unutulmayanlar

"Takip ediliyoruz"

Biliyorum belki diyorsunuzdur neden hala Vural girmedi hikayeye ama giricek çok yakında.

   

     Eve geldim pijamalarımı giyip kendime kahve yaptıktan sonra  çantamda herzaman için taşıdığım bardağa doldurdup sokağı gören pencerenin pervazına yaslandım ve sokağın sessizliğini dinleyerek kahvemi yudumladım.

  Sokak bomboştu diğer binaların ışıkları yanıyodu ama ben kapatmıştım karanlığı seviyordum korktuğum zaman,üzüldüğüm zaman,yalnız kaldığım zaman ışığı kapatır düşünürüm karanlıkta tek gördüğüm şey düşüncelerimin hareketleri, düşüncelerimin hareketlerini izler yeni düşünceler üretirdim veya hayata yaptım yorumlar olurdu hayatı,dünyayı,evreni,oluşumu ve yaşananları yorumlardım.

  Kendi halime kalıp birşeyler yapmayı seviyodum bazen de  resim çizerdim, resim çizmek beni başka dünyaların kapısını açıyor tıpkı karanlıkta düşünmek gibi,o açılan kapıdan girdiğim an karanlığın tersine beni yorucu düşüncelerimden uzaklaştırırdı ve aklımda en çok kalmasını istediğim düşüncemi vaya istemeden de o an aklıma getirmek istemediğim düşüncemi çizerdim.Resim benim aklımdakileri siliyor kısa süreliğine de olsa derin düşüncelerimden uzaklaştırıyor ve o an neyi düşünüyorsam onu çizdiriyor.Sadece çizdiğim resmin ve benim aramda konuşma geçiyormuş gibi.

***

   Yarın Buket gelicek restoranta gelip benim mesai bitimimden sonra beni alıp ona iş bakmaya ve ardından alışveriş yapmaya gidicez şeklinde planımızı kurduk.

Çok özledim ben bu deli kızı bir hafta filan oldu ama özledim işte.Seviyorum ben bu deli kızı benim aksime şen şakrak bir kişiliği vardır herşeye gülen en ciddi ortamda espiri patlatan ağlamayı sevmeyen biri.O da ailesini trafik kazasında kaybetmiş.Kazadan sonra akrabalarından  hiçbiri onu kabul etmeyince ikimizinnde yetimhanede yolu kesişti. Birbirimizin her sırrını biliriz.O bana anlatır  ben ona anlatırım sadece ikimiz arasında kalır.

      Birkeresinde saat dokuz civarlarında  biz yurttan kaçtık .Planımız marketten biriktirdiğimiz harçlıklarımızla cips cola ve çikolata alıp yemek.Henüz oniki yaşındayız bizim kaçtığımızı fark eden nöbetçi memur ,müdüre haber verir ve olay müdürden bir hafta harçlık almama cezası alarak son bulur.

 
O benim Buketim di,herşeyimdi hala daha herşeyim.

Gözümün önünde birden çakır gözlünün gözleri canlandı.Şarap kadehini döktüğüm gün nasıl bakmıştı öyle derin derin.İçinde kayboluncak derecede derin gözleri.Kafamı sağa sola sallayıp
düşünce baloncuklarımı yok ettim ve deriiin bir nefes aldım.İlaçlarımıda alıp yatağıma uzandım.

***

    Sabah erken kalkıp perdeyi açtım gökyüzü çok güzeldi güneş parıldıyor kuşlar ötüşüyordu hayatın birçok pencersi vardır ya hani mesela bu pencerede onlarsan birisi degil mi? pencerden bakarsın yaşamanın ne kadar güzel olduğunu düşünürsün çünkü kuşlar sana yaşam sevgisi aşılamıştır,başka bir pencereden ise tam tersini gösterir siyah bulutlar ,yağmurun yerlerini ıslattığı boş ve dar sokak tüm yaşan enerjini yok eder.Bir süre daha dışarının üzelliğine düşüncelerimle dalmış olan gözlerim sokağı izledikten sonra düşüncelerimden ayrılıp pofuduk terliklerimi ayağıma geçirip banyonun yolunu tuttum. Ilık  bir duşun ardından banyodan çıkıp  lajivert kotumu onun üzerinede bordo gömleğimi giynip  saçlarıma elimle şekil verdim aslında maşayla da yapabilirim ama şu anki üşengeçliğm hatsafhaya vurdu için hiç uğraşmadım  zaten ince telli olduğu için kolaylıkla şekil almıştı.

  Makyajımıda sade göz kalemi ve rimelle tamamlayıp hazırlanma aşamasını atlatıp kahvaltı aşamasına geldiğimde ise canımın hiçbir şey istemediğini anlayarak işe giderken Fatma teyzeyle konuşup birde simit almam gerektiğini aklımın bir köşesine not ettim.