Ürkütücü Orman

49 2 2
                                    

Yorum ve votelerinizi bekliyorum sizleride çok çok çok öpüyorum.

"Abi başı haraket etti.Uyanıyor."

Sesler kulağımda yankı yapıp geri dönüyordu.
Yavaş yavaş gözlerimi araladım.
Görüş alanıma ilk giren Vural oldu.

Kıpırdanmaya başladım.Bir yatağa bağlıydım.Ahhhh hareket ettikçe kollarım ve bacaklarımda çok kötü bir acı vardı.
Sanki kollarıma ve bacaklarıma boylu boyunca iğneler batırılıyırmuş gibi bir his.
Hissettiğim acıya karşı küçük bir inilti çıktı ağzımdan.

Daha sonra kendimi biraz daha toparlayınca  Vural'a acımdan dolayı fısıltılı bir şekilde

"Ne yaptın bana seni aşağılık pislik!"

"Karşımdaki sandalyede beyaz gömleğinin kollarını katlamış ikiyana ayırmış olduğu baçaklarına dirseklerini dayamıştı.
Gözleri hayatımda gördüğüm en sert ifadeyle bakıyordu.Sanki içinden bir canavar çıkıp herşeyi paramparça edecek gibi.

"Bana ne yaptın.Sana güvenip seninle iş birliği yaptım.Sadece yaninda duracaktım bana zarar vermeyecektin."sesimin seviyesi artmıştı.
Bağırırken karşımda duran Vural'ın ağzını yüzünü dağıtma isteğiyle dolmuş,var gücümle çırpınıyorum.
Çırpınmalar hiçbir işe yaramayıp daha fazla canımı acıtmaktan başka birşey yapmıyordu.

Düşüncelerimi okumuş gibi

"Daha fazla çırpınma canını acıtmaktan başka birşey olmaz."dişlerinin arasından tıslar gibi söylemişti.

Dediğine uyup çırpınmayı bıraktığımda adamlardan biri yanına gelip kulağına birşeyler söyleyince gergin yüz hatları dahada gerildi ve gözü bana kaydı hemen ardından aya kalkıp beni çözdü ve kolumdan tutup sürüklemeye başladı.Kolum acıyordu.Nasıl bir kuvvet vardır bu herifte.Her iddasına varım ki kolum morarmıştı şu an.

Girdiğimiz kapıdan çıkıp patikada arabaya dogru ilerlemeye başladık.
Neydi bu şimdi?Bu ani atağıda neydi?Neye sinirlenmişti gene?
Şu adamla tanıştığımdan beri sinirli?Herşeye ve herkeze sinirli.

Arabanın yanına geldiğimizde ön kapıyı açıp beni  resmen fırlattı.Salak.
Kendi de sürücü koltuğuna geçer geçmez gazı kökledi.
Hızlı bir kavis yaparak toprak yolda devam etti.
Bu ani kalkış yapınca cama çarpacakken torpito gözüne tutunup son anda camdan uçmaktan kurtulmuştum.

Sinirle ona dönüp

"Yavaş ol be!Eğer ölmek istiyorsan arabayı ağaca toslamana  gerek yok ben seni seve seve kendi ellerimle öldürürüm"diye bağırdım.

Yağmur yağmaya başlamıştı hızını arttırdı.Yolun kenarındaki eşyalar bulanıktı hızdan.
Araba soğuktu üzerimde sadece tişörtüm vardı.Okulda giydiğim hırkam neredeydi?
Acaba yolda filan mı düştü?
Anisen çakan şimşekle koltuğa daha çok sindim.
Allahım sen yardım et!
Bu arabadan sağ çıkabilirsem asla yapmayacağım bir şey yapıyım.Ama yeterki kurtar beni buradan.

Kol kasları gene gerilmişti.
Gözlerini etrafı kısılmış ve
Ellerinin boğumu mosmor olmuştu.

Bir otobana çıkmıştık.
Uzun bir süre yolculuk devam etti daha da devam edeceğe benziyordu.Çok yorulmuştum hareket edecek halim kalmamıştı.Uyuyabilsem uyurdum ama onuda yapamıyorum ki.Offfff

Vural dikiz aynasından arkaya bakıp hız seviyesini arttırdı.
Hemen ardından da patlama sesi geldi.Bu silah sesiydi.
Vural kolunu uzatıp beni kafamdan aşağı ittirdi.
Neler oluyor?Eli benim kafamdayken arka camın kırılma sesi duyuldu.O sırada tekrar bir ormana girmiştik.
Bu sesle birlikte kulaklarımı kapatıp kafamı koltukta yukarı çektiğim bacaklarımın arasına aldım.
Korkuyordum buz kesmişti heryerim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 23, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

unutulmayanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin