İNTİKAM

33 7 0
                                    

Sahil yolundan yürüyerek eve geldim yarinda isten sonra beyaz esyaci dükkanına gidip bir iki birşey almam gerek simdilik yatakla buz dolabi yeterli.Gün geçtikçe tamamlarız Buket te geldiğinde beraber hallederiz umarım.

Kendimce yatgimi yapıp haplarimi da aldiktan sonra nihayet ikinci günümude gecirdim.

Uyandım ama epey erken uyandigim icin alarmın çalmasını bekliyorum. 

İçimden saniyeleri sayıyorum saydım saydım saydım vee zırrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr evet başlıyoruz.Valizimden siyah pantolonumu ve kot gömleğimi çıkartıp uzerime geçirdim parfüm asla kullanmadim kullanmayida düşümüyorum saçıma ellerimle şekil verip açık bıraktım. Sarı  omuzumun az altında saçlarım mavi gözlerim ve biryetmiş boyum la elli kiloyum.
Hazirlandiktan sonra cantamı alip evden cıktım.

Lokantaya ulaştığımda Çınarı lokantanın bar bölümüne yaslanmış sekilde buldum.

"Günaydın" diyerek selamladim.
"Günaydın nasılsın ?"
"Iyi sen?"
"Ben de iyi ama bu gün patron gelicek biraz telaşlıyız dünde geldi ama şirkete yurtdışından gelen misafirlerini kendi lokantasında agırlamak istiyor"adama bak hem lokantası hem şirketi var vay bee.
"Hmm"diyerek karşılık verdim.önlüğümü alıp üzerime geçirdim.Servise başladım öğle araları daha yoğun oluyomuş 12 ile iki arası çok yoğun oluyoruz.
 
  Iki ye doğru masalar boşalmaya başladı soluklanmak için siparişi beklerken mutfağın tezgahına dayandım.
Kafamı kaldırınca Çınarın sırıtan yüzüyle karşılaştım
"Yoruldun mu?" Kafamı sallayarak
"Evet" dedim
"Akşama bir planın var mı?"
"Şey... aslında var neden sormuştun?"
"İş çıkışı bi yemek yeriz diye düşünmüştüm hem uzun süre burada kalıcak gibi duruyosun dostluğumuzu iyi kurmamız gerekli  "diyerek teklif yöneltti.Çok iyi birine benziyor arkadaş olmamızda bi sakıncası yok bence hem Buketten başka da arkadaşım yok Bukette bir kaç haftalığına olmasada yeni arkadaşlar edinmeliyim asosyallikten kurtulup insanlarla kaynaşmam gerekli.
"Tamam olabilir ama fazla zaman ayıramam "
"Olsun o yeterli. O zaman mesai bitimi beni bulyuyosun küçük hanım,anlaştık?"
"Elbette bayım "diyerek oyununa katıldım.O sırada sipariş hazırlanmış.Siparişleri  hemen tepsiye koyup masa 4 e yürümeye basladım masaya ulaşınca ne göreyimde bu kadar hem sinirleniyim hem heycanlanıyım çakır gözlü bana bakıyodu dünkü kaba davranışına karşın sinirlandim heycanımsa bilmiyorum bir tuhaflık var gibi.Servisi yaptım son olarak şarap bardağını da koyup elimi çekerken bilin bakalım ne oldu kadehteki şarap oldugu gibi masaya döküldü.Ahhh allah kahretmesin bir işi de düzgün yapıyım be.

Ardından Toygar abinin sesi
"Napıyorsun? bir işi yapamadın, kovuldun!" kovuldum süper ilk günden.
Çakır gözlünün çakırlarina son kez de olsa birdaha bakmak istesim sonkez baktım çakırlara.

Ardından koşarak aşağı indim önlüğümü çıkartıp çantamı alıp kapıya yöneldim dönmemle Çınarla burun buruna gelmem bir oldu. O panikle bir adım geriledim.
"Iyi misin ?"
Cevap vermeyip ağlamaya başladım neden ağlıyorum orasını da bilmiyorum.Çınar "Şşş... ağlama" diyerek beni kendine çekip sarıldı.
  
Tam o sırada kapı açıldı içeriye Toygar abi girdi boğazını temizleyerek sahte bir öksürük yapıp bizim ayrılmamızı sağladı.

"İşe geri alındın bir daha böyle bir hata istemiyorum!"deyip tekrar cıktı.Çınar
"Hadi çıkalım biraz hava alalım."
"Mesai bitmedi henüz "
"Birşey olmaz ben konuşurum Toygar abiyle"
Çantamı alıp Çınarı takip ettim.

Restoran girdiğimizde etrafı incelemeye başladım krem rengi ve gülkurusu renginin uyumuyla dekore edilmiş masalar ,giriş kapısının hemen karşısında teras kapısı diye düşündüğüm seffaf bir kapı vardı buradan görebildiğim kadarıyla yerde renkli renkli minderler var ilerisinde ise de ıhlamur ağacı.Çok güzel bir yere benziyor.

unutulmayanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin