
"Berbat. Onun yüzünden uyuyamadım doğru düzgün."
"Ahh bana seslenseydin. "
"Seslenmek mi? Mesaj attı- Mesaj?"
Hızla Beren'in odasına girip telefonunu aldım. Lütfen rüya olsun lütfen...
Telefonu açıp mesajlara girdim.
"Lanet olsun..."diye bağrınca Beren yanıma geldi.
"Ne oldu? Telefonum neden sende?"
"Şey...ben çok kötü bir şey yaptım."
"Yine ne yaptın?"
"Dün korktuğum için sana mesaj atıcaktım..."
"Eee?"
"İşte o mesaj.."
"Hazal!"
"Batu'ya gitmiş. "
"Ne olmuş ne olmuş?..Iıı peki cevap yazdı mı?"
Salona gidip telefonumu aldım. Mesajı açıp telefonu Beren'e uzattım. Telefonu elimden alıp çığlık attı.
"İnanmıyorum. "
"Ne yapacağım ben şimdi? "
"Valla itiraf et."
"Neyi?"
"Onu çok sevdiğini.."
"Bereeen!!"
"Sustum."

Saat 7'ye geldi ve ben işe gitmek istemiyorum. Allahım ne yapıcam?
"Hadi hazırlan."
"Gitmeyeceğim. "
"Hazal sabahtan beri o koltukta kalkmadın zaten."
Omuz silktim.
"Umrumda değil. "
"İyi. Ne halin varsa gör."dedikten sonra evden çıktı.
Ne yapcam lan ben!!!

Televizyonun karşısında öylece oturmuş boş gözlerle ekrana bakıyordum kiiii zil çaldı.
Yavaş hareketlerle koltuktan kalktım. Sallana sallana kapıya doğru yürüdüm. Esnedikten sonra kapıyı açtım.
Kapıyı açmamla gözlerin yerinden çıkacakmış gibi oldu. Lan lanet...
Kapıyı kapatmaya çalıştım ama nafile.
"Eve gelen misafiri böyle mi karşılıyorsun?"diyerek içeri girdi.
"Ne işin var burada?"
"Aslında dün gelmem gerekirdi. Değil mi?"
Gözlerimi kaçırıp;
"Ne alaka?"
"Ahaha. Hatırlamıyor musun? "
"Neyi?"dediğimde telefonunu bana uzatıp attığım mesajı gösterdi.
"Bunu."
"Yani."
"Yani mi? Gece yarısı bana mesaj attın."
"O sana değildi bi kere."
"Kime?"
"Sanane." diyerek koltuğa attım kendimi.
"İşe bu yüzden mi gelmedin?"
"Ne alaka."
"Utandığın için."
"Ne?"
"Yüzün domatese döndü. "
Ellerimi yanaklarıma bastırdım. Lanet olsun...
"Sen niye geldin?"
"Seni işe götürmeye geldim."
"Siktir git ya."
"Ne dedin?"
"Hastayım. "
"Belli. Hadi kalk. Gidiyoruz. "
"Hayır. İstemiyorum. "
Bileğimden kavradığı gibi beni ayağa kaldırdı. Bileğimi çok hızlı çektiği için ona yapışmıştım. Lanet olsun!! Gözlerini gözlerime dikti. Başını başıma yaklaştırırken nefesini daha çok hissediyordum. Diğer elini yanağıma götürdü. Dudaklarıma yaklaşan dudaklarına engel olamıyordum ya da engel olmak istemiyordum. Sonunda dudaklarını hissedebilmiştim. Bu ilk öpücüğümdü ve onu Batu'ya vermiştim.
Dudaklarını dudaklarından ayırdığında kapalı olan gözlerimi açtım. Konuşmak imkânsızdızdı.
"Şimdi işe gidiyoruz. "
Öylece kalmıştım. Elini gözlerimin önünde salladı.
"Aa ne dedin?"
"İşe!"diyerek kapıya yöneldi.
"Be-ben.."
"Sen ne?"
"Iıı..."
"Bir dakika ilk miydi? "
"Ne?"
"Öpücük?"
Başımı öne eğip dudaklarımı ısınmaya başladım. Evet ilkti.
"Küçük cadı."
"Beni adım Hazal. Küçük cadı değil." Zorlukla cevap verebilmiştim. Hala öpücüğün etkisindeydim.
"Ama sana böyle seslenmek hoşuma gidiyor. Hadi hazırlan. İşe. "

Bir saat sonra bara gelmiştik. Allahım hâlâ öpücüğü düşünüyorum. Çantamı bırakıp siparişleri almaya başladım.
"Bakar mısınız? "
"Tabi. Ne alırdınız? "
"Hafif bi şeyler olsun. "
"Tamam."
Siparişi götürürken o kadar dalgındım ki. Karşıda Batu'yu görünce elimdeki içkiyi müşterinin üstüne döktüm.
"Çok özür dilerim."
"Biraz dikkatli ol."
Beren arkadan gelip;
"Özür diledi ya beyefendi."
"Önüme baksaydı daha iyi olurdu."
"Uzatmaya gerek yok."diyerek kolumdan çekip dışarı çıkardı.

"Sen iyi misin? Bütün bu dalgınlığın bi mesaj için mi?"
"O mesajın ardından olanlarda..."
"Ne oldu ki?"
"Yaa şey.."
"Ney. Çıkar ağzındakini. "
"Yaa bugün Batu geldi."
"Yanii. "
"İşteee. "
"Hazal yeter."
"Beni öptü. "
"Ne? Ne şaka değil dimi? Oha Oha lan. "
Başımı öne eğdim.
"İnanamıyorum. "diyerek bana sarıldı.
"Düğün ne zaman?"
"Ne düğünü yaa."diyerek yüzümü buruşturdum.
"Demek bu yüzden bu kadar dalgındın."
"Evet."
"Ahah hadi içeri girelim. Sonra Sevgilin bizi kovmasın. "
"Beren. "
"Hadi."

Saat 3'e gelince eve gittik ve direk yatağa uzandım.

***